CEMAATİN COPLARI…

CEMAATİN COPLARI… 

15 Temmuz dehşet gecesinden bu yana "silahlı terör örgütü" olarak tanımladığı Paralelciler ile yıllarca ortak olan iktidar şimdi temizlik yapıyor devletin her kademesinde. 
Ve kimse kabullenmiyor -özellikle- son 14 yılda onlara nasıl güç verdiklerini, kol kanat verdiklerini. 
Oysa bu cemaat denilen yapı yıllardır-neredeyse- 40 yıldır devlete "Sızıntı" yapmış, gizli gizlice örgütlenmişti. Niyetlerini çok iyi saklıyarak.Niyet de neydi?: 
"1923 Cumhuriyeti ilke ve kazanımlarını yok ederek; şeriatla ülkeyi yönetmek!"

***

FETÖcüler devletin kılcal damarlarına girdi. Orduda da, 70’lerden bu yana nasıl gizlendiklerini dün -bir kez de- Uğur Dündar Usta yazdı. İktidarla kolkola girerek kumpas davalarıyla hedeflerine ulaşmalarını engelleyecek tüm yurtsever ve Atatürkçü subayları darbe yapacaklar iftiralarıyla tasfiye ettiklerini de. 
Peki poliste de nasıl yapılandı darbeci zihniyet? 
Yıllar önce yayınlanmıştır meslektaşımız Zübeyir Kındıra’nın "Cemaatin Copları" kitabı.Bu alanda bir klasik ve kaynaktır! (Kındıra, Polis Akademisi kökenlidir. Cemaat sicilini bozup attırmış o da gazetecilik okumuştur. Günaydın Gazetesi’nde de beraber çalıştık kendisiyle.) 
Devletteki cemaat örgütlenmesini ilk kez gündeme getiren Kındıra, Işık Evleri’nde yetişen  polislerin isim listelerini, bölge, şehir, semt ve kurum imamlarını ve örgüt şemasını, soruşturmaları, cemaat kadrolarının karşı ataklarını dillendirmiştir. 
Yasa dışı gizli dinlemelerinden, uyduruk operasyonlarından, iftiralarından, sahte bilgi belgelerle toplumu ve yargıyı yönlendirmelerinden örnekler vermiştir. 
Cemaatın ulaştığı maddi ve siyasi gücü, kadrolaşmasının vardığı noktaları, AKP dahil her iktidar döneminde ‘’nasıl güç zengini olduklarını’’ tek tek belgelemiştir. 
Komiser, amir rütbelilerin sayılarının nasıl binleri aştığını, Emniyet Teşkilatı’nın en önemli birimlerine yerleştiklerini, hatta İstihbarat gibi -çok önemli- Daire’yi bile "FETÖ’cülüğü sicilli" bir polisin yönettiğini aktarmıştır. 

***

Emniyetin idari kadrolarını yetiştiren tek okul Polis Akademisi’nde cemaat yapılanması, oya gibi işlenmişti. Öğretim kadrosu, imam hatip ya da ilahiyat kökenlilerden -özenle-seçilmişti. Polis Koleji de bundan payını alandı! 
Kendisini "peygamber" ilan edenler akademide geleceğin müdürlerine ders veriyordu. Sınıflardaki Atatürk posterleri indirliyor, öğrencilerin İstiklal Marşı söylemesi bile engelleniyordu. Atatürkçü öğrenciler fişlenmekten kurtulamıyordu. Sınıf komiserleri F tipiydi(!) 
1991’deki mezun FETÖcü komiser yardımcılarının İstihbarat, Kaçakçılık, Personel gibi kritik/önemli birimlere atanmalarını organize eden  kura çekimlerindeki hileyi, Emniyet Genel Müdürü Ünal Erkan ünlü ‘’gece baskınıyla’’ ortaya çıkartmıştı. 1996’da Fethullahçı yapıyı kırmaya çalışan Akademi Başkanı Ümit Erdal, Çiller döneminin İçişleri Bakanı’nca görevden alınmıştı(!) 
1999’da Ankara Emniyet Müdürlüğü, DGM’ye; bir Sfenks kadar sessiz -baş imam- benzetmesi yapılan Fethullah Gülen’i "Mehdi" gibi gördükleri iddia edilen 132 polisin listesini göndermiştir. 
Muhabirliğimiz döneminde de 1990’lı yıllarda İzmir Emniyet Müdürlüğü’nde bir Komiser’in "teşkilatın İzmir İmamı" olduğunu, bütün tayinleri yaptığını bilenlerdenizdir. 
Netice itibarıyla; yazara göre; Polis Akademisi ‘’irticanın kol gezdiği, filizlenip, meyve verdiği verimli bir tarla olmuştu!’’.Aynen katılırız… 

*** 

TBMM’de gündeme geldi. DGM el koydu. Dava açtı. "Cemaatin Copları" ek delil oldu. 
Sonuç; Cemaatçi yapılanma hoş görüldü! Makbuldu artık! "Baş İmam" da "Hocaefendi" oldu! Emniyettetek hakim güçtü artık FETÖcü polisler! 
İktidarla ortak olacak kadar büyüdü Cemaat da!
Ne istediyse alacak kadar! 
Kanlı darbeye girişecek kadar!.. 




https://twitter.com/Atikopruluoglu