AYETLİ YENİ TARİH DERS KİTABI

AYETLİ YENİ TARİH DERS KİTABI
 

“Ortaöğrenim Tarih 9-11” öğretim programında laikliğin adının anılmadığı, padişahlığın sisteminin günümüz versiyonu Başkanlığı meşrulaştırıcı, İslamcı bir anlayışı yansıttığını ve ilim, irfan, tekke, zaviye, gibi dinsel kavram ve kurumların günümüzde de geçerli olmasına yönelik olarak düzenlendiğini tespit ediyoruz.
 

Milli Eğitim Bakanlığının yeni müfredata göre hazırladığı 9’ncu sınıf Tarih ders kitaplarında, bilim öğrenmenin referansı ayetler oldu. Atatürk tarih dersinde neredeyse hiç yer almadı.
 

Tarih dersi ilim, irfan gibi Arapça kavramlar üzerinden anlatılmaya çalışılıyor. “İlimlerin Sınıflandırılması” konu başlığında “İslam dünyasında düşüncenin ve bilimin ortaya çıkışının dinî, siyasi ve sosyal nedenleri vardır” deniliyor. Kitapta ilim, “düşünmek, araştırmak, tefekkür etmek; Allah’ın mutlak kudretini, yaratma gücünü ve ilim sıfatını anlamak ve elde edilen bilgiyi insanlarla paylaşmak” şeklinde tanımlanıyor. Önceki ders kitabında bu tür bir aktarım yerine bilim kavramı kullanılıyordu.
 

Arâf ve Talâk Surelerinden Ayetler
 

Müslümanların ilim sahibi olmayı, insanlık görevi ve ibadet olarak algıladıklarının belirtildiği yeni ders kitabında, ilimle uğraşılması yönünde Kuran’dan iki ayet referans verildi. Kitapta, Arâf suresi 185. ayetinin “Onlar göklerin ve yerin yönetimi üzerinde ve Allah’ın yarattığı şeyler üzerinde düşünmediler mi?” ve Talâk suresi 12. ayetinin “Allah O’dur ki, yeri göğü ve yerden de onun mislini yarattı. Emr bunlar arasından indirilir ki, Allah’ın her şeye gücü yeter olduğunu ve Allah’ın kesin olarak her şeyi bir ilim ile kuşatmış olduğunu bilesiniz” hükümleri örnek gösterildi.
 

İslam âlimlerinin matematik, mantık, fizik, kimya, astronomi, botanik gibi bilimlerle ve felsefeyle uğraşmalarının temelinde neyin olduğu şöyle açıklandı:
 

“Öğrenme ve düşünme yeteneğine sahip insan, aklını kullanarak kendini, âlemi ve Allah’ı tanır. Bu düşünce ile İslam âlimleri kendilerini ve içinde yaşadıkları âlemi anlamaya yönelmiştir.”
 

Bilimle uğraşmak, ihtiyaçları karşılamaktan ziyade Allah’ı tanımaya bağlanıyor. Bilimler arasında ayrım gözetilmediği de yine Kuran’dan referansla açıklanıyor:
 

“Kur’an’da ilim; maddi ve manevi ilimler (fizik ve metafizik) gibi bir ayrım gözetmeksizin bütün bilimleri kapsamaktadır. İslam âlimlerinin bütüncül bir bakış açısıyla hareket etmesi bilimsel çalışmaların en yüksek seviyeye ulaşmasını sağlamıştır.” Kitapta; Batı’nın bugünkü bilimsel ve teknolojik ilerlemesinde İslam bilimi ve düşüncesinin etkisinin olduğu, İmam Gazali, İbn-i Rüşd, İbn-i Sina, Farabi, Kindî, Birûnî, Tûsî, El Cezeri gibi âlimler, çağdaş Batı medeniyetini etkilediği belirtildi. Ancak 12’nci yüzyıldan sonra Avrupa’ya ilham olan İslam medeniyetinin neden gerilediği açıklanmadı.
 

Medine Sözleşmesi genişletildi, Atatürk daraltıldı
 

Medine Sözleşmesi ders kitaplarında daha fazla yer edinmeye başladı. Yeni Tarih kitabında sözleşmeye 2 sayfaya yakın yer ayrıldığını görüyoruz. Medine Sözleşmesi’nin ne olduğu, anayasal özellikler taşıdığı, bazı yasaklar getirdi, kimi önemli maddeleri açıklanmıştır.
 

Atatürk’ün tarih bilimine verdiği önem ve Atatürk’ün bu konudaki çalışmaları, Türk devletleri ve Türk kimliğiyle ilgili görüşlerini anlatan bölümler değiştirildi. Yeni kitapta, Atatürk’ün tarih bilimine verdiği önemle ilgili bölüm daraltılırken Türk devletleri ve Türk kimliğiyle ilgili görüşleri ise hiç yer almadı.
 

Tarihçi-Yazar Mustafa Solak

https://twitter.com/karahuseyinler