Memleketin kaotik ve de kanlı dertleri yetmezmiş gibi, kabadayılık kültürünün siyasete hakim olmaya çalıştığı çok vahim bir süreç yaşanıyor... Ürkütücü ve demokrasiyle ülke huzurunun geleceği açısından da çok tehlikeli bir süreçtir bu...
Devletin neredeyse her noktada ele geçirildiği, sistemin tarikat-siyaset kavgasında körleştirildiği, cumhuriyetin temeline her alanda dinamit yerleştirildiği, hukukun siyasallaşmasıyla da toplumun iyice baskı altına alındığı bir sürecin ulaşabileceği en tehlikeli virajdayız...
PKK’ya göz yuman, militanlarla masaya oturan, terör unsurlarının palazlanmasına izin veren, şiddet unsurlarının kentlere silah ve bomba yığmasına olanak tanıyan bir şaşkın anlayışın şiddeti dayatmak isteyenlere ortam hazırlamış olması ya da cesaret vermiş olabileceği ihtimali hiç de sürpriz olmasa gerek...
Baksanıza; önceki gün şehit cenazesinde, önce Başbakan Yıldırım’la fiskos yapan bir sabıkalı provokatör, sanki bir yerlerden talimat almışçasına CHP lider Kılıçdaroğlu’nu protesto ediyor ve önüne ne cesaret ve pervasızlıksa, mermi kovanı bile atabiliyor...
Kabadayılık edebiyatının son dönemde “astığım astık, kestiğim kestik” havasında külhanbeyi siyasetini dayatmaya çalıştığı bir ülkede, yeni ve de acınacak kadar zavallı tiyatro sahneleri değil bunlar...
Ne yazık ki bu sahneler ve geçmişte yaşanan benzerleri devlete hakim kılınmak istenen faşizan stratejinin sokak kültürüyle beslenerek taarruza dönüşmeye çalıştığının da çok tehlikeli örnekleridir...
Muhalefete çete taarruzu!..
Unutmayın ki; siyaset-mafya ilişkisinin derin ve karanlık taarruzları, medyadaki muhaliflere gözdağı verilmek istenmesiyle doruğa çıkmıştı... Hem de Demokrat Parti iktidarı dönemindeki faşizan sahneleri anımsatırcasına!!!
Daha geçen yıl fedaileriyle birlikte kameraların önünde, Hürriyet gazetesini basarak cam pencere indiren bir şahıs AKP yöneticisi çıkmadı mı?.. Sonra o zavallı şahıs, devlet mekanizmasının içinde koltuk verilerek ödüllendirilmedi mi?..
Ahmet Hakan’ın da aralarında bulunduğu gazetecileri yumruklayanların iktidardan beslendikleri ortaya çıkmamış mıydı?..
Peki, PKK’yi palazlandıran zihniyetin uzantılarının, PKK’nın katlettiği şehitlerin cenazelerinde bindirilmiş kıtalarla son aylarda sistemli olarak CHP’lileri hedef almasına ne demeli?..
Geçen aylarda Kılıçdaroğlu, Ankara’daki bir şehit cenazesinde yandaşlık timlerince hem de devletin gözü önünde protesto edilmedi mi?.. AKP medyası bu terbiyesizce eylemi adeta alkışlamadı mı?..
CHP milletvekili Mehmet Tüm, Edremit’teki bir şehit cenazesinde protesto edilerek yandaşların yumruklu saldırısına uğramadı mı, CHP çelenkleri parçalanmadı mı?..
Peki, CHP Düzce İl Başkanı Zekeriya Tozan, AKP yanlısı bir derneğin üyeleri tarafından çarşı ortasında düzenlenen saldırıda yaralanmadı mı?.. Saldırganlar siyasal baskıyla salıverilmedi mi?..
Daha dün, yani Kılıçdaroğlu’na mermi kovanı atılmasından saatler sonra CHP Çorum Merkez İlçe Başkanı Ali Rıza Suludere, iktidardan nemalanan çeteler tarafından çarşı ortasında hem de 14 yaşındaki çocuğunun yanında yumruklanmadı mı?..
Siyasetin taşeronları!..
Ve son vahim vaka, dehşet veren bir tehlikenin iyice büyümeye başladığını bir kez daha gösteriyor...
12 milyon oy almış ana muhalefet partisinin lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu hem de devlet erkanının bulunduğu şehit cenazesinde tehdit eden zavallıların kimlerle irtibatta olduğu, bizzat cenazeden yansıyan skandal fotoğraflardan görülmedi mi?..
Bir cumhuriyet savcısı merak ediyor mudur acaba, Kılıçdaroğlu’na mermi kovanı ile mafyatik tavırlarla gözdağı vermeye çalışan provokatör, saldırıdan dakikalar önce ülkenin başbakanıyla olay yerinde ne konuştu acaba?..
Peki, siyasi parti başkanları ile medya mensuplarının bile alınmadığı cenaze töreninde, 3’ü sabıkalı 4 saldırgan nasıl oldu da başbakan ile iktidar yöneticilerinin burnunun dibine kadar sokulabildi?.. Kim, neden izin verdi güvenliği sarsan bu kuşkulu muhabbete?..
Ve de en önemlisi, siyasi liderlere şehit cenazelerinde mermi kovanı atarak adeta ölüm tehdidinde bulunanlar nasıl oldu da hemencecik salıverildi?..
Suikast kuşkusu!..
Şehit cenazesinde, muhalif siyasete mermi kovanıyla gözdağı verme eylemini sakın ola kimse hafife almasın!!!
Çünkü bunlar münferit kabadayılık gösterileri değil, anayasa ve başkanlık mücadelesi öncesinde toplumu sindirmeye yönelik, belli merkezlerden de beslenen sistemli taarruzların habercisidir...
Bu eylem devlet yöneticilerinin yanına kadar sokulabilen bindirilmiş kıtaların, planlı bir saldırı halkasının ürünü olabileceği kuşkusuna yol açar ki, bu durum siyaset ve demokrasi açısından ürkütücü bir sürecin başladığını da haber vermiş olur...
Unutulmasın ki, AKP iktidarı bu tür mafyatik eylemlerle bindirilmiş kıta saldırılarını bir an önce engellemezse önümüzdeki süreçte çok tehlikeli eylemleri planlayanlara da cesaret verilmiş olur!..
CHP’ye gelince... Ana muhalefetin ilçe başkanından liderine kadar bu tür zincirleme saldırılara karşı hazırlıklı olmasında yarar var...
Çünkü cemaatle çatışma, PKK’ya karşı büyütülen operasyonlar ve IŞİD’e yönelik baskınların yarattığı kaos ortamı hiç kuşkusuz sistemli saldırılar ve hatta karambol “suikast”lara bile ortam hazırlar ki, Türkiye çok büyük çalkantılar yaşar... Aman dikkat!..
https://twitter.com/FARACYAZIYOR
https://www.facebook.com/mfarac