BAYKUŞ SURATLI YOBAZA BELGEYLE CEVAP

BAYKUŞ SURATLI YOBAZA BELGEYLE CEVAP

Adamın suratında Allah’ın nuru yok. Görünüşte din adamı ama yalanı din yapmış, cumhuriyet rejimine kin kusuyor. Cumhuriyet döneminde camilerin genelev yapıldığını söyleyecek kadar kendisinden geçmiş.

AKP Genel Başkanı Erdoğan, Demokrat Parti Başbakanı Adnan Menderes’in (1950-60) yol yapmak için yıktırdığı camileri CHP’ye yüklerse, bu sözde ilahiyatçı da camilerin genelev yapıldığını iddia eder. Yobazlık işte böyledir.

Abdullah Akın adlı bu yalancı ve iftiracı adam, tarih işine de burnunu sokarak hilafetin de İngilizlerin isteği üzerine kaldırıldığını söylüyor. Tıpkı “İstiklal harbinde Yunan galip gelse iyi olurdu!” diyen İslam düşmanı, millet düşmanı Kadir Mısıroğlu gibi... Dedikodu yaparken diyor ki: “Mutlaka duymuşsunuzdur, Lozan’ın gizli maddeleri var. (...) İngiltere’nin bir şartı var halifelik kalkacak.”

İŞTE SANA BELGE EY CUMHURİYET DÜŞMANI

Bu yobaz sürüsü, “Hilafetin kaldırılmasını İngiltere istedi, Mustafa Kemal de o emri yerine getirdi!” diyor ya... Diğer iddiaları gibi bu da kuyruklu yalan...

Çünkü İngiltere, padişahlık kurumunun bir parçası olan Hilafetin kaldırılmasını değil, tam aksine Türkiye’de devam ettirilmesini istedi. Bu amaçla Türkiye’ye baskı yaptı. İngiliz hükümeti, elinde tuttuğu Hindistan Müslümanlarının lideri konumundaki Emir Ali ve Ağa Han’ı bu iş için kullandı. İngiltere Müslüman Cemiyeti’ni temsil adına bu iki isim, Ankara’ya Başbakan İsmet Paşa’ya ve Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Paşa’ya hitap eden mektup yazdılar. Bu mektuplarda, hilafetin kaldırılmasının dünya Müslümanları için kötü olacağını söyleyip Türkiye’yi üstü kapalı tehdit ettiler.

Bu mektup, 5-6 Aralık 1923 tarihlerinde Tanin, İkdam, Tasvir-i Efkâr gibi İstanbul’daki gazetelerde yayımlandı. İçişlerimize açık bir karışma sayıldığından mektubu yayımlayan gazeteciler İstanbul İstiklal Mahkemesi’nde yargılandı.

İşte biz, bu mektubun çevirilerini Osmanlıcası ile birlikte “İstiklal Harbi’nin Hukuk Cephesi İSTİKLAL MAHKEMELERİ (Meclis Tutanakları)” adlı son kitabımızda yayımladık.

Belge ortada... İngilizler, hilafetin kaldırılmaması için yeni kurulan cumhuriyet rejimine baskı yapıyorlar. Bunun üzerine Başbakan İsmet Paşa, “Hilafete; Türkiye üzerinde yönetim görevi, siyasi görev ve dünya işlerine ilişkin görev vermek isteyenler; hükümetimize karşı uluslararası propaganda yapıyor” diyerek konuyu Büyük Millet Meclisi’ne taşıdı. Hilafet isteyenler, yeni kurulan İstanbul İstiklal Mahkemesi’nde yargılandılar.

İngilizlerin; Türkiye’nin iç işlerine karışmak için halifelik makamını baskı aracı yapmak istediği ortaya çıkınca devrimci cumhuriyet rejimi, Hilafet kurumunu kaldırıp attı.

Bizim yayımladığımız İngiltere’den gelen mektup ve yine mahkeme tutanakları bunu pek açık biçimde kanıtlıyor.

Peki bu Orta Çağ kaçkını zombiler bu yalanlarından utanır mı?

Sanmam; çünkü bunların genetiği çamur ile örülmüş...

Yalancı, iftiracı, utanmaz, çıkarcı, devletine ve milletine düşman bir dünya dışı yaratık...

ETİ ŞİRKETİNE ÇAĞRI

AKP’nin ana hedefi; Atatürk’ün Türkiye’deki etkisini kırmaktır. Bu yüzden de onun adını, görüntülerini, kurumlarını birer birer yok ediyorlar. Son olarak da Eskişehir’deki 53 yıllık Atatürk Stadı’nın adını değiştiriyorlar. Bunu Tayyip Erdoğan istemiş. Atatürk atılacak yerine Eti gelecekmiş. Ve bu, Atatürk ismi değiştirilen 10. stad olacakmış.

Askerimiz Suriye’de PKK ve arkasındaki Amerika ile savaşırken AKP’liler “Fırsat bu fırsattır!” diyerek bu devleti kuran Büyük Atatürk’e karşı savaş yürütüyorlar.

Atatürkçü bir şirket olduğuna inandığım Eti’nin yöneticilerini, bu yanlış adımı atmamaları için içtenlikle uyarıyorum.

Hey Atatürk’ün torunu Eskişehirliler! Neredesiniz? Onun adına sahip çıkmayacak mısınız?

https://twitter.com/r_zelyut