BAŞBAKANI SERBEST BIRAKMA DEĞİL, ÇETE ÇIKMAMASI ÇILDIRTTI

BAŞBAKANI SERBEST BIRAKMA DEĞİL, ÇETE ÇIKMAMASI ÇILDIRTTI

Başbakanın makam odasına dinlemek amacıyla "böcek" konulduğu gerekçesiyle aralarında Erdoğan'ın koruma ordusunun 1 numaralı isminin de olduğu 10 polis gözaltına alınmıştı.

4 günlük polis sorgusundan sonra tutuklama talebiyle adliyeye sevk edilen polisler mahkeme tarafından serbest bırakıldı.

Avusturya- Viyana gezilerine giden başbakan hem buralarda yaptığı konuşmalarda hem de dönüş yolunda gazetecilerle konuşurken öfkeden çıldırmış halde "Bu nasıl iş, paralel yargı ülkeyi batırır, bu nasıl yargı, odama böcek yerleştirenler nasıl serbest bırakılır?" dedi.

Başbakanı çıldırtan aslında polislerin serbest bırakılması değil, savcının "bir çete izine rastlanmamıştır" saptaması.

Çünkü eğer savcı "çete vardır" kanaatine varmış olsaydı, Başbakanın 17 Aralık'tan bu yana söylediği "hesap soracağız, inlerine gireceğiz" sözlerinin bir anlamı olacaktı.

Oysa şimdi böcek konmuş olsa bile, suç şahsi kabul ediliyor ve bir çete olduğu kanaatine varılmadığı için operasyon tıpkı Ergenekon ve Balyoz'da olduğu gibi yüzlerce kişiyi kapsayacak hale getirilemiyor.

Başbakanın beklediği ise olayda bir çete çıkması ve aylardır isimlerinden söz edilen ama bir türlü dokunulamayan yüzlerce kişinin tutuklanmasıydı.

Başbakan polisleri serbest bırakan mahkeme heyetinin "cemaatçi" olduğunu ima ediyor. Ben bilmiyorum o hakimler cemaatçi midir değil midir?

Ancak şöyle bir gerçek var.

Eğer bir dava daha önce hükümet tarafından ayarlanmış hakimlerin önüne değil de, gerçekten bu cumhuriyetin hakimlerinin önüne giderse, o zaman hukuk işlemeye başlıyor ve hakimler düzmece belgeleri, sahte ya da hukuk dışı elde edilmiş kanıtları kabul etmiyorlar.

Başbakanın odasına böcek konmuş olabilir. Ama bu olaydan hareketle yüzlerce kişiyi tutuklamak için alel acele ve tıpkı Ergenekon ve Balyoz'da olduğu gibi kanıt sunmaya kalkılırsa duvara çarpılıyor.

YEMEZLER CANIM

Başbakan'dan başlayarak yandaş, yalaka, cemaatçi, liberal maskeli faşist ne kadar varsa Balyoz davası sanıklarının serbest bırakılması konusunda ağız birliği etmiş gibi "sayemizde çıktılar" demeye başladılar.

Nedenmiş?

Efendim hani 12 Eylül 2010'da referandum yapıldı ya, işte orada kabul edilen Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru hakkı sayesinde komutanlar bu hakkı kullanmışlar da serbest kalmışlar.

Başbakan daha da ileri gidiyor "Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne gitselerdi, çıkan para cezasını öder onları yine yatırırdık, bari bir teşekkür etsinler" diyor.

Bu panik ve üste çıkma havası iki gerçeği ortaya koyuyor;

1- İktidar ve bütün yandaş yalakaları Ergenekon ve Balyoz davalarının hukuk dışına çıkılarak ve hak ihlali yapılarak yürütüldüğünü resmen kabul ediyorlar.

2- Yine bu takım mahkemelerin iktidarın güdümünde olduğunu, oradan gelen emirler doğrultusunda mahkumiyet kararlar aldıkları gibi infazları da yönlendirebileceklerini ilan ediyor.

ÇAKMA PROFESÖRLERE 'ZAMAN AŞIMI' KALKANI

Gazeteci Soner Yalçın çatı aday Ekmeleddin İhsanoğlu'nun "intihalci" olduğunu açıkladı. Sonuçta ne olur bilemem ama AKP yandaşı "çakma profesörler" YÖK sayesinde "çaktırmadan" korunma altına alınmış.

Prof (!) Mazlum Uyar Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim üyesi. Profesör olmak için yazdığı "Şii Ulemanın otoritesinin temelleri; İslamiye Şiası'nda usulilik ve hiyerarşik yapılanma" adlı tez kitabının intihal olduğu ortaya çıktı.

Amerikalı Profesör A.K Musavi, 9 Haziran 2013'te Mazlum Uyar'ın kendi eserinin 100 sayfasını ve 350 dip notu aynen ve hiç izin almadan tez kitabına aldığını ileri sürerek suç duyurusunda bulundu.

Yapılan incelemede Uyar'ın gerçekten "intihal" yaptığı kanıtlandı.

Ancak işe bakın ki, YÖK bu şikâyetten üç ay sonra 12 Eylül 2013'te bir karar almış ve daha önce "intihalde zaman aşımı yoktur" maddesi "zaman aşımı iki yılla sınırlıdır" haline getirilmiş.

Uyar'ın intihali 2 yıl öncesine dayandığı için hakkında bir işlem yapılmamasına karar verilmiş.

AKP ile birlikte üniversiteler "intihal" yapan çakma profesörlerle dolduruldu. Sayı o kadar çoğalmış ki, YÖK çareyi "2 yıllık zaman aşımı" koymakta bulmuş.

Aldığım bilgilere göre önümüzdeki günlerde "intihal" yaptıkları kesinleşen ama zaman aşımı sayesinde kurtulan çok çok önemli bazı AKP'i profesörler da ortaya çıkacakmış.



https://twitter.com/can_atakli_