BİR BÜYÜK DEVRİMCİNİN SAHİCİ HAYATI!..

BİR BÜYÜK DEVRİMCİNİN SAHİCİ HAYATI!..

1935... Moskova büyükelçimiz Vasıf Çınar, Çankaya’ya gelmişti... 

Mustafa Kemal çalışma odasındaydı. dalgın dalgın kitap okuyordu. Vasıf Çınar boşboğazlık etti.

“Paşam bu denli kitap okuyarak kafanızı yoruyorsunuz, siz Samsun’a çıkarken böyle kitap okuyarak mı çıktınız” deyiverdi... Mustafa Kemal gülümsedi.

“Bu tür lafları çok duyuyorum, işi gücü yok herhalde kitaplarla uğraşıyor diye dedikodumu yapıyorlarmış. Çocukluğumda da böyleydim, elime üş beş kuruş geçince muhakkak yarısını kitaba verirdim, eğer aksini yapsaydım Atatürk olamazdım” dedi!..

Kitap okumayanlara “saman kafalı” diyordu. “Eksik kafalı” diyordu.

                                                      * * * 

Lenin’in makalelerinden oluşan “Burjuva Demokrasisi ile Proletarya Diktatörlüğü isimli kitabı okuyup kütüphanesine koymuştu...

Profesör Avram Galanti tarafından 1925 yılında kaleme alınan “Hamurabi Kanunu” nu okumuş, notlar çıkarmıştı...

John Stuart Mill’in “Hürriyet” ini okumuştu.

Ömer Hayyam’ın “Rubailer” ini okumuştu.

Shakespeare’in “Romeo ve Juliet” ini okumuştu.

Homeros’un “İlyada” sını okumuştu.

Sürpriz ilgi alanları vardı...

Osman Nuri’nin “Fenn-i İnşaat” ını okumuştu mesela. Tuğla yapımıyla alakalı bölümleri işaretlemişti!..

Zihin dünyasında kalın çizgilerle iz bırakan kitapların başında “Beyaz Zambaklar Ülkesinde” geliyordu. Rus yazar Grigory Petrov tarafından yazılmıştı.

1800’lerde perişan durumda olan “bataklıklar ülkesi” Finlandiya’nın bir avuç yurtsever aydın tarafından nasıl “beyaz zambaklar ülkesi” ne dönüştürüldüğünü anlatıyordu. Ekonomik, siyasi, kültürel, devrim örneğiydi. Bilime ve ulus devlete dayalı topyekun kalkınma modeliydi...

Türk devrimiyle birebir örtüşüyordu. Mustafa Kemal’i heyecanlandıran da işte bu benzeşmeydi! Mustafa Kemal tarafından askeri okul müfredatına eklendi.

70’li yıllara kadar, Türkiye’de en çok satan yabancı kitaptı.

* * *        

Herbert George Wells okuyordu. 

Bilim kurgunun öncülerinden olan Wells yıllar sonra Hollywood tarafından sinemaya uyarlanan “Doktor Moreau’nun Adası”, “Görünmez Adam”, “Zaman Makinası” gibi efsane romanları kaleme almıştı.

Bu fütürist İngiliz yazarın “The Outline of History” isimli eserini Fransızca baskısından okumuş ve çok etkilenmişti. Nutuk’ta bahsetmişti. Mustafa Kemal tarafından Türkçeye tercüme ettirilen bu kitap, “kalıcı barış için birleşik dünya devleti” kavramını anlatıyordu!..

Sorbonne profesörü Henri Poincare’in kuramsal fizik kitaplarını okuyordu. Albert Einstein’ın uzay-zaman-mekan teorilerinden haberdardı. Havacılık ve uzay öngörülerinin temelinde bu bilim insanlarının etkisi vardı.

Alfred Fouillee tarafından yazılan “Avrupa Milletleri Ruhiyatı” isimli kitabı çok enteresan bulmuştu. Kitabın son sayfasına “bir gecede okudum, 4/5 Eylül” diye not düşmüştü.1923’te okuduğu bu kitapta, şu satırların altını çizmişti:

-Din felsefesi, ulusun hayata ne gözle baktığını gösterir, hayata ve evrene verdiği değer, o ulusun mutluluk ve felaketi üzerinde etki yapar.

