Yaklaşık 7 aydır acılara, kedere tutunduk.
Birini unutmadan, diğeri gündemimize giriyor.
İç ve dış siyasetin yanlışlarıyla tipik bir
Ortadoğu ülkesinin kaderi hakim!
(O Ortadoğu ki, açlıkla savaşan
çocukların yardım konvoyunun çuvallarından
yere düşen pirinç tanelerini bile kapıştığı coğrafya)
Katliamlarla anılan, kan ve gözyaşının sıradanlaştığı!
Usta Ankara Gazetecisi Nahit Duru Abi’min
yazdığı gibi;
"Aslında bu acılar bize yaşatılıyor!"
***
Ülkenin kalbinde canları yitirdiğimiz katliamı
Ülkenin kalbinde canları yitirdiğimiz katliamı
iktidar PYD’nin yaptığını açıkladı.
Dünya "IŞİD" diyor…
PYD: "Türkiye'de tek kurşun sıkmadık."
PKK: "Kim yaptı bilmiyoruz."
Başbakan Davutoğlu ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan:
"PYD yaptı!"
MİT ve Genelkurmay Başkanlığı ise sessiz!
Ertesi gün canlı bomba deşifre(!)
Mutlaka odur.. Dileğimizdir!
Yalnız şu soruların yanıtını bilmek de gerekmiyor mu?
"MİT, güvenlik teşkilatları; katil Suriye'den
Başkent’e kadar -neredeyse- ülke turu yaptığında neredeydi?
Türkiye; önüne gelenin kolaylıkla bomba patlatıp
katliam yapacağı bir ülke mi?
Reyhanlı, Diyarbakır, Suruç, Ankara, Sultanahmet;
"faili meçhul" iken, sosyal medya avıyla
Cumhurbaşkanı’na hakaret davaları açtıranlar;
ziyaret edeceği kentlerde muhalif vatandaşları
bile önceden derdest edenler(!)
çalıntı ehliyetle arabayı kiralayan bombacıyı nasıl yakalayamaz?
Burada; Usta Haberci Uğur Dündar’ın
şu sorusunu biz de yineleyelim:
“Muhalif siyasetçi, bilim insanı, gazeteci ve sanatçıları
takip ederken sergilediğiniz çabanın,
harcadığınız paranın yarısıyla teröristleri izlemiş olsaydınız,
bu katliamların en azından bir bölümü yaşanır mıydı?..’’
***
"Korku Ülkesi" Türkiye Cumhuriyeti,
kaos ve istikrarsızlıktan beslenen iç ve dış politikalarla yönetiliyor!..
"0(Sıfır) Sorunlu Strateji" ile itibarımız; bölgede de Dünya’da da yerlerde…
Ekonomik kriz, İşsizlik had safhada…
Yıllardır o dindar bu ateist, öteki “Affedersin Ermeni”…
Alevi, kızlı-erkekli, şunlar “aydın müsveddesi”…
Bunlar alçak-şerefsiz akademisyen diye diye…
Kutuplaştırılmış, nefret iklimli bir toplum olduk!..
Yanlışı dillendiren gazetecilikten
başka işi olmamış namuslu bağımsız gazeteciler,
termik santrallara karşı duranlar,
Cerattepe’de yeşil için direnenler,
hukuku savunan STK’ler, sendikalar
hemen yaftalanıyor, lince uğruyor:
"Hain, darbeci, terörist!"
Ya da "Yasaklar Ülkesi"nin zindanlarına konuluyor!
Evrensel hukuk ilkelerini takmayan Dünya Lideri’miz
ile seri şekilde rejim değişikliğine yol alıyoruz!
Yıllardır "parti devleti oluşturup İleri Demokrasi ile (!) ülke yönetmeye
çalışanların" tek derdi;
“Başkanlık Rejimi !..”
Dileyelim;
Cumhuriyet’i Osmanlı’nın reklam arası saydıranların
‘Korku ve Yasaklar Ülkesi’ değil, hak
ve özgürlükler ülkesi olalım.
Değilse ne mi olur?:
https://twitter.com/Atikopruluoglu