BAHÇELİ: SEYİSLİK TASLAMAK UTANMAZLIKTIR
Terör örgütü PKK'nın lideri Abdullah Öcalan'a çağrı yapan ve yeni bir süreç başlatan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında kendisini eleştirenlere yanıt verdi. Eski MHP'lilere "Kurt kurdu tanır ama biz bunları tanımıyoruz" diyen Bahçeli yeni sürece ilişkin olarak da "Yeni yüzyılın siyasi yol haritası, milli ve manevi değerlerle yek vücut olmuş, yeni bir siyaset mücadelesiyle çizilmelidir” ifadesini kullandı.
Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, gündemle ilgili konularda değerlendirmelerde bulundu. Bahçeli, "Devir değişmiş, taşlar yerinden oynamış, kilitler açılmış, zincirler kırılmış, nitekim Türk milletinin barış, refah, huzur ve istikrar döneminin kapıları ardına kadar açılmıştır. Hep birlikte Türkiye olmaktan, 85 milyon vatandaşımızın Türk milletine mensubiyetin onur ve gururda buluşmaktan hariç herhangi bir tercih ve özlemi kalmamıştır" dedi ve İmralı Heyeti'nin temasları sürerken yeni sürece dair mesaj verdi.
"Yeni yüzyılın siyasi yol haritası, milli ve manevi değerlerle yek vücut olmuş, yeni bir siyaset mücadelesiyle çizilmelidir” diyen Bahçeli’nin konuşmasından öne çıkan başlıklar şu şekilde:
“Siyaset bölen ve parçalayan değil, bütünleyen, birleştiren ve kaynaştıran bir siyasettir. Bu siyaset kutuplaşmayı kışkırtan değil, Kuva-yi Milliye mirasını kuvvet, kudret ve kucaklaşma temelinde yeniden inşa eden bir siyasettir. Yeni yüzyılda bozgunculuğun esamesi dahi okunmayacaktır. Yeni yüzyılda ayrışmanın, ayrımcılığın, dağılmanın, ufalanmanın, marjinal kategorilere ayrılmanın, ilkel mahiyetli etlik ve mezhebi bloklaşmanın adından asla bahsedilemeyecektir. Eski çamlar şimdi bardak olmuştur. Köprülerin altından çok sular akmıştır. Devir değişmiş, taşlar yerinden oynamış, kilitler açılmış, zincirler kırılmış, nitekim Türk milletinin barış, refah, huzur ve istikrar döneminin kapıları ardına kadar açılmıştır. Hep birlikte Türkiye olmaktan, 85 milyon vatandaşımızın Türk milletine mensubiyetin onur ve gururda buluşmaktan hariç herhangi bir tercih ve özlemi kalmamıştır.
"Yeni yüzyıl terörsüz ve şiddetsiz Türkiye’nin yükselişi ile perçinlenecektir"
Toplumsal ayrışmanın kalan bakiyesi, yönetimde kaynaşma ile kesin kez ibra edilecek ve konu kapanacaktır. Bildiğiniz gibi yıkmak kolay, yapmak zordur. Yeni yüzyıl barışın ve huzurun yüzyılı olacaktır. Yeni yüzyıl terörsüz ve şiddetsiz Türkiye’nin yükselişi ile perçinlenecektir. Kronik sorunlar çözülecektir. Türk milleti mesut, memnun ve mesul hale gelecektir. Bundan anormal derecede rahatsız olanları, sinekli ve zehirli mevzilerinde kıpır kıpır fitne ve fesat tahkimatı yapanları görüyor, acınacak hallerini ibretle seyrediyoruz. Bize milliyetçilik dersi vermeye, vatan sevgisi dikte etmeye kalkışan serseri mankurtlara ve sefalet markalarına aldırış etmesek bile yine de birkaç kelamı onlardan esirgemenin haksızlık olacağı kanaatindeyiz.
"Başkalarının atına binenlerin bize seyislik taslaması utanmazlıktır"
Hasbelkader milliyetçi ülkücü harekette yer bulup itibar kazanan, makam ve koltuk ikbaliyle çevre yapan ve saygı kazanan bir avuç kendini bilmez ahmağın sırf çıkarları kesildi diye ileri geri konuşmaları her şeyden önce edepsiz hezeyandır. CHP’ye yanaşmış ve CHP’ye yapışmış bu ilkesizlerin hariçten gazel okumaları, boş varilin çıkardığı ses kadar kadar anlamlıdır. Esasen fazilet ve fikir sahibi olmaksızın sığındıkları camiamızda kurnazca kendilerini saklayan, köşe bucak dedikodu yapan, insicamımızı ve irademizi sakatlama çabasında olan bu gudubetlerin maskesi düşünce aramızdan sıvıştıkları hepinizin bildiği ve yaşadığı bir gerçektir. Başkalarının atına binenlerin bize seyislik taslaması utanmazlıktır. Türk milletini meşgul eden, Türk milletini zora sokan hiçbir meseleye karşı cevap ve köklü çözüm getiremeyenlerin sosyal medyada kurdukları küçük partilerde sürekli ayağımıza dolanmaları, dava bilirkişisi gibi ortalıkta dolaşmaları elbette kifayet ve kişilik yetersizliğinin ağır bir sancısıdır.
"Geceleri baykuş olup, harabede tüneyenler, gündüz vakti kartal olup zirvelere kanat açamazlar"
CHP’nin kayığında ip olanlarla, mağlubiyetin pençesinde zafer nutku atanların sadece cemayüz evvelerini değil, ciğerlerinin kaç okka olduğunu da gayet iyi biliriz. Bizim bir görev kapsamında hareket ettiğimizi iddia eden müfteriler, içimizdeyken el etek öpmekten başkalarını dahi kaldıramıyorlar. Siyasetimize en küçük katkıyı vermiyorlar, veremiyorlardı. Kedinin ayna karşısında kendisini aslan görmesi neyse bunların durumu üç aşağı, beş yukarı aynısıdır. Geceleri baykuş olup, harabede tüneyenler, gündüz vakti kartal olup zirvelere kanat açamazlar.
Kurt kurdu tanır ancak biz bunları tanımıyoruz. Hiç de takmıyoruz. Bizim vatan sevdamızı tartıya çıkaracak, bununla da kalmayıp tartışmaya açacak, ülke ve ülkeye canımızı kurcalayıp, aşındıracak bir siyasi fırıldağı henüz hiçbir kundak sarmamıştır. Hayatı ile haysiyeti ters köşe olmuşların bize anlatacak, bize aktaracak, bize güzergah tayin edecek bir şeyleri olmaz, olamaz. Gocunan gocunsun. Hoplayan hoplasın. Diyorum ki terör musibeti bitecek, kardeşlik bilenecek. Türk milleti rahat bir nefes alacak. Milli birlik ve beraberliğimizin sancağı, herkesin gölgesinde toparlanacaktır. Doğu’dan Batı’ya, Kuzey’den Güney’e türkülerimiz söylenecek. Oyun havalarımız çalınacak. Eller birleşecek, kem gözler def edilecek, kekik kokulu dağlarımızda papatyalar toplanacak. Kanunsuz ve gayrimeşru şekilde elinde taşıdığı silahlarla yurt içinde veya yurt dışında menfur hedeflerin peşine düşen teröristlerin sonu ise ya toprağa düşmek ya da demir parmaklıkların ardına düşürülmek olacaktır.
"Her yerin Gazze olacağını tehditvari üslupla iddia edenlere özellikle hatırlatırım ki..."
Negatif kırılmadan bahsederek, her yerin Gazze olacağını tehditvari üslupla iddia edenlere özellikle hatırlatırım ki Gazze zaten içimizdedir, yüreğimizdedir, gönlümüzdedir. Eğer yıkılmış Gazze’nin Türkiye’ye taşınacağını ima ediyorlarsa, o zaman buna niyet ve teşebbüsü aklından geçirenlerin Siyonist barbarlıkla açacakları karanlık cephenin makberleri olacaklarını bilmeleri, bunu da unutmamaları hayat ve varlıkları açısından mühim bir ihtar ve ikazımızdır. Türk milletinin gördüklerini biz düşünüyor, tatbik etmek için uğraşıyoruz. Tuzaklarla çembere alınmış zorlu yolculuk seferindeyiz. Sabır ve sebat pusulamız. İyi niyet ve iyimser bekleyiş motivasyonumuz. Hoşgörü ve samimiyet davranışımız. Kararlılık ve katılaşmış ön yargıları incelikle aşmak stratejik gayemizdir. Birbirimizin ayağına basarsak, sendeleyip, yere kapaklanmak kaderdir. Halbuki ki el ele tutuşup, zamanın ve zeminin omuzlarına basarsak, yıldızları avucumuza alamasak bile görüş açımız genişler, ufuk çizgisini görme ihtimalimiz gerçeğe döner."
(SÜRECEK)