DARBE İLHAMI VEREN EMEKLİ AMİRALLER!..

DARBE İLHAMI VEREN EMEKLİ AMİRALLER!..

Önce, kargaların bile güleceği hikayeyi paylaşayım…

İktidarın, Türkiye’nin Boğazlar üzerindeki egemenliğini sağlayan Montrö Sözleşmesi’ni didiklediği, Kanal İstanbul inşasıyla bu yaşamsal sözleşmeyi tehlikeye attığı günlerdi… Aynı dönem TSK’da cüppeli ve takkeli bir amiralin görüntüleri ortaya dökülmüştü…

Deniz Kuvvetleri’nden emekli 104 amiral, işte bu iki vahim gelişme karşısında bir bildiri yayımladı. Hem Montrö’nün bu ülke için yaşamsal önemini hem de Cüppeli amiralin üniforması ile bir tarikat evinde alınan görüntüleri ile ilgili tepkilerini kamuoyu ile paylaştılar…

İktidar ve yandaş medya ayağa kalktı, “darbe” iddiaları ayyuka çıktı ve amiraller hakkında soruşturma başlatıldı. O zamanki tartışmaları da anımsatayım; her biri denizcilik ve Montrö konusunda en az yarım asırlık bilgi ve deneyime sahip amirallerin konuyla ilgili görüş paylaşmasına “darbe” komikliği ile karşı çıkanlara şu karşılık veriliyordu:

Bu konuda emekli amiraller görüş bildirmeyecek de Fırıncılar Odası mı görüş beyan edecek?!.

Ayrıca iktidar, burnunun dibindeki muvazzaf amiralin hem de üniforması ve resmi aracıyla tarikat evine gidip, üstüne cübbe kafasına da takke geçirip zikir törenine katılmasını görmeyip, bunu eleştirenlere hangi mantıkla “darbeci etiketi” yapıştırabiliyordu…

Tartışmalar, başka olayların gündeme girmesiyle o günlerde geri planda kaldı…

Ancak, hiç de unutulmadığı önceki gün ortaya çıktı!

“Balyoz’dan ne farkı var!”

Önceki gün 181 sayfalık “Amiraller İddianamesi” açıklandı…

Kumpas dönemi iddianamelerinden ancak sayfa sayısı anlamında fark gösteren bu iddianame “Bildirinin kamuoyu tarafından büyük tepki ile karşılandığını” iddia ediyor ve amiralleri bildirisi ile ilgili şöyle bir sonuca varıyordu:

Türkiye tarihinde gerçekleşmiş darbe, muhtıra, bildiri ve benzeri olaylardan ilham almıştır!

Tebrikler! Ancak bu kadar olurdu yani… Ancak anlamadığım bazı şeyler var:

Mesela, suçlanan amirallerin içinden seçilmiş bazılarının telefonlarının olaydan sonra dinlemeye alındığı ancak görüşmelerde suç unsuruna rastlanmadığına karar verildiği de aktarılıyordu! O zaman sormak lazım; bu amiraller iddia edilen suçları işlerken nasıl haberleşmiş, nasıl ilham almışlardı acaba?

Herhalde duman işaretleriyle değil!

Mesela, iddianamede “en üst düzeydeki amirallerin açıklamayı onaylamasının, geçmişteki emir-komuta etkisini kullanma niyetlerinin varlığı” olarak yorumlanmış ve şu kanaate varılmıştı:

Metnin, geçmiş yıllarda olduğu gibi muhtıra metni tarzında toplu bir bildiri ile muvazzaf TSK mensuplarını illegal bir şekilde harekete geçirmeye çalışma amacı güttüğü…

Bu kısmı okuduğumda aklıma kumpas davalarının görüldüğü yıllar geldi. Balyoz ya da Ergenekon davalarındaki “niyet okuma”, delil yerine “gizli tanık” sıfatlı kişileri kullanma (ki, aralarında PKK’nın 2 numarası Şemdin Sakık bile vardı!) bu iddianamede de aynen varlığını sürdürüyordu! Burada da “gizli tanık” yerine internet trollerinin ihbarları iddianamenin 10 sayfasını kaplıyordu! Emekli Amiral Türker Ertürk’ün sorusu da böylelikle öne çıkıyordu doğal olarak:

Daha sanık sıfatını bile almamış kişileri bırakınız yargılamanın sonuçlanmasını, yargılama başlamadan mahkum ettiler. Bunun Balyoz’dan Ergenekon Kumpasından ne
farkı var?

“FETÖ iddianameleri gibi boş!”

Gelelim savunma avukatlarının değerlendirmesine…

Avukat Celal Ülgen, iddianame için şu çarpıcı yorumu yaptı örneğin:

Soruşturma savcıları mümkün olduğu kadar laf kalabalığı yaratmak istemiş. Üç sayfa olacak iddianameyi uzatmışlar!

Ülgen, davayı ”siyasi” olarak niteleyerek, iktidarın bu davaya ihtiyacı olduğu için sürecin bu kadar uzatıldığını da belirtip ekledi:

Seçim sürecinde de bunu kullanacaklardır!

Gördünüz mü bu “kara-komik hikayede nereden nereye geldik! Amiraller Montrö’yü savunduğu, cübbeli-takkeli muvazzaf amirale tepki gösterdiği için yargılanacaklar hem de darbeci sıfatıyla! Ne kadar gülünçlü bir durum:

Yahu, 15 Temmuz darbe kalkışmasını cübbeli-takkeli askerler yapmamış mıydı?!.

28 Şubat davası diye FETÖ’cü savcıların hazırladığı iddianame ve bomboş delillerle emekli generaller müebbet hapislere mahkum edildi…

Şimdi de sıra emekli amirallerde öyle mi? Hiç kuşkunuz olmasın:

Tarih tümünü noktasına, virgülüne dek yazacak!

https://twitter.com/umit_zileli