Sadece adına, soyadına bakıp olmadık sözler söylendi, hakaretler edildi.
Büyük büyük dedesi Nasuhzade Kaptan-ı Derya Ali Paşa, Osmanlı’da donanma komutanlığı yapmıştır. Donanması ile Sakız Adası isyanını bastırdıktan sonra küçük bir isyancı grup, Ali Paşa’nın gemisine saldırmıştır. Saldırı sonucu Ali Paşa gemisini cesurca savunurken yanarak şehit olmuştur. Büyük dedesinin yanarak şehit olmasından dolayı yanmaktan gelen “Mahruki” soyadını almışlar.
Bu gerçeğe rağmen soyadı üzerinden düşmanlık ürettiler. Ali Paşa’nın oğlu da padişah başmabeyincisi olarak görev yapmıştır. Özellikle kendilerini Evlad-ı Osmanlı diye tarif edenlerin, Osmanlı’da böylesine önemli görevlerde bulunmuş insanların torununa sadece ismi veya soyadı üzerinden hakaret etmesi de ayrı bir çarpık durumdur.
Nasuh Mahruki’yi yazmak, anlatmak öyle bir yazıyla olmaz. Nasuh Mahruki’nin hayatı başarılarla doludur. Dünya ve ülkemizde fark yaratmış, insana, doğaya katkılarıyla asla vazgeçilmez bir kişidir. Milli sporcu, dağcı, yazar, fotoğrafçı, sivil toplum örgütü kurucusu ve başkanı, birçok spor dalı ile uğraşmıştır.
Sovyet Asya’nın 7000 metreden yüksek beş tırmanışını da tamamlayarak, Rusya Dağcılık Federasyonu tarafından, hala Türkiye’de tekrarı yapılmayan KAR LEOPARI unvanına sahiptir.
Everest Dağı’na tırmanan ilk Türk ve dünyadaki ilk Müslüman dağcıdır.
YEDİ ZİRVELER projesini tamamlayan dünyanın en genç dağcısıdır.
8000 metreden yüksek Cho Oyu – (Türkiye’nin en yüksek solo tırmanışı), Lhotse ve K2 - (Türkiye’nin en yüksek oksijen desteksiz tırmanışı) dağlarına oksijen desteksiz olarak tırmanmıştır.
Yine Türkiye, İran, Pakistan, Hindistan, Nepal, Sıkkım, Tibet, Bhutan, Moğolistan ve Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde motosiklet yolculukları yapmıştır.
Nasuh Mahruki bunca başarılara imza atmış biri olarak içsel gelişimini zirveye taşımış bir insandır. Nasuh Mahruki tanıdığım en dürüst, cesur, alçakgönüllü ve vatansever bir insandır.
Nasuh Mahruki, bu başarıları ile ülkemizde ve dünyada çok önemli bir yere sahiptir. Nasuh, bunca başarı ile rahat rahat yaşayıp gidebilirdi. Ancak hep çevresine, insanına ve ülkesine yararlı olmak dürtüsüyle yaşayan bir insan olduğu için Nasuh bunlarla asla yetinmedi. Hem kendini geliştirmeye devam etti hem de çevresine fayda üretti.
Nasuh bir grup arkadaşı ile dağcılık bilgi ve deneyimlerine dayanarak arama kurtarma ekibi kurarlar. Bu ekip sonra AKUT adı altında kurumsallaştı. Önce dağda ve zorlu şartlarda arama-kurtarma faaliyeti yürüten AKUT, deprem ve sel içinde eğitimler almıştır. Resmi kurumların yanında arama-kurtarma faaliyetlerine yardımcı olmuştur. AKUT, 1998 senesinde, Adana-Ceyhan depreminde gösterdiği yararlılıklar nedeniyle, Bakanlar Kurulu kararıyla 19 Ocak 1999’da “Kamu Yararına Dernek” statüsü almıştır.
1999’da Marmara’da çok büyük bir deprem yaşanmıştır. İletişim ve ulaşım alt yapısının çökmesi, ülkemizde halen arama-kurtarma konusunda devletin çok yetkin olmaması gibi nedenler çaresizliği arttırmıştır. Bu çaresizlik içinde AKUT, Marmara depreminde insanüstü bir gayretle birçok insan hayatını kurtarmıştır. İnsan hayatı kurtarmanın yanında AKUT, gelen yardım malzemelerini depolanması, dağıtılmasını da organize ederek çok büyük yararlılık göstermiştir. AKUT gönüllüleri insanüstü çaba ile günlerce uykusuz, aç bir şekilde yardım faaliyetleri yürütmüştür.
AKUT, ülkemize deprem de arama-kurtarmanın önemini göstermiş oldu. AKUT’un açtığı bu yolda ülkemize arama-kurtarma konusunda çığır açtı desek abartmış olmayız.
AKUT, okullara, kurumlara ve halka düzenledikleri eğitim, seminer ve konferanslarla deprem konusunda halkımızı bilinçlendirmeye devam ediyor.
AKUT, günde güne gelişti, gönüllü sayısı arttı, teşkilat yapısı gelişti, kurtarma ekip sayısı arttı. AKUT, tüm bunları gönüllülük esasıyla yapmakta olup, sadece bağışlarla ayakta durmaktadır.
AKUT, sadece ülkemizde değil dünya da arama kurtarma faaliyetlerini de katılmaktadır. AKUT, Uluslararası Arama Kurtarma Danışma Grubu “INSARAG” sertifikasına sahiptir.
20. Yılını kutlayan AKUT, 36 ekibi ile arama-kurtarma hizmeti vermektedir. Yılda ortalama 100.000 kişiye ulaşıp “Temel Afet Bilinçlendirme” ve “Deprem Bilinçlendirme” semineri vermektedir. AKUT, 20 yılda 2121 operasyonda 2240 kişiyi ve 968 hayvanı kurtarmıştır. AKUT, yarattığı fayda ile ülkemizin göz bebeği olan bir kurumdur. Her vatandaşın AKUT’a sahip çıkması insani ve vicdani bir görevdir.
Nasuh, her alanda ülkesini ve halkını savunmayı kendine ilke edinmiştir. Sözde Ermeni soykırımı konusunda açılan davaları yakından takip etmiş ve ülkemizi savunmak için AİHM’de yürütülen dava için Strazburg’a gidip ülkemizi savunulmasına katkı sunmuştur.
Nasuh, sorumlu yurttaş olarak ülkesinin her meselesini yakından takip edip, düşüncelerini insanlarla paylaşıyor. Nasuh, düşüncelerini gazete ve katıldığı televizyon programlarında halkla paylaşıyor. Nasuh bunu yaparken tek dayanağı ülke sevgisi ve ülkesinin yararını düşünüyor olmasıdır.
Son zamanlarda Nasuh’un düşüncelerinden dolayı Nasuh hakkında olmadık söylemler üretiliyor ve inanılmaz karalama kampanyaları düzenleniyor. Kaldı ki Nasuh ülkesi yararını düşünerek söylediği çoğu konuda haklı çıkmıştır. Örneğin Rusya konusunda Nasuh’u eleştirenler belki Nasuh söylediğinin on kat daha fazlasını söylüyorlar. Ama olsun dönüp, Nasuh’a kusura bakma senin dedikleri doğru çıktı demedikleri gibi hala düşmanlık üretmeye devam ediyorlar. Bu bir nevi kör döğüşü gibi bir şey.
Buda yetmez gibi AKUT üzerinden Nasuh’a operasyon yapmak gibi hiç insani olmayan bir yöneteme de başvuruluyor. AKUT bu ülkenin göz bebeğidir. AKUT, bu ülkede onca insan ve hayvana el uzatmıştır. Onlarca fedakâr gönüllüsüyle hayat kurtarmaya devam etmektedirler. Bütün bunları gönüllülük esasıyla yapmaktadırlar. AKUT’un Genel Merkezi hakkında tahliye kararı alınmasına kadar varan baskı uygulanmaktadır. Bütün yetkilileri insafa davet ediyorum. AKUT, hayat kurtaran bir dernektir. AKUT’a yapılacak tek şey yardımcı olmaktır.
Nasuh, bu noktada yine İnsanları ve ülkesini düşünen biri olduğu için AKUT’a zarar gelmemesi adına çağrı yapmıştır. Gerekirse AKUT genel başkanlığını da bırakırım diye. Umarım bu konu bir an önce çözülür. Ülkemizin en değerli kurumu AKUT, yoluna güçlü şekilde devam eder.
Ülkemizde onca fayda üretmiş Nasuh Mahruki’ye de hak ettiği değer verilir. Gereksiz suçlama ve ithamlardan vazgeçilir diye umuyorum. Ülkemizin en iyi temsil yüzlerinden biri olan Nasuh’a destek olmak insanı ve vicdani bir görevdir.
İyi ki Nasuh gibi bir insana sahibiz, iyi ki AKUT gibi bir derneğimiz var. AKUT’a nice 20. Yıllar diliyorum.
https://twitter.com/nasuhbektas
https://www.facebook.com/bektasnasuh