BÜYÜK FELAKETİN AYAK SESLERİ!..

BÜYÜK FELAKETİN AYAK SESLERİ!..

Dehşet manzaraları çok çabuk unutuldu sanki... Ürkütücü biçimde artan vaka sayıları, giderek yükselen ölüm olayları, entübe edilmiş insanların korkutan görüntüleri ve toplu mezar fotoğrafları ne yazık ki çok çabuk unutuldu...

Oysa Facebook'u bile ölüm ilanları sayfasına dönüştüren o zincirleme kâbus, maske-kapanma-izolasyon ve yasaklarla ilgili duyarsızlığın girdabında etkisini sinsice sürdürüyor...

Çünkü salgın, toplumu rehavete sürükleyen bayram günleri ve tatil döneminde kesinlikle izin yapmıyor...

Sokağa çıkma yasağının bitmesinin ardından toplumu saran rehavet, tüm kuralları yerle bir etmiş görünüyor ki, Korona ile ilgili hiçbir yasağa uyulmuyor, eskiden maskelerini kollarına takanlar ya da çene altlarında tutanlar artık yanlarında maske bile taşımıyor...

Sokaklarda insanların en az yarısı maskesiz dolaşıyor, toplu taşıma araçları tıklım tıklım, yeme-içme alanlarında mesafeye uyulmuyor, otelcileri kurtarma uğruna yaratılan başıboşlukta ülkeye giren binlerce Koronalı turistle, Afgan akını salgını artırıyor...

Ve bayram sonrası Anadolu'dan geri dönüşle birlikte salgının, "dördüncü kez pik" yapacağı kaygısı büyüyor...

Bayram izni bugün bitiyor... Hem bayram hem de tatil için büyük kentlerden Anadolu'ya ve kıyı şeritlerine giden milyonlarca insanın geri dönüşü başlar başlamaz, vaka sayılarındaki artışın iyice yoğunlaşacağı görülüyor... Tehlikenin sinyalleri geçen haftadan itibaren zaten artmıştı;

17 Temmuz'da 7767 olan vaka sayısı 22 Temmuz'da 8586'ya, 24 Temmuz'da ise 12 bin 381'e ulaşmış... Bir hafta içinde vaka sayısı neredeyse ikiye katlanmış...

Kimi bilim adamları Türkiye'de şu an günlük vaka sayısının 100 bin dolayında olduğunu öne sürerken, ölümler de arttığı için "Delta varyantı"yla birlikte sil baştan mücadele konuşuluyor...

22 MİLYON İNSAN KAÇIYOR!..

Peki; Korona kâbusu niçin yeniden büyüyor?..

Aslında bu sorunun hem bilimsel, hem sosyal ve hem de bürokratik yanıtları var...

Türkiye aşı ihtiyacını karşılamadaki sorunları aşmış görünüyor ama sosyal medyayı ve fısıltı gazetesini kullanan aşı karşıtlarının yoğun kampanyaları nedeniyle, toplumun bir bölümü ikilemde beklerken, bunlardan bazıları da salgına yakalanıyor ve yaşamlarını yitiriyor...

Türkiye, geçen aylarda, her gün yüzlerce kişinin öldüğü salgına karşı yeterli duyarlılığı sağlayamayınca, aşı konusunda da beklenen hedefe ne yazık ki ulaşılamıyor...

Baksanıza; 22 milyondan fazla yurttaş aşı olmaya gitmemiş... Sırası gelen 5 milyondan fazla yurttaş da ikinci doz aşısını yaptırmamış!..

Peki; sosyal medyadaki yalan propagandası, bağnaz kesimlerle bilim karşıtı çevrelerin propagandalarına kanarak aşı olmayanları nasıl bir tehlike bekliyor?..

Uzmanlar virüsü yok etmenin ancak aşılamanın yoğunlaşmasıyla mümkün olacağına ısrarla dikkat çekiyor...

Örneğin Profesör İsmail Balık'ın gazetelere yansıyan açıklamasına göre; "ABD'de Korona'dan ölenlerin yüzde 99'u iki doz aşı olmayanlar."

Peki; bayram günleri ve tatil döneminin de yoğunlaştırdığı başıboşluk, kuralsızlığın iyice zirve yapması, turizm hareketliliğinin yol açtığı tehditler ve aşı karşıtlarının dayanaksız propagandaları Türkiye'yi nereye sürükleyecek?..

SALGIN KÂBUSU GERİ GELİYOR!..

Dün bazı gazetelerin manşetlerinde "tehlike kapıda, kâbus geri dönüyor" başlıkları atıldığına göre ve bilim adamlarının uyarıları yoğunlaştığına göre, bir hafta içerisinde vaka sayısını iki katına çıkartan tehdit belli ki çok daha büyüyecek...

Ve bu tehdide "aşı karşıtlarının pandemisi" diyerek "dördüncü dalga"ya dikkat çeken gazeteler, bir yandan okullar açılmadan 12-17 yaş grubunun aşılanması gerektiğini yazıyor, bir taraftan da aşı karşıtı propagandanın acilen kırılmasını bekliyor...

Diğer taraftan da, yasakların yeniden başlayacağı uyarısına dikkat çekiyor gazeteler ve bilim adamları...

Örneğin Bilim Kurulu üyesi Mustafa Necmi İlhan, iki doz aşılamada Türkiye'nin yüzde 34 oranına ulaştığını, bu rakamın beklenen hedefin üçte biri olduğuna dikkat çekerek, tehlikenin boyutlarını gözler önüne sermiş...

İlhan'a göre, son dönemde hastaneye yatanların büyük bölümü aşı olmayanlar...

Nitekim Türkiye'de de, tıpkı ABD ve Avrupa'da olduğu gibi aşı olmayanlar arasında ölüm oranları artıyor...

Profesör Mehmet Ceylan ise, "kurallara uymazsak, aşı olmazsak salgını durdurmanız mümkün değil" diye bir kez daha uyarıda bulunmuş...

Toplum, artan vaka ve ölüm sayılarına rağmen bu uyarıları ne kadar dikkate alır bilinmez ama, tehlikenin nereye varacağını herkes çok iyi görüyor...

Çünkü sadece Türkiye'de değil, "Delta varyantı" ile birlikte Korona'nın dünya genelinde de zirve yapacağı endişesi büyüyor...

İşte bu yüzden Avrupa yeniden kapanıyor.

Belçika, Almanya, İtalya ve Avusturya'da vaka sayıları yeniden zirve yapmaya başladı...

Yunanistan'ın bazı bölgelerinde sokağa çıkma yasağı ilan edildi.

İspanya'da ondan fazla kişinin bir araya gelmesi yasaklanırken, İngiltere'de 600 binden fazla insana "kendinizi tecrit edin" uyarısı yapıldı...

Evet; Türkiye'de son bir haftada günlük vaka sayısı yüzde 39, can kayıpları yüzde 29 ve testlerdeki pozitif oranı yüzde 68 artmışken, yurttaşlara kurallara uymak, aşıya gitmek, bilim adamlarına ise aşı karşıtlarının kampanyalarını yok edebilecek etkili, güvenilir, ikna edici bilgileri yaymak düşüyor...

Yoksa tüm dünyanın da beklediği gibi, Korona'da dördüncü dalga, öncekilerden daha büyük felaketlere yol açacak ve bundan en çok etkilenen ülkelerden biri de ne yazık ki Türkiye olacak...

https://twitter.com/FARACYAZIYOR
https://www.facebook.com/mfarac