-Uluslar asla unutmamalıdır ki, ulusal büyüklüğün tek koşulu, dayanıklı ahlak karakterine sahip olmaktır.

-Bir ulus, ancak vicdan sahibi olarak yaşayabilir.

Çok geniş bir yelpazeyi tarardı.

1935’te Paris Büyükelçiliğimize gönderilen kitap listesinin konuları arasında “iktisat, istatistik, sosyoloji, anayasa hukuku, antropoloji, dinler tarihi, diplomasi tarihi, felsefe tarihi, sanat tarihi, yakın zaman edebiyatı” vardı.

Hepsinin parasını kendi cebinden ödüyordu. Fatura istiyordu. Böylece, işgüzar elçiler tarafından kendisinin yerine devlet kesesinden para ödenip ödenmediğini kontrol ediyordu!..

* * * 

Descartes’in, Kant’ın eserlerini Türkçeye çevirttirdi...

August Comte’nin fikirleriyle daha öğrenciyken tanışmıştı. Durkheim okuyordu. Sözlüklere büyük önem verirdi. 

Türkoloji’nin öncüsü sayılan Vasili Rdloff’un dört ciltlik “Türk lehçeleri Sözlüğü” nü masasından ayırmazdı.

Karloviç Pekarskiy’nin “Yakut Sözlüğü” ne sık sık başvururdu.

Pokorny’nin Hint-Avrupa Dilleri Etimoloji Sözlüğü,

Emile Boisacq’ın Yunan Dili Etimoloji Sözlüğü,

Antoine Meillet’in Latin Dili Etimoloji Sözlüğü,

Friedrich Kluge’nin Alman Dili Etimoloji Sözlüğü,

Anatole Bailly’nin Yunanca –Fransızca Sözlüğü

Louis Marie Quicherat’ın Latince –Fransızca Sözlüğü...

Kütüphanesinin başköşesindeydi!..

Bourbourg’un “Maya Lisanı” kitabını okumuştu.

Akadca, İbranice, Süryanice, Arapça, Farsça, Sanskritçe, Çince, Japonca, Fince, Macarca, Eski Mısır dili sözlükleri vardı.

Delitzsch’in “Sümerce Sözlüğü” ne bakardı.

Ölüm döşeğindeyken bile okudu...

15 Ekim 1938... Komaya girip hayata gözlerini yummadan önce, en son, Türk Tarih Kurumu’nun “Belleten” dergisini inceledi!..

* * *

Sevgili arkadaşım, kardeşim Yılmaz Özdil’in “Mustafa Kemal” kitabını bir buçuk günde bitirdim...

Sonra bir kez daha taradım... bir çok yerini işaretledim, sayfalarını kıvırdım; sonra da oturup kara kara düşündüm:

-Ben bunların hangi birini yazacağım!..

Eğer işaretlediğim yerlerin tamamını yazmaya kalksam, kitabı neredeyse baştan yazar gibi olacaktım!..

Sonunda yalnızca okuduğu kitaplar bölümünün o da yalnızca bir kısmında karar kıldım; okumayanlara inat, “saman kafalılara”, “eksik kafalılara” inat!.. Büyük Devrimcinin kendi sözleriyle, onu “Atatürk” yapan okuma sevgisini, açtığı ufku, verdiği inanılmaz bilgi gücünü anlatan bölüme odaklandım...

Yılmaz, geçen gün köşesinde şöyle demişti:

-35 yıllık gazetecilik kariyerimi ortaya koyarak iddia ediyorum ki, Mustafa Kemal’i hiç böyle okumadınız!

Ben de tüm gazetecilik kariyerimi ortaya koyarak aynı iddiayı yineliyorum; 

-Bir kurtarıcı, bir kurucu, bir devrimci bu kadar mı güzel, bu kadar mı sahici anlatılır be kardeşim...

Helal olsun!..

https://twitter.com/umit_zileli