BAYRAM BİZİM NEYİMİZE..?

BAYRAM BİZİM NEYİMİZE..?

Evet değerli okurlar, her yıl olduğu gibi, bu yılki kurban bayramını da kendi kendini kesen 4000 civarında imitasyon kasapla, kızıla boyadığımız boğaz görüntüleriyle, otobanlarda ve yollarda kovalanan boğa sahneleriyle, hayvanlarla kesmeden önce ve kesildikten sonra çekilen hatıra fotoğraflarıyla,  hatta onunla da yetinmeyip, bir kurbanın kesildikten ve içi boşaltıldıktan sonra beşik haline getirilip, içine bebek yerleştirildiği yaratıcı düşüncelerle, Diyarbakır’da 6.kattan atlayarak bir çocuğun ölümüne sebep olan keçi haberiyle ve en acısı da hayvanların adeta boğazlandığı jeneriklerle kapatıyoruz. Bu haberler ve görüntüler ülkenin her yerinden duyuluyor durumda. 

Kurban âdetinin veya ibadetinin dinimizdeki yerini anlatacak veya tartışacak kadar derin bilgilere sahip değilim. Ama eminim ki, eğer bu yapılması gereken bir ibadetse, bu şekilde olmayacağı-olamayacağı aşikârdır. Dünyanın düzenini, yaratılan her şeyi sevmek ve korumak üzerine kuran yüce yaradan, hayvanlara zulmetmeyi bir ibadet olarak kabul eder mi acaba? Zulmetmek diyorum, çünkü bütün dünyanın ilgiyle, daha doğrusu hayret ederek izlediği görüntüler, ülkemizde bir ibadetin yerine getirilmesinden ziyade, insanların adeta hayvanları işkence çektirerek katlettiği bir şova dönüşüyor. Kurban kesim alanlarında, korkuyla sıranın kendisine gelmesini bekleyen hayvanların, ite kaka kesim yerine götürülmesi, üzerine üç-beş kişinin çullanması, sırasını bekleyen diğerlerinin gözü önünde adeta boğazlanması, yüzülmesi, parçalanmasını başka türlü açıklayamıyorum. Amaç ne peki? Fakirlere et dağıtmak mı? Mutfağına hiç et girmeyen insanların kurban bayramı sayesinde et yemesini sağlamak mı? Peki güzel kardeşim, madem bir fakirin sofrasına  et koymak istiyorsun, bunu senenin diğer aylarında niye yapmıyorsun? Yok olmaz, illa kurban bayramını bekleyeceksin öyle mi? Peki canım, Allah kabul etsin! Bu ibadet, bizlerin şahit olamadığı geçmiş dönemlerde muhtemelen layığıyla yapılmıştır ama bugün ne yazık ki ben amacına ulaştığını düşünmüyorum. 

Neyse, ben bayramları yine de güzel taraflarından tutmaya çalışıyorum. Her ne kadar şehirler boşalsa da, her ne kadar komşu ziyaretleri, yok denecek kadar azaldıysa da, bayramı bahane ederek ziyaret ettiğiniz bir büyüğünüz varsa, bir geleneği yaşatarak cebine harçlık koyduğunuz bir küçüğünüz varsa, ne mutlu size. Sıradan, kalıp bir mesajla, bir mms görüntüsüyle,  bir cümle ile yüzlerce arkadaşının bayramını tek kalemde kutlayan teknoloji zenginlerini,  gönül fakiri olarak görüyorum. Sana gelen kalıp bir kutlama mesajına nezaketen cevap ver ama sen en azından bunu yapma, sarıl telefona, tek tek ara dostlarını, akrabalarını, arkadaşlarını. En fazla bir saatini alır be güzel arkadaşım. İstemediklerini arama ama adet yerini bulsun diye de beş yüz kişiye aynı mesajı atma. 

Değerli okurlarım, bayram ertesi, gayrimenkul sektör haberleri ve yorumlarımla yine sizlerle birlikteyim. 

Sağlıcakla Kalın...


https://twitter.com/ErolCanbay2
https://www.facebook.com/erol.canbay.9