ANALİZ
DEVEKUŞLARI UTANIYORDUR
Diyelim ki uzun zamandır Türkiye'de yoksunuz.
Bu sürede ülkenizle ilgili haberlere de hiç ulaşamamışsınız, ne olup bittiğini bilmiyorsunuz.
Uçağa bindiğinizde THY'in güler yüzlü hostesleri önünüze pek çok gazete koymuşlar.
Vaktiniz de bol olduğu için hepsinin hiç olmazsa birinci sayfalarını okuma şansınız oluyor.
Hepsinde aynı iki kişinin fotoğrafı var.
Manşetler aşağı yukarı hepsinde aynı.
Örneğin kendini hâlâ “amiral gemisi” olarak tarif eden Hürriyet “Dolar önümüzü kesemez” başlığını nal gibi koymuş en tepeye.
Hayli kalın ve parlak kağıda basılı olan Sabah'ın manşetinde ise “Kur saldırısı 15 Temmuz'dan farklı değil” cümlesi haykırıyor.
Abdi İpekçi'nin kemiklerini sızlatan Milliyet'in manşetinde de “Saldırıya inat büyüyeceğiz” denmiş.
Yeni Şafak'ı okurken irkiliyorsunuz çünkü “savaştan” söz ediyor “Ekonomik savaşı da kazanacağız.”
Türkiye gazetesi de aynı savaştan söz ederek “Biz kazanacağız” diyor.
Karar gazetesi de “Ekonomik savaşı kaybetmeyeceğiz” başlığını kullanmış.
“Bizi dolarla durduramayacaksınız” diyor Akşam gazetesi birilerine Güneş de tuhaf bir şekilde “Kimseye eyvallahımız olmaz” başlığını atmış.
Bütün manşetleri ve içeriklerini okuyorsunuz ve “Ne oluyor?” diye soruyorsunuz.
Çünkü ne kadar dikkatli okursanız okuyun bütün bu öfkeli başlıkların neden atıldığını anlamanız mümkün değil.
Hostesi çağırıyorsunuz ve “Ne oluyor Türkiye'de?” diye soruyorsunuz saf saf.
“Dolar” diyor hostes “Tarihi bir rekor kırdı. 6 lirayı geçti.”
Şakayı bir kenara bırakalım.
Türk basını sanıyorum tarihinin en sefil günlerini yaşıyor.
Dolar “İcat edildiği” günden bu yana Türk parasına karşı en yüksek değerine ulaşmış, yani bir anlamda sizin paranız pul olmuş ama Türk gazetelerinde bu haber yok.
Devekuşlarını bile geçtiler.
Doların rekor kırdığını yazmayınca ekonominin düzeleceğine inanıyorlar sanki.
ÇOK GÜLDÜM
İKİ PAZAR FIKRASI
Pazar günü için Yıldırım Tuna'nın gönderdiği iki fıkrayı sunuyorum;
Bayat balık
Gittiğim ‘sözde lüks' restoranda garsona seslenip “Bu balık kokmuş” dedim, “Müdürünüzü çağırır mısınız? Bir de o tatsın bakalım ne diyecek?”
Garson “ Boş verin..” dedi “ Biraz önce müşterinin biri ona tavuğunu yedirdi, müdür bey içerde kıvranarak perişan bir şekilde yatıyor, o tavuğun üstüne bir de bu balığı hayatta yediremeyiz, gelmez..!”
E biraz da yemek yesek
Çok ateşli geçen balayının üçüncü günü genç çift odalarından çıkarak otelin restoranına gitmişler. Masalarına oturduktan sonra garson siparişleri almak için beklerken mönüye göz gezdiren damat geline dönüp.
“Bir tanem şu anda canım ne çekti biliyor musun?” diye sormuş..
“Biliyorum..” diye cevap vermiş gelin hafif dişlerini sıkarak, “Fakat arada bir de yemek yememiz lazım!..”
DİKKATİMİ ÇEKEN ŞEYLER
BEDAVA DEDİYSE O KADAR da DEĞİL
Seçimlerde Erdoğan'ın “vaatlerinden” biri de “Millet Bahçeleri”ydi.
Tam olarak ne anlama geliyor bilmiyoruz ama Erdoğan insanların ailecek yerlerde yuvarlanacaklarını üstüne de bedava kek yiyeceklerini söylemişti.
Tokat Belediyesi hemen bir millet bahçesi açmış.
Ama herhalde “o kadar da değil” diyerek kek için 1 lira fiyat koymuş.
Tarifede yazmıyor ama ailecek yerde yuvarlanmaya para almıyorlarmış.
BUNU YAZMAK GEREK
100 LİRAYA LAHMACUN 500 LİRAYA PİZZA VARMIŞ, YAHU HAVAALANINDA SU 6 LİRA
Bu yazının dolardaki acayip artışla bir ilgisi yok. Türkiye'de dolar kaç lira olursa olsun insanların üstelik devlet gözetiminