Benim dışımda yaşanan ve herkesin pek bir mutlu olduğu bir hayat varmış, ben yeni keşfettim. Ve varlığımın bekaası için bu hayata balıklama giriş yapmaya karar verdim. Aslında hepiniz biliyorsunuz TV denen bir mucize var, orada herkes mutlu, seyredenler de mutlu, ben de artık mutlu olacağım. Bir kanalda sürekli bir halay çekilme durumu var mesela, dünya yansa o halay çekilecek başka yolu yok.
Meğer boşu boşuna ne zamandır dertleri zevk edinmişim benim de bundan haberim yok.
Başka birinde şarkılar, türküler, bir diğerinde yemek yapılıyor üstelik çay demleme tarifi şu an Doktor eşliğinde anlatılıyor daha ne ister ki insan yemek yaparken Doktor ayağıma gelmiş bile. Büyükşehir Belediyesi'nin kamera görüntülerinde duble yollar vızır vızır sükunetle işleyen trafik, her yerde huzur her yerde neşe. Bir diğerinde Cem Yılmaz’ın deyimiyle "tapu kadastro programı", bir kesim evlilik programı da diyor. Emekli maaşın varsa çek halayı, evlen gitsin. Harcamakla bitiremezsin maaşı.
Sonra TV’nin şöyle bir başka faydası da var; seçim sonuçlarını izlemek istiyorsunuz mesela almak istediğiniz sonuç ne ise ona göre yayın yapılıyor. Herkesin gönlüne göre seçim sonucu alabileceği sınırsız alternatif var. Neticede herkes mutlu oluyor. Seçimlerde elektrikler kesildi diye kızan bir kesim var ama olay da açığa çıktı meğerse trafoya kedi girmiş, TV den öğrendim ben de rahatladım. "Kedidir o kedi"ymiş meğer.
Sağlık programlarını hiç saymayayım bile her türlü bilgi ücretsiz veriliyor. Şunu iç, bunu sık, onun kökünü, bunun sapını ye. Bu saatten sonra artık benim de hasta olmam mümkün değil.
Bir de diziler var her akşam her kanalda uyku gelene kadar seyredebileceğin zevke göre farklı farklı seç beğen seyret. Sonra da mışıl mışıl uyu. Kitap okumaktan, doğru bilgiye internette ulaşmaya çalışmaktan, yerli yabancı kanal taraması yapmaktan kurtuldum.
Düşünmeye, anlamaya çalışmaya, çıkarımlarda bulunmaya, kafa patlamaya son. Tüm mutluluk bir tuş kadar yakınımdaymış meğer.
Üstelik tüm bunların farkına birkaç saatlik birliktelikle vardım, bir hafta sonra ne harika bir noktaya geleceğimi hayal bile edemiyorum.
Üstelik o nokta yalnızlık da olmayacak, artık halkımla bütünleşeceğim.
(1 Nisan'ınız kutlu ve mutlu olsun efendim)