BUNU YAZMAK GEREK
Bunların yarısına uy doğru insan ol
Bugün Orta Asya’dan Avrupa’ya kadar uzanan büyük bir coğrafyada çeşitli devletlere yayılmış olarak 200 milyonu aşkın Türk yaşıyor.
Tabii günümüzde en büyük ve güçlü devlet Türkiye.
Her ne kadar bu milletin tarihi unutturulmak isteniyorsa da özellikle Cumhuriyet ve devrimleriyle maya öyle bir tutmuş ki ne yapılsa başarılı olunamıyor.
Oğuz Kağan 2 bin yılı aşkın süre önce hak ve adalet sağlanmadan hiçbir toplumda dirlik ve düzenin olmayacağını görmüş ve 33 buyruk yazmış.
Bunların yarısını yerine getiren bile öyle sanıyorum ki iyi ve doğru insan olabilir.
Şimdi bu 33 buyruğu okuyalım, herkes bunlardan kaçına uyduğunu, uyabildiğini ve uyabileceğini kendi vicdanında tartsın;
1. Tengri (Yaradan) Tektir.
2. Her kim ki Yaradan’dan (Tengri’den) kut almak dilerse, başkasına yakarmasın.
3. Bir İl, bir Kağan, bir Tengri.
4. Bir kına iki kılıç girmez. Bir hatun iki er alamaz ve bir budunda iki töre olmaz. Töre tektir. Töre kesin ve keskindir. Kim ki töreye uya, kutlanır. Kim ki töreye kıya, katlanır.
5. Kimse töreden üstün değildir. Dirlik ve birlik için töre budur.
6. Bir çoban sürüsünden, bir er ailesinden, bir Kağan budunundan sorulur.
7. Her er eşine, atına, pusatına sahip çıkacak.
8. Ana babaya ve ataya tazim durulacak.
9. Hasmına sarılacak, komşusunu gözetecek.
10. Er kişi yalan söylemeyecek.
11. Mal çalan, mülk çalan misliyle ödeyecek. Hesabı ya malıyla ya canıyla sorulacak.
12. Kim ki bir ırza musallat olursa, canından olacak.
13. Her kim olursa olsun haksız, aldatıcı iş tutarsa hesabı hemen sorulacak.
14. Cenkten beri duran ya da kaçan tamuya(cehennem) uçacak.
15. Aman dileyene kılıç üşürülmeyecek, sığınana arka dönülmeyecek.
16. Baş kaldıranın başı alınacak, hak isteyenin hakkı verilecek.
17. Kimse kimseye üstünlük taslamayacak. Ne ak etin karadan, ne karanın kızıldan, ne kızılın sarıdan farkı olmayacak.
18. Kin ve gururdan uzak olunacak.
19. Mazluma merhamet, zalime azap duyulacak.
20. Zayıfa, yaralıya, çocuğa ve kadına el kaldırılmayacak.
21. Kızı isteyen kağan da olsa, bey de olsa kız istediğine verilecek.
22. Gereksiz yere ağaç kesmeyeceksin, suyu kirletmeyeceksin.
23. Bilmeyip de bildim demeyeceksin, bilene danışacaksın.
24. Bugünün işini yarına bırakmayacaksın.
25. Kusur görmeyecek, kusur aramayacaksın.
26. Güçlüyken affet, zayıfken sabret.
27. Yazgına asi olma.
28. Yaptığın iyiliği unut, yapılan iyiliği unutma.
29. Herkes adaletle iş görecek.
30. Her ne edersen et, yargılanacağını her daim akılda tut.
31. Milletine yaban kalma. İpeğin iyisine, sözün güzeline kanma, onlara boyanma.
32. Kağan odur ki adaleti üstün tutsun, töreyi yaşatsın. Töre yok olursa İl yok olur. İl olmazsa budun kul olur.
33. Ey Türk Oğuz beyleri, ey milletim işitin!!!
“Üstte mavi gök çökmedikçe, altta yağız yer delinmedikçe senin ilini ve töreni kim bozabilir”
HOŞUMA GİDEN ŞEYLER
İletişim fakültelerinde okuyanlar için çok yararlı bir el kitabı
İçinde ben de olduğum için söylemiyorum, 45 yıllık gazeteci Kubilay Çelik harika bir eser sunmuş.
Kimler için?
İletişim fakültelerinde okuyanlar için.
Elbette medyaya ilgi duyan herkesin büyük keyifle okuyacağı bir kitap da olmuş, ki meraklılara tavsiye ederim, çünkü kitabın içinde 31 ünlü iletişim eğitimi görmüş gazeteci ile yapılmış röportajlar da var.
Bu röportajların her biri öğrenciler için ders niteliğinde.
Ayrıca kitabın ana teması medya ve iletişim sektörü ile ilgili tüm bilgiler.
İletişim Fakültesi öğrencileri Medya ve İletişim isimli kitabı eğitim süreleri boyunca yanlarından ayırmamalı.
Bir süre önce doktor unvanını da alan Kubilay Çelik’le bayramda sohbet ettik.
Kitabını heyecanla anlatırken “Biliyor musun 208 üniversitenin 73’ünde iletişim fakültesi var ve buralarda 80 bin öğrenci okuyor” dedi.
Çelik “Her yıl 8 bin öğrenci mezun olurken medya sektöründe ulusal, bölgesel ve yerel, toplam istihdam sayısı ise 24-25 bin kadar olduğunu” söyledi üzülerek.
Kubilay Çelik medya sektöründe tekelciliğin giderek hâkim olduğunu bu nedenle sektörde daralmalar da olduğunu kaydederek “İletişim fakültelerinden her yıl mezun olan 8 bin öğrencinin iş bulmakta çektiği sıkıntıyı sen de biliyorsun. Okullar bu kadar mezun verirken sektörün talep ettiği yönde bir eğitim veremiyorlar ki bu da öğrenciler için ayrı bir engel” dedi.
Çelik’in kitabında herkesin ilgiyle okuyacağı röportajlar şu isimlerle yüz yüze yapılmış;
Yılmaz Özdil, Haluk Şahin, Rahmi Turan, Metin Yılmaz, Celal Toprak, Pınar Aktaş, Esat Yılmaer, Nuran Çakmakçı, Mesude Erşan, Ali Dağlar, Mehmet Canıtatlı, Bülent Kılıç, Ayşegül Savur, Talat Yeşiloğlu, Murat Güloğlu, Emin Çapa, Mete Çubukçu, Volkan Sarısakal, Sedef Kabaş, Gülhan Şen, Savaş Kalafat, Göktuğ Sevinçli, Güven İslamoğlu, Kadir Çöpdemir, Faik Uyanık, Kubilay Tümen, Sibel Asna, Yasemin Gebeş, Orhan Erinç, Gökhan Küçük.
YILLARIN DENEYİMİ VE EMEĞİ VAR: Kubilay çelik “Medya ve İletişim” kitabını yazmak için 2 yılını verdi. Akademi dünyasının en saygın yayınevi olan Nobel Yayıncılık’ın yayınladığı kitapta benimle yapılan röportaj da var. Çelik’le bir buçuk yıl kadar önce Beylerbeyi’nde buluşmuş ve konuşmuştuk.
ŞAŞIRDIM
Bu mudur yani, o halde tebrikler!
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu son günlere çok tartışılıyor.
İmamoğlu hakkındaki kararı önümüzdeki günlerde kamuoyu verecektir.
Bu nedenle başkanın iyi ya da kötü olması konusunda bir fikir söylemek istemiyorum şu anda.
Ama şunu rahatlıkla söyleyebilirim; İmamoğlu’nun yakın çalışma ekibi facia.
Bu kadar yeteneksiz, bu kadar deneyimsiz ve kötü bir ekibi nasıl seçmiş acaba?
Başkan adına açılmış “İBB çalışıyor” isimli bir Twitter hesabı var.
Bu hesaptan dün şöyle bir tweet atıldı;
“Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İBB Başkanı iken 5 yılda 127 gün yıllık izin aldığı ortaya çıktı. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun ise 3 yılda 25 gün yıllık izin kullandığı öğrenildi.”
Bu nasıl bir akılsızlıktır, çapsızlıktır böyle…
Son günlerde yaşananlarla Erdoğan’ın yaptığı “izinleri” karşılaştırmaya ve İmamoğlu’nu “haklı çıkarmaya” çalışmak en hafif deyimle iş bilmezliktir. “Ben yaptım ama bak eskiler neler yapmıştı” deyince haklı oluyorsunuz demek ki.
NOT: Tabii hesabın altında “Resmi değildir. Sivil inisiyatiftir” yazıyor. Peki yedik.
AÇIKLAMA
Bir süre tatile çıkıyorum
Sevgili okurlar; neredeyse bir yıldır haftalık izinler dışında aralıksız sizlerle birlikteyim.
Artık biraz dinlenmek, enerji depolamak umudu taşıyorum.
Sizlerin anlayışınıza sığınarak bir süre izin yapmak istiyorum.
Yaklaşık bir ay sonra tekrar birlikte olacağız.
Bu süre içinde Flash Haber’deki ana haberlerde de olmayacağım.
Buna karşın Youtube yayınlarımı sürdürmeye çalışacağım.
Ama o yayınların da belli bir saati olacak mı, her gün yetişebilecek miyim, şu an bilmiyorum gerçekten.
Hepinize sevgiler, selamlar sunuyorum.
https://twitter.com/can_atakli_