15 TEMMUZ, NASIL 'ALLAH'ın LÜTFU!' OLDU?

15 TEMMUZ, NASIL 'ALLAH'ın LÜTFU!' OLDU?

Görüyoruz ki AKP lideri Erdoğan kendisini 15 Temmuz kahramanı gibi gösteriyor. Gel gör ki tanklar saat 22.00 sularında Boğaziçi Köprüsü’ne geldiğinde biz onu ne gördük ne duyduk.

FETÖ’cü darbe girişimine karşı ilk tepki gösteren isim de Sayın Erdoğan değildi. Darbeye karşı sesini ilk yükselten isim Başbakan Binali Yıldırım oldu. O da Kastamonu’da saklanmıştı. Saat 23.05’te NTV kanalına telefonla bağlanan Başbakan Yıldırım, olayları “kalkışma” diye niteleyerek TSK içerisinde bir grubun darbe girişiminde bulunduğunu duyurdu.

Erdoğan’ın sesini darbenin herkes tarafından görülmesinden tam 2 buçuk saat sonra 00.24’te duyduk. CNN Türk Ankara Haber Müdürü Hande Fırat, akıllı telefonla Erdoğan’ı canlı yayına bağlamıştı.

İLGİNÇ DEĞİL mi?

Cumhurbaşkanı Erdoğan televizyon kanalının canlı yayınına bağlanarak İstanbul’a gideceğini duyurmuş olmasına rağmen, (ona suikast (!) yapacak) operasyon timi hâlâ Marmaris’e gitmek için haber bekliyordu.

Erdoğan’ın bulunduğu TC-ATA uçağının tekerleri 01.15’te İstanbul’daki piste değdiğinde, Erdoğan’a suikast düzenleyecekleri iddia edilen timleri taşıyan helikopterler de Marmaris’ta alçalmaya başlamıştı.

Atatürk Havaalimanı’nda basın ordusunun karşısına çıkan Erdoğan iki önemli şey söylemişti. Kalkışma hazırlıklarının saatler öncesinden tespit edildiği anlamına gelen “Bugün bildiğiniz gibi öğleden sonra bir hareketlilik, ne yazık ki silahlı kuvvetlerimizin içinde mevcuttu” cümlesini belki de ağzından kaçırmıştı. Erdoğan’ın ağzından kaçanlar bununla da sınırlı kalmamış ve eklemişti:

“Bu hareket, Allah’ın bize büyük bir lütfudur.”

OHAL GELDİ

FETÖ’cülerin kısa sürede bastırılan bu aptalca kalkışması, AKP lideri Erdoğan’a yasama ve yargıyı kenara iterek Türkiye’yi tek başına yönetme fırsatı sağlamıştı. 20 Temmuz’da Olağanüstü Hal ilan edilmiş; ülke sıkıyönetimdeki bir ülke gibi yönetilmeye başlanmıştı. TBMM devredışı bırakılmış, her şey KHK denilen Erdoğan’ın yazdırdığı kararnameler ile yönetilir olmuştu. Bu darbe girişiminin etkisiyle, Erdoğan, anayasayı değiştirecek referandumu kazanmış ve tek adam olmuştu. Sonraki seçimler de 15 Temmuz rüzgârıyla kazasız belasız atlatılmıştı. Bundan daha büyük bir Allah’ın lütfu olabilir miydi?

Sonunda, 15 Temmuz darbe girişimi, AKP ve Erdoğan’a karşı değil Türk demokrasisine ve muhalefetine karşı derin bir darbe haline gelmişti.

Halen bu karanlık sürecin içinden geçmekteyiz…

ERDOĞAN’ı TANKIN ÜSTÜNDE GÖRMEDİK

Güya, Erdoğan İstanbul’a inerken tanklar ve F-16 savaş uçakları ateş ediyormuş. Fakat, o anlara ilişkin görüntüler ortada… Yok böyle bir şey… Havaalanı, Erdoğan’ın inişine hazırlanmış; kendisi gelmiş, gayet korunaklı biçimde burada basına açıklama yapmıştır.

Şimdi, bir de CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na saldırıyor. O gece havaalanına gelince Bakırköy Belediye Başkanı Bülent Kerimoğlu’nun evine gitmesini neredeyse suç haline getirecek…

Peki soruyorum: Sayın Erdoğan! Sen o gece hangi tankın üstüne çıktın?

Soruyorum: Kılıçdaroğlu ile aynı uçakta İstanbul’a gelen AKP’nin tepe isimlerinden Hayati Yazıcıniye sesini çıkaramadan kaçtı gitti? Niye 1 AKP’li yöneticiyi bile tankın üstünde göremedik?

Vatandaş bunları göremeyecek kadar kör mü sanıyorsunuz?

VATANDAŞ ÖNEMSEMEDİ

15 Temmuz’un partizanlaştırılması sürecinde Türkiye demokratik, siyasal, psikolojik ve ekonomik bunalıma sürüklendi. Halk da bunu gördü, yaşadı. Bu yüzden de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, hükümetin, AKP’nin, MHP’nin çok zorlamasına karşın millet, pazartesi günkü anmaları ciddiye almadı.

Akşam üzeri Sarıyer’den Büyükçekmece’ye kadar gidip döndüm. Ana yol yıllardır görmediğim biçimde açıktı. Bayrak veya flama taşıyarak anmaya giden hiçbir araç göremedim ve doğrusu ya oldukça şaşırdım. Erdoğan artık terk edilmişti.

Zaten anma görüntüleri de bunu doğruluyordu. Bunca propagandaya, zorlamaya karşın Erdoğan’ı dinlemek için gidenler azdı az... Eskisi gibi milyon değildi, hatta yüz binler bile yoktu… Çelik çekirdek kadro dışında halk terk etmişti Erdoğan’ı…

AKP Lideri, milleti etkilemek için bol bol sâlâ, bol bol Kuran okutuyor. Ama görüyoruz ki AKP’liler bile artık bu dinsel kaldıraca binmiyor. Millete söyleyecek yeni bir sözü kalmayan AKP hızla eriyor.

Bütün demokrasi güçlerinin payı bulunan 15 Temmuz direnişi, Erdoğan tarafından partizanlaştırıldığı için önemini yitirmiştir. AKP iktidardan gittiğinde 15 Temmuz da gidecektir. Tıpkı 27 Mayıs gibi…


İLGİNÇ BİR TARİH SİTESİ

Ekrem Hayri Peker’in yönetiminde bir tarih sitesi var: www.belgesel.com.

Bu sitede Türk tarihi ile ilgili ilginç makaleler yayımlanıyor. Bu yazıların sayısı 450’yi aşmış bulunuyor. Benim de çok yararlandığım bu tarih sitesine okurlarımın mutlaka göz atmasını istiyorum.

Bu çalışmayı yürüten, buraya yazılarıyla destek olan herkese teşekkür ediyorum.

https://twitter.com/r_zelyut