AMAN KOMUTANIM DİKKAT!
15 Temmuz’un en tartışılan isimlerinden biri oldu. Derdest edildi, boğazı sıkıldı, zorla imzası alınmak istendi.
Darbe girişimine karşı mücadele etti.
Tam tersini düşünenler de oldu. “Yeteri kadar mücadele etmedi” diyen, “istihbaratı aldıysa neden engellemedi” diyen, “o da FETÖ’cülerin ekibine destek verdi” diyen… Bunlar iddia. Ancak kayıp olan saatler var. Herkes darbe günü o kayıp olan 4-5 saati merak ediyor.
Bu kayıp saatleri kimler biliyor?
Recep Tayyip Erdoğan.
Hulusi Akar.
Hakan Fidan.
Bu üç isim konuşmadan gerçekler ortaya pek çıkacak gibi görünmüyor.
FETÖ Darbe Girişimi Araştırma Komisyonu bu isimlerin dinlenmesi için bir fırsat. Zira Komisyon gerçekleri araştırmak istiyorsa bu isimleri dinlemeli.
Tayyip Erdoğan’ı çağıramazlar…
MİT Müsteşarını çağırmadılar, sadece kurumdan olay günü ile ilgili bilgi ve belge istediler.
Hulusi Akar’ın gelmesi için de MHP, CHP ve HDP’liler talepte bulundu.
Kulislerden alınan bilgilere göre ise Hulusi Akar’ın önce geleceği, şimdi ise fikrini değiştirdiği öğrenildi. Nedeni ise, HDP’lilerin provokatif sorularına maruz kalmamak… İkinci nedeni ise “Ben her şeyi anlattım” diyerek, anlatacağı yeni bir şeyin olmadığını söylemesi…
Buradan da anlaşılacağı üzere Orgeneral Hulusi Akar Komisyona gidip bilgi vermeyecek.
Yani biz yine gerçekleri öğrenemeyeceğiz.
Irak’ta, Suriye’de, Güneydoğu’da PKK’ya, IŞİD’e ve ülke çapında da FETÖ’ya karşı mücadele veriyoruz. Genelkurmay Başkanı işin başında. Sonuna kadar destekliyoruz. Lakin…
Bir yandan şehitler gelirken, özçekimler çektirip gülümsemek hoş olmuyor.
Örneği, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki 29 Ekim resepsiyonunda yaşandı.
Bugüne kadar askerlere karşı siyasetiyle öne çıkmış, hatta sırf darbelere karşı yapılan yasal düzenlemelerde “Yetmez ama evetleri” ortaya çıkaran, Amerikan destekli Genç Sivillerin Başkanlığını yapan kişiyle özçekim yaparsanız, mücadeleye sekte koyarsınız.
Sadece bu değil… Sözde İslamcı Saidi Nursi’nin talebesinden TSK için dua isterseniz bu da olmaz.
Hem komisyonda konuşmamanız, hem asker düşmanı olarak tanınmış kişilerle aynı fotoğraf karesinde yer almanız hem de laikliğe karşı tanınmış kişilerle yaptığınız temaslar askerin moralini bozmaz mı?
Biz sizlerin mücadelesini destekliyor ve sonuna kadar sizlere güveniyoruz. Ama biraz dikkat! Haksız değil miyiz?