ANADOLU'YU KAYBETMEMEKTİR CUMHURİYET

ANADOLU'YU KAYBETMEMEKTİR CUMHURİYET

Kırım Savaşı, Osmanlı İmparatorluğu’nun yıkılışının en önemli etkenlerinden biridir. Osmanlı yıkılırken yerine kurulan Türkiye Cumhuriyeti Anadolu ile en değerli ve kadim toprakların sahibi olurken bunun idaresini Cumhuriyet yapmaktan daha mükemmel bir tercih olamazdı. Bizi yedi düvelin esaretinden kurtaran Mustafa Kemal Atatürk ve milletimize ne kadar minnetlerimizi sunsak azdır. Hem esir bir millet olmaktan kurtulduk hem de dünyanın en kadim topraklarını kazandık. Ne mutlu bize...

Ama şimdi yüce bir uygarlığı ve toprakları kaybetmemiz için herkes seferber olmuş ve bu uygarlığı yıkmak için de Kırım savaşı yerine Ortadoğu bataklığına gömülmemiz ikame edilmiş durumda.


ANADOLU’YU PARÇALAMAK

Kürtlerin bu kadim toprakların ayrılmaz parçası olduğu ve hiçbir zaman azınlık olarak görülmediği halde emperyalistlerin oyununa gelen Kürt siyasetçiler Anadolu’nun tamamen yok olup elimizden gitmesine sebep olacak özerklik taleplerinde ısrar ediyorlar. Cennet Anadolu’nun yerine emperyalizmin sömürgesi olmayı tercih ediyorlar.

Emperyalist ülkeler Lozan’ın tarihe gömülmesi için Kürt kardeşlerimizi kullanarak ülkemizi lime lime etmek istiyorlar. Bunun için her türlü stratejiyi uyguluyorlar.

Kürt kardeşlerimize tavsiyemiz, Anadolu, dünyanın en kadim topraklarıdır, bunu unutmayın. Bu toprağın kullanımı da Türk-Kürt bu topraklarda yaşayan herkese aittir. Bu nedenle parçalamaya sebep olacak oyunlara gelmeyin.


ÇAĞDAŞLAŞMA

Cumhuriyet’in 92. yılında çağdaş bir ülkeyi daha yaratamadık. Din istismarı ve mezhepçilik bizi Ortaçağ karanlıklarına sürüklüyor. Akıl ve bilim yerini dincilik ve gericilik aldı. Eğitim sistemiz yerlerde sürünüyor. Yaratıcı beyinleri yetiştiremiyoruz. Toplumsal ahlaki değerlerimizi koruyamadık. Sevgi yerine toplum kamplara bölündü. Adalet ve güven yok oldu. Hukuk sistemi derin bir darbe aldı. Hepimiz gölgemizden korkar olduk. Kimsenin kimseye güveni kalmadı.


BAĞIMLI EKONOMİ


Anadolu’yu parçalamak için her türlü yolu deneyen Batıya ekonomik anlamda da bağımlı hale geldik. Sürekli dış ticaret açığı veren yani Batıya geleceğini aktaran, milli sanayisini geliştiremeyen, kalkınmasını üretime dayandıramayan, ekonomisini dış kaynaklarla finanse eden bir ekonominin sürdürülemez olacağı gerçeğini göz ardı ettik. Oysa elimizi kolumuzu bağlayan ekonomik dışa bağımlılık zincirini kırmak Anadolu’ya sahip olmaya devam etmek demektir; bunu dikkate almadan tüketime ve sıcak paraya dayalı bir ekonomi yarattık.


ANADOLU’YU KURTARMAK


Anadolu’yu ve Türkiye Cumhuriyet’ini kurtarmak için yapmamız gerekenler var:

1-Cumhuriyet’e ve Atatürk’e eskisinden daha fazla sarılmak
2-Demokrasinin sadece sandıktan ibaret olmadığını idrak etmek ve demokrasiyi geliştirmek
3-Eğitim, eğitim illa da eğitim. Çağdaş eğitim sistemini en üst düzeye getirmek. Yaratıcı beyinleri yetiştirmek. Akıl ve bilimi her şeyin önüne koymak.
4-Din sömürüsünü, ticarete dönen cemaat ve tarikatlara son vermek. Aydınlanmayı sağlayacak her türlü adımları atmak.
5-Milli ekonomiyi kurmak. Dışarıya bağımlı olmaktan kurtulmak.
6-Bölgesel kalkınmışlık farklarını ortadan kaldırmak ve milli kalkınma modelini seçmek.
7-Adaleti tesis etmek. Hukuk sistemini acımasız dürüstlük ekseninde kurmak.
8-Sevgiyi ve saygıyı yeninden tesis etmek. Nefreti, kini ortadan kaldırmak.
9-Yedi düvele biz Anadolu’yuz, biz büyük bir milletiz, bu topraklarda yaşayanları sen yenemezsin, parçalayamazsın, kardeşliğimizi ortadan kaldıramazsın, demeliyiz.

Yaşasın Anadolu, Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti...


https://twitter.com/MPamukoglu
https://www.facebook.com/mustafa.pamukoglu.90