"AZERBAYCAN ÇOK SABRETTİ"
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun açıklamalarından satır başları şu şekilde:
Sahada ve masada Azerbaycan'ın yanındayız. Ermenistan bu saldırılarıyla 'uluslararası sistemi ve hukuku hiçe sayıyorum' diyor. Bunun bir karşılığı olmalı. Artık bu sorunun çözülmesi lazım. Sorun diplomasi yoluyla bugüne kadar çözülmedi. Burada eşit yaklaşmak gerekiyor.
Azerbaycan sahada bunu çözmek istiyorsa 'Azerbaycan'ın yanında olacağız' dedik. Azerbaycan isteği olursa gereğini yaparız. Ama görüyoruz ki Azerbaycan'ın kapasitesi yeterli. Aliyev de 'Gel baş başla kalalım. Ne olacağını gör.' diyor. "Başka ülkeler karışmasın. Topraklarımı geri alacağım Benim gücüm var." demektir bu.
Ermenistan başka ülkelerden destek bulmasaydı bu cesareti bulamazdı. Azerbaycan'ın gücü yeter. Kapasitesi var. Bakü, Türkiye'ye ihtiyaç duyarsa biz varız. Azerbaycan'ın toprak bütünlüğünü savunuyoruz. Ermenistan ile Azerbaycan'a eşit muamele yapılmaması gerekiyor.
Ateşkes ve Ermenistan derhal Azerbaycan topraklarından çekilsin demeleri gerekiyor. Bunu diyorlar mı? Hayır. 'Diplomasiye dönelim' diyorlar. 30 yıldır diplomasiye dönüldü mü? Hayır. Çözüm için bir önerin var mı? Yok. Nasıl çözülecek bu sorun.
Topraklarının yüzde 20'si işgal edilmiş. 1 milyondan fazla yerinden göç etmiş insanlar var. Bu büyük bir travma. 30 yıldır bu insanlar evlerinden, şehirlerinden uzak yaşıyor. Herkes evine dönmek istiyor ama kimse bunu görmüyor. Azerbaycan ahlaken de hukuken de haklıdır. Tüm uluslararası toplumun da Azerbaycan'ı tıpkı Ukrayna, Gürcistan'da olduğu gibi Azerbaycan'ı desteklemelidir.
AB LİDERLER ZİRVESİ
Zorluk AB'nin kendi içinde. AB'nin tüm politikalarında bölünmüşlük var. Türkiye karşıtlığı da var. Türkiye'nin AB ilişkilerini rehin almaya çalışan ülkeler de var. Rum kesimi, Yunanistan gibi. Doğu Akdeniz'deki kararlı adımlarımız neticesinde gerginlik oldu. Haklarımızı savunmaya çalışıyoruz. Diplomasiyi hiçbir zaman geri planda bırakmıyoruz. Pozitif bir atmosferde, istikşafi görüşmelere yanaşmayan Yunanistan görüşmelere hazır olduğunu açıkladı. Güzel bir şey. Olumlu bir atmosferde biz diplomasiye varız diyoruz. Kendine güvenen ülke masada olmalıdır. Bu zirve Doğu Akdeniz zirvesi değil ki. Türkiye'nin de beklentileri var. 18 Mart mutabakatının güncellenmesi gerekiyor. Sorun devam ediyor. AB yükümlülüklerini yerine getirmedi, biz getirdik.
Gümrük birliği anlaşmasında somut adımlar bekliyoruz. Vize serbestisi konusunda Ukrayna vatandaşlarına tanınan esneklik bize de tanınmalı. Terörle mücadele konusunda beklentilerimiz var. Türkiye'ye yönelik olumlu adımlar bekliyoruz bu zirvede. AB artık Türkiye'ye yönelik somut adımlar atması gerekiyor. Tek taraflı olmaz bu işler.
"YUNANİSTAN VE RUM KESİMİ AB'Yİ REHİN ALMIŞ DURUMDA"
Doğu Akdeniz'de konferans fikri bizden çıktı. Sayın Cumhurbaşkanımızdan çıktı. Başkalarının haklarında gözümüz yok ama kendi hakkımızı da yedirmeyiz. Konferansta Kıbrıs'taki her iki devlet temsil edilmeli. Yunanistan ve Rum Kesimi başka konuları bahane ederek AB'yi rehin almıştır. 'Bizi desteklemezseniz, Türkiye'ye yaptırım kararı almazsanız Belarus kararını veto ederiz' diyor Rum Kesimi. Bu oy birliği ile kararların alınması kuralı bu ülkeleri AB'nin diğer politikalarını da rehin almasına neden oluyor.
5 üyeden 1'i 'hayır' dediğinde çok hayati konularda karar alınamıyor. Oy birliği ile alınması gerekiyor. AB'nin de bugün 2. Dünya Savaşı'ndan sonra Fransa, Almanya tekrar savaşmasın diye kurulan birlik başka boyuta taşındı. Bir reform sürecine girmesi gerekiyor.
POMPEO'NUN GKRY ZİYARETİ
ABD'nin eşitliği bozmaması lazım. Kısıtlı da olsa ambargoyu kaldırmaları doğru değil. Eşitliği bozuyor.
Macron'un, Azerbaycan toprakları için endişe duymazken, Ermenistan'a dayanışma göstermesi işgali desteklemesi anlamına gelir