AŞKLI ve MÜJDELİ ÜLKE GERÇEKLERİ…
Haber portallarında geziniyorsun, tek bir iç açan habere rastlamıyorsun. Dönüp televizyon kanallarında ki haber potporilerine takılıyorsun, insanı mutlu edecek hiç bir şey göremiyorsun. Ne görüyorsun? Ya da en çok ne var? Enflasyon, ardı arkası kesilmeyen zamlar, kaza haberleri, geçim sıkıntısı, kadın cinayetleri, hayvan katliamları, yöneticilerin birbirine ve halka sallanan parmakları! Kısaca sıkan, yıkan, geren, kaygılandıran ve üzen haberler silsilesi…
O halde ve hal böyle iken biz yine bizden haberlerle sürdürelim yazımızı!
Bir yanda; “Ekranları başında bizi izleyen milletime özellikle sesleniyorum. Biz size aşığız!” diyen, daha önceleri; “Bizde müjdeler bitmez. Belki bayanlar bile aya gidebilir!” diye açıklama yapan, ülkenin genel siyasi iklimini gözetmeyen, toplumun taşıyıcı sütunları olan orta sınıfı görmezden gelen ve de kadınları bile aya gönderecek olan bir CB! (Bir halk daha ne ister!)
Diğer yanda İTÜ Elektronik ve Haberleşme mezunu olan MEB’nın; Şanlıurfa’da bir okulu ziyaret ederken okul müdürlerinin gözü önünde haşladığı il milli eğitim müdürü yetmezmiş gibi, öğretmenlerin ve öğrencilerin önünde; “siz ne biçim adamsınız ya!” diye hakaret ettiği okul müdürü! Tam da burada duralım! Bakanın elektronik bilgisine sözümüz yok da haberleşme bölümü eksik bizce! Keşke koltuğa oturmadan önce kiminle, nerede, nasıl konuşulur konusunda işin uzmanlarıyla haberleşse idi. Ya da öfke kontrolü eğitimi alsa idi. İyi olurdu sanki…
Hoş bu gözler daha önce TBMM’de gazetecilerin önünde sağlık personeline verilecek zamlar konusunda CB tarafından haşlanan sağlık bakanları da gördü ya? “Üzüm üzüme baka baka kararır!” demiş atalarımız. Ne kadar da haklılarmış!
Bir yanda doğalgazdan benzine, vergiden harçlara, elektrikten köprülere, tünellerden otoyollara, toplu ulaşımdan bedelli askerliğe, özel okullardan sigara ve içkiye gelen ve milleti canından bezdiren zamlar ve kükremiş sel gibi bendini aşan enflasyon!
Diğer yanda gözleri ışıldayarak ekonomiye çağ atlatan; “Rahat olun! Biz Ortodoks politikaları bir tarafa koyduk. Artık heterodoks politikalar var” diyen yerli ve milli bir maliye bakanı…
Bir yanda maaşı çaya, simide bile yetmeyen milyonlar! Diğer yanda aldığı parayla geçinebilmek için “ancak sihirbaz olmak gerekir!” diyen emekliler!
Bir yanda 2021 yılında ülkesini terk ederek yaban ellere giden 1361 doktor! Diğer yanda azalmayan hastalıklar, hekimsiz hastaneler, bulunmayan ilaçlar…
Bir yanda, bozkırda, kuş uçmaz kervan geçmez dağ eteklerinde, gerçeklerin karanlığını güneşe çevirmek adına; Yöntemler belirleyen, türküler yakan, yüreklere dokunan, yıldızsız simsiyah geceleri ışıtarak, söz ve yaşam dersinin kapağını aralayan, o zorlu koşullarda eğitim ve sağlık savaşı veren emekçiler! Diğer yanda olup biteni izleyerek, olanlara üzülerek bakanlar!
Bir yanda kasabın, manavın, esnafın önünde geçemediği için kaynamayan tencereye, pişmeyen aşa, boş dolaplara, raflara hüzünle bakan kadınlar! Diğer yanda dövizin köpüğünü aldık gibi akıl almaz açıklamalarla, yanıtsız sorularla övünen yöneticiler!
Bir yanda “itibardan taviz vermeyiz, üçer beşer maaşa talim ederiz, ihaleleri 5 adrese teslim ederiz, işe alımlarda adrese teslim ilan veririz, çünkü biz ekonomistiz!” diyenler! Her yanda görmeden, bilmeden, anlamadan sadece alkışlayanlar…
Diğer yanda; “Kadınların elde ettikleri kazanımlarda AKP’nin imzası var. Her ne kadar seçme ve seçilme hakkını 1934 yılında elde etmişlerse de, özgürce kullanmaları AKP ile başlamıştır!” diyen bir CB! Bir yanda hiç bir okul bitirmemiş kadın sayısının 6 milyon 186 bin olduğu bir ülke!
Söz buraya gelmişken soluklanalım ve soralım!
Grup toplantılarında birbirine laf çakarak, olur olmaz konuda tweet atarak, zam sağanağınızda boğulan halkı hiçe sayarak yönetilen ülkemizde! Sn. Yöneticiler! Sevgili Halkım! Canım Ülkem! Seri hale gelen fahiş zamlardan, füze gibi yükselen enflasyondan, fiyat düzenleme(!) sağanağından, yangın yerine dönen çarşı pazardan kurtulmanın yolu nedir söyler misiniz lütfen? Nihai ve naçiz kanaatim bu sorudadır. Nokta…