ANİ’yi SEZAİ YAZICI YAZDI…

ANİ’yi SEZAİ YAZICI YAZDI…

Yarışa ve yaşama çok geç, çok gerilerden başlayan topraklarda doğanlar, geleneklerin, törelerin, baskıların, yasakların, zorlukların, olanaksızlıkların soğuk elini hep ensesinde hissederler. Ve sık sık birbirlerine; “Daha ne yapacağız?” yerine, “Başka ne yapabiliriz?” sorusunu sorarlar. Doğduğum Kars böyle bir kent, okuduğum Erzurum böyle bir şehirdi…

Şimdi Erzurum’da doğup, Kars’ta yaşayan, Kars için yazan, toplum için üreten ve “daha başka ne yapabilirim?” diyen bir dost kalemi konuk etme zamanıdır. Önümde ve masamın üstünde ağır, kapsamlı, şaşırtmayan ama kıvandıran 4 ciltlik bir çalışma var. Altında Sezai YAZICI’nın imzası…

Disiplin ve uzmanlık alanı olarak çok uzak olduğum, bilgi ve birikim olarak eh işte diyebileceğim bir konu olan Ani, altındaki imzadan ötürü bana ancak ve ama dedirtti. Neresinden girip neresinden çıkacağımı pek de bilemediğim bu çalışma için ilgi ve bilgi alanımın sınırlarını zorlayarak bir teşekkür ve kutlama yazısı yazman şart dedirtti. Ama ve ancak sözcüklerini madem kullandın içini doldurmalısın dedirtti.

Ancak ve amayı açarsam şunu söylerim; bu kapsamlı çalışma benim için Ani’nin ete kemiğe bürünmüş şeklidir! Konuya ilgi duyanlar için vazgeçilmez bir başvuru kitabı yazıldı müjdesidir. Neden derseniz? Kitabı bitirdiğimde kendime şu soruyu sordum!

Sezai Yazıcı, iyi bir araştırmacı mı? EVET! İyi bir dost mu? EVET! Kılı kırk yaran bir yazar mı? EVET! İnce eleklerden süzülüp gelmiş bir aydın mı? EVET!

Soyadının hakkını veren ve yazdığı- yaptığı her işe geniş bilgi birikimiyle çok şey katan bu yazarın ortaya koyduklarına yazar olarak kefilim. İnanmayan sorar, araştırır, inceler, öğrenir, öğrenecektir…

Gelelim değerlendirmeme!

Çok da hâkim olmadığım bu konu için, öncelikle memleketimin tanınırlığına yönelik, iğneyle kuyu kazarcasına müthiş özveri, çaba ve ciddi bir araştırma gerektiren bu yapıt için yazarına ağız ve gönül dolusu teşekkürler…

“Seyyahların Gözünden Ani”, “Ani Kaynakça” ,“Secrets Of Ani Sırları” ve “Through the Eyes of Travelers” 4 cilt olarak İngilizce ve Türkçe basılan eser; görüntü, renk seçimi, kapak kompozisyonu, resimler, kaynakçanın zenginliği ve baskı kalitesi olarak dört dörtlük diyebilirim.

Sondan başa gidersem kaynakçanın zenginliği ve derinliği araştırma hakkında hem bilgi veriyor, hem ışık tutuyor. Kime mi? Konuya ilgi duyan yerli- yabancı herkese, her kesime! Seyyahlara, üniversitelere, yerli- yabancı bilim insanlarına, arşivlere, tarihçilere vb. 13. yüzyıldan 20. yüzyıla kadar bilimsel ayrıntılarla ele alınan çalışmada Ani adının anlamı, kökeni, mimari üslubu, keşfi, uğradığı saldırılar uzman bir gözle ve uzman görüşü alınarak ortaya konmuş. Seyyahların biyografik bilgileri unutulmamış, gözlemlerine sık sık yer verilmiş, görsellerle desteklenerek gerçekliğin altı kalın çizgilerle çizilmiş.

Tutkulu ve titiz bir dil ustasının kaleminden çıkan, zorlu bir araştırmanın ürünü olan ve alanında baba sayılabilecek bu yapıt nitelikle niceliği buluşturmuş, bu alanda daha önce yazılanlara yeni bir anlam ve boyut katmış bana göre. Bu çalışma inanıyorum ki; kültür, sanat, tarih, arkeoloji, sanat tarihi alanlarına ilgi duyanlara ışık tutacak ve rehber olacaktır.

Yine değerlendirme, yorumlama, sentezleme gücüyle taçlandırılan bu çalışma bilimsel araştırmayla edebiyat tadı arasında dengeyi iyi kurmuş, başarıyla harmanlamış. Kültürel birikime, sayısız görüşmeye, farklı kaynaklara ulaşmaya, bilgiye, düşünceye, duyguya dayalı bir çalışma olmuş. Vurucu bir tespit isterseniz şunu derim; yazarı bu yapıtla, tarihi ve kültürel mirasa benzersiz ve az bulunur bir ayna tutmuş.

Kitabı karıştırırken önüme açılan kültür dünyası karşısında hayret ve hayranlık duydum. Okura sağlam bir tarih bilinci, ayakları yere basan bir antik kent kültürü vermeyi amaçlayan bu kapsamlı çalışmayı okurken, satır satır, ilmek ilmek, ince elenip sık dokunan bir çabanın ürünü olduğunu gördüm. Zoru başarmaktı bunun adı…

Seza Yazıcı’ya yalnızca bu kapsamlı eseri için değil, yıllardan beri Kars’ın siyasal, toplumsal, tarihi, ekonomik, kültürel alanlarına ışık tutan, kaynak olan araştırmaları için de teşekkür borcumuz var. Ben payıma düşeni ödemek istedim…

Sezai Yazıcı’nın emek, sabır ve özveri ürünü çalışması elime 30 Ekim Kars’ın Kurtuluş Günü geçti. Ben ANİ kitabını kurtuluş günümüze özgü bir ANI ve armağan saydım, öyle algıladım.

Titiz bir araştırmanın, sıkı bir gözlem gücünün, usta bir kalemin ürünü olan ve “işte budur” dedirten 10 yıllık çabanın yolu ve şansı açık olsun demek istedim…