BUGÜNKÜ VATAN SAVUNMAMIZDA ATATÜRK
Emperyalizmin sınırsız sömürü hedefini gerçekleştirmesinin en önemli engeli milli devletlerdir. Türkiye ve bölgemiz piyonları PKK, PYD, IŞİD üzerinden ABD emperyalizmiyle savaşarak milli devletini koruyor. Hükümet 2. Kurtuluş Savaşı’ndan bahsetse de savaşın gereği olarak milleti birleştiremiyor. Gayrimilli, kadının özgürlüğüne, insanlık onuruna aykırı, Atatürk’e “darbeci” imasında bulunan müfredat ve uygulamalar emperyalizme karşı milleti birleştiremez.
Atatürk ve ilkelerini çıkarmaktan vazgeçin
4. sınıftan 12. Sınıfa kadar okutulan Din Kültür ve Ahlak Bilgisi ders programında “önemli günlerimiz ve bayramlarımız” başlığından milli bayramlarımız yoktur. Atatürk’e 1 kere bile yer verilmemiştir. Atatürk’ün ilkeleri, Atatürkçülük, Atatürk’ün dinsel uygulamalarıyla ile ilgili üniteler “Sosyal Bilgiler” ve “TC İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük”, “Din Kültür ve Ahlak Bilgisi” derslerinde azaltıldı, hatta çıkarıldı. Bu durum Atatürk’e derin sevgisi, saygısı olan milletimizin çoğunluğunu vatan savunmasına kazanamaz. Atatürk ilkeleri, Atatürk’ün olduğu için değil milli, laik devletimizi ayakta tutmak için gereklidir. Bu ihtiyacı kavramalıyız. Emperyalizme ve beslediği terörizme karşı mücadele ancak devletimizin kurucusunu öne çıkararak verilebilir. Milleti birleştirecek olan Atatürk’tür.
Muhalefetimizi vatan savunması mevzisinde yapmalıyız
Nasıl darbenin asıl amacı AKP hükümetini indirmek değil de ülkemizi Suriye, PKK politikaları noktasında eski yanlış çizgiye getirmekse bugün emperyalizmin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a ve AKP’ye “diktatör” söyleminde bulunması da ülkemizi teslim almaya yöneliktir. “AKP gitsin de isterse emperyalizm götürsün” söylemi emperyalizmin kullanışlı alternatifini iktidara getirmemize neden olur. Biz AKP’ye hatta, diğer partilere muhalefetimizi vatan savunmasındaki hatası ve tutarsızlığı üzerinden yapmalıyız. Ancak bu koşulda turuncu devrimlerin önüne geçerek milletin iktidarını sağlayabiliriz.
Atatürk, İstanbul Hükümeti’ni ve padişahı emperyalizmin planlarına karşı uyararak, tedbirler önermiştir. Yani onları vatan savunması mevzisinde uyarmış, hatalı tutumlarını eleştirmiştir. Amasya Genelgesi’nde “Vatanın bütünlüğü, milletin istiklâli tehlikededir” yazılıdır. Genelge’nin diğer bir maddesi ise “milletin istiklâlini, yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır.”
Kurtuluş’un yöntemi, yolu milletin azim ve kararına dayalı milli bir varlıkta aranmaktadır. Bu cümleler hükümeti vatanın bağımsızlığı ve bütünlüğü noktasında doğru hatta tutmaya ve millete yaslanarak iktidar olmaya yöneliktir.
Atatürk, esasen laiklik değil bağımsızlık için önemli
Laik Cumhuriyet’ten yana kimi kurumlar hükümete laiklik noktasından muhalefet yürütmeye çalışıyor. Keza müfredat konusunda da. Laiklik noktasından hareket edince Atatürk, Cumhuriyet karşıtlarıyla aynı safta buluşulduğu ortamlar ortaya çıkıyor. 17 Eylül tarihinde Kartal’da yapılan miting buna örnektir. Mitingte “faşist, Kemalist diktatörlük” dövizinin taşınmasına izin verilmiştir. Mesele münferit görülemez. Buna neden izin verildiğini sorguladığımızda Atatürk’e mesafeli bakışı görürüz. Laikliği gören ama Atatürk’ü görmeyen, hatta Atatürk’e soğuk bakan kesimlerle buluşmak “2019’u kazanmak adına” dense de, 2019’u kaybettirir. Hükümetin söylemlerinde Atatürk’ü daha fazla kullanmasından ders çıkarmalıyız. Hükümet Atatürk’ü vatan savunmasında birleştirici bir unsur olarak öne çıkarmaya başlamışken kimi laik kesimin, Atatürk’ü “faşist” görenlerle yan yana olması, milleti de 2019’u da kaybettirir.
Önceden Atatürk’e soğuk duran yurttaşlarımız Atatürk’ün dinsel anlayışlar arasında tercih yapmayarak herkese hukuku eşit uygulamasına, kadın haklarındaki geri gidişe, eğitimdeki yobaz anlayışa bakarak Atatürk’ün önemini anlamaya başlamıştır. Atatürk birleştirmektedir.
Atatürk “mevzubahis vatansa gerisi teferruattır” derken en başa laikliği değil vatanın savunmasını, milletin birliğini yazmamız gerektiğini söylemeye çalışmıştır. Kaldı ki milli birliğin, milli devletin savunulması laikliğin de savunulmasıdır. Milli birlik ancak, din ve etnik köken ayrımından uzak, hukuk önünde eşit bireylerden oluşan devlet yani milli devletle mümkündür. Laikliğin önemi de laikliğe mesafeli yurttaşlarımız açısından vatan savunmasının gereği olarak Atatürk ilkelerinin, milli birliğin önemini dile getirdiğimizde aha fazla anlaşılacaktır.
Tarihçi-Yazar Mustafa Solak
https://twitter.com/karahuseyinler