2 BİN 500 TL’ye KELEPİR LEBİDERYA!

2 BİN 500 TL’ye KELEPİR LEBİDERYA!

Üstelik 600 küsur metrekare!

Ballı börek, üstü de en halisinden kaymaklı vallahi! Ama durun, ben size en iyisi baştan anlatayım… Yıl 2018, AKP’li İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Büyükada İskelesi’nin üst katını TÜGVA’ya kiraladı…

TÜGVA yani Türkiye Gençlik Vakfı, biliyorsunuz AKP’li Cumhurbaşkanı’nın oğlu Bilal Erdoğan’ın yöneticisi olduğu bir vakıf. Devam edelim; İBB, deniz kenarında lebiderya diye tarif edilen 602 metrekarelik bu üst katı 10 yıllığına ne kadara kiraladı biliyor musunuz?

2 bin Türk lirasına!

İktidar, doları pek sever, bir de oradan bakalım: 234 dolar 30 cent! Bir diğer anlatımla, bugünün asgari ücretinden neredeyse bin TL yani 117 TL 15 cent daha az! Neyse, daha fazla karşılaştırma yapmaya gerek yok; ama benim haberim olsaydı en az 5 katını verirdim vallahi! Ayrıca Büyükada’da hele bu zamanda bu paraya kulübe bulursanız öpün başınıza koyun, sesinizi, soluğunuzu da çıkarmayın, o kadar yani!

TÜGVA, burayı “gençlere şuur kazandırmak” için kiraladığını söylemişti sözleşmeyi imzalarken! 2020 yılında kiraya lütfen 500 TL zam yaptı, kira oldu mu size 2 bin 500 lira! Bu arada İBB el değiştirdi. Yeni yönetim bu kiralamayı görünce ufak bir araştırmayla bu “gençliğe şuur kazandıracak” mekanın protokole aykırı olarak üçüncü kişilere devredildiğini (artık ne karşılığı devredildiyse!) kına gecesi ve düğün etkinlikleri yapıldığını öğrenince harekete geçti…

Mahkemeye başvurdu.

Sonuçta İstanbul 2. İdare Mahkemesi ve 10. Bölge İdare Mahkemesi  kararlarıyla Büyükada İskelesi’nin kesinlikle tahliyesi karara bağlanmış oldu…

E, tamam işte mahkeme kararını vermiş, sorun da bitmiş diyeceksiniz; ahh ahh, burası “Yeni Türkiye” beyler, sorun tam da bu noktada başlamış!

Tahliye kararı anlaşıldığı kadarıyla TÜGVA’nin umurunda bile olmamış!

TÜGVA Kaymakamlık ve polis korumasında!

Hikayemizin heyecanlı ve acıklı bölümüne yani günümüze geldik…

Önceki gün, İBB mahkemenin tahliye kararını hayata geçirmek için, zabıta ekiplerini Büyükada’ya gönderdi. Ancak Zabıta, üst kattaki kafeteryada işyeri yetkilileri yerine ellerinde kalkanlarıyla çevik polis ekipleri ile karşılaştı!

Zabıtanın elinde mahkemenin tahliye kararı, polis şefinin elindeyse kaymakamın verdiği iddia edilen “tahliyeyi durdurun” emri vardı. Kısacası, şöyle bir durum oluşmuştu:

Devlet, devlet ile karşı karşıya gelmişti!

Sonuçta, tahliye için gelen zabıta ekipleri ve CHP Adalar İlçe Başkanı polis tarafından darp edildi! Dışarıda biriken ada sakinleri ise durumu protesto etti!

İBB’nin, geçtiğimiz Şubat ayından bu yana kira da ödemediğini ileri sürdüğü TÜGVA ise yaptığı açıklamada bakın ne dedi:

İBB, özel hukuka tabi sözleşmemizi haksız yere tek taraflı olarak feshettiğini beyan etmiş, tarafımızdan kabul görmeyince de kaymakamlıktan tahliyemizi talep etmiştir.

Şu “özel hukuka tabi sözleşme” nedir pek anlamadım doğrusu; sözleşmenin içeriği mi değişiyor, “çıkmam” derse çıkarılamıyor mu hepsi ayrı bir muamma!  Ancak açıklamanın bundan sonrası için “evlere şenlik” deyimi tam yerine oturuyor, bakalım:

Kira sözleşmemizin devam ettiğine ilişkin açtığımız tespit sürecinin devam etmesi ve konuya ilişkin bir MAHKEME KARARI OLMAMASI nedeniyle kaymakamlık ve valilik İBB’nin bu kararını reddetmiştir!

Şimdiii, İBB’nin “mahkemeden tahliye kararı var” açıklamasını TÜGVA reddediyor. Diğer bir deyişle taraflardan biri utanç verici bir yalan söylüyor!

Daha da vahimi, devletin güvenlik güçleri, devletin zabıtalarını darp ediyor. Eğer tahliye kararı halkın önüne konursa ne olacak!

TÜGVA “özel hukuk” kuralları gereği korundu mu denilecek?!.

Sıradaki lebiderya Kuzguncuk İskelesi!

Öncelikli soruya gelelim:

Acaba İstanbul’da kaç yer AKP’li, İBB tarafından “Özel Hukuka tabi sözleşme” ile bu türden vakıflara “hediye” edildi?

Büyükada’yı öğrendik! Şimdi sırada Kuzguncuk İskelesi var!  Bu iskelenin üst kısmı da Türkiye Tasarım Vakfı tarafından kullanılıyor. Hikaye aynı:

-Bu yer İBB tarafından Şehir Hatları’na kiralanmış. Hemen ardından Şehir Hatları tarafından da Tasarım Vakfı’na ayda 2 bin 200 TL’ye adeta armağan edilmiş!

Burasının da “Deniz ulaşımına uygun kullanılacağı” protokolde yer almışken amacının dışında kullanıldığı tespit edilmiş ve tee bir yıl önce Şehir Hatları tarafından sözleşme iptal edilmiş, iyi mi! Bu vakıf kimin peki?

Vakfın Yönetim Kurulu Başkanı Kalyon Holding’in sahibi Orhan Cemal Kalyoncu’nun oğlu Mehmet Kalyoncu… İktidara yakınlığı biliniyor.

Kalyoncu Grup Yönetim Kurulu Başkanı Cemal Kalyoncu’nun oğlu Mehmet Kalyoncu’nun 2014 yılında gerçekleşen düğününde nikah şahitliğini de Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan yapmıştı.

Ehh, burası da sözün bittiği yer…

https://twitter.com/umit_zileli