"Bu milletin ...na koyacağız" davasında takipsizlik verildi. Ne zaman, nasıl oldu diye hala anlamayanlar olmakla birlikte şöyle izah etme gayreti içine girmeli; hane halkı toplam borç yükü, son 10 yılda 52 kat büyüyerek 6.3 milyar liradan 333.6 milyar liraya ulaştı. Bir kere de yazı ile yazmakta fayda var; elli iki kat büyüyerek… Kredi kartı borcunu ödeyemeyenlerin sayısı da 272 bin 18’den 1 milyon 738 bin 794’e yükselmiş ve"kara listede" yer alan kişi sayısı da 3 milyona dayanmış... Bizim milletin matematiği genelde zayıftır, matematik sevmeyen bir toplumuzdur belki de sorun matematik sevgisizliğimizden kaynaklanıyor.
Bu maddi boyutu. Bir de özgürlükler boyutu var ki orada kimsenin bizi geçmesi mümkün görünmüyor. Şu meşhur reklam filminin RTÜK tarafından yasaklanmasından sonra bu hafta "Yasaklamayı yasaklarız" noktasına da gelindi. Çok şükür. Tam olanları algılamaya çabalarken peşinden twitter yasağı geldi. Şu an için kökünü kazıma operasyonu değişik bir noktaya doğru ilerliyor şöyle ki; senelerdir "yahu şu twittera girsene" diye ısrar ettiğim tüm eş dost tanıdık kim varsa yasaktan sonra twitterdan adres alıp twitter kullanıcısı olma durumuna geçti. Bakalım bundan sonra ki süreç nasıl ilerleyecek?
Elbette canım yurdumda olanlar bu kadarla sınırlı kalabilir mi? Mümkün mü? Tabi ki değil. Şimdilik ortalamamız günlük birkaç kaset ve birkaç vukuat şeklinde ilerliyor. Ortalama bir Türk insanı artık şunu biliyor ki; 5-6 saat haberlerden uzak kalırsa haberlere ilk ulaştığı anda mutlaka "aaa" diyeceği bir haber alacak. Mesela eski Ulaştırma Bakanı, şimdinin İzmir Büyükşehir Başkan Adayı Binali Yıldırım’ın beyanatı var: "Hava sahası her zaman barışçıl amaçla kullanılmalı Sivil havacılıkla uğraşan ve sivil havacılık maksatlı uçuş yapan uçaklar hiç bir şekilde askeri malzeme silah niteliğindeki malzemeyi taşıyamaz." Ne zaman demiş 2012'de Suriye’ye ait yolcu uçağı Esenboğa havaalanına indirildiğinde. Şimdi THY’nin silah taşıdığı iddiaları var bakalım onlar bize ne diyecekler.
Son haber ise Hatay’ın Yayladağı ilçesinde sınırın Suriye tarafında bir savaş uçağı, Türk jetleri tarafından düşürüldü. Olay henüz çok yeni ama uçağın düşürülmesi esnasında tesadüfen Habertürk’ün canlı yayında olması sayesinde görüntüler mevcut. Basın bence süper çalışıyor, Türkiye’nin her yerinde, vallahi aferin.
Bu maddi boyutu. Bir de özgürlükler boyutu var ki orada kimsenin bizi geçmesi mümkün görünmüyor. Şu meşhur reklam filminin RTÜK tarafından yasaklanmasından sonra bu hafta "Yasaklamayı yasaklarız" noktasına da gelindi. Çok şükür. Tam olanları algılamaya çabalarken peşinden twitter yasağı geldi. Şu an için kökünü kazıma operasyonu değişik bir noktaya doğru ilerliyor şöyle ki; senelerdir "yahu şu twittera girsene" diye ısrar ettiğim tüm eş dost tanıdık kim varsa yasaktan sonra twitterdan adres alıp twitter kullanıcısı olma durumuna geçti. Bakalım bundan sonra ki süreç nasıl ilerleyecek?
Elbette canım yurdumda olanlar bu kadarla sınırlı kalabilir mi? Mümkün mü? Tabi ki değil. Şimdilik ortalamamız günlük birkaç kaset ve birkaç vukuat şeklinde ilerliyor. Ortalama bir Türk insanı artık şunu biliyor ki; 5-6 saat haberlerden uzak kalırsa haberlere ilk ulaştığı anda mutlaka "aaa" diyeceği bir haber alacak. Mesela eski Ulaştırma Bakanı, şimdinin İzmir Büyükşehir Başkan Adayı Binali Yıldırım’ın beyanatı var: "Hava sahası her zaman barışçıl amaçla kullanılmalı Sivil havacılıkla uğraşan ve sivil havacılık maksatlı uçuş yapan uçaklar hiç bir şekilde askeri malzeme silah niteliğindeki malzemeyi taşıyamaz." Ne zaman demiş 2012'de Suriye’ye ait yolcu uçağı Esenboğa havaalanına indirildiğinde. Şimdi THY’nin silah taşıdığı iddiaları var bakalım onlar bize ne diyecekler.
Son haber ise Hatay’ın Yayladağı ilçesinde sınırın Suriye tarafında bir savaş uçağı, Türk jetleri tarafından düşürüldü. Olay henüz çok yeni ama uçağın düşürülmesi esnasında tesadüfen Habertürk’ün canlı yayında olması sayesinde görüntüler mevcut. Basın bence süper çalışıyor, Türkiye’nin her yerinde, vallahi aferin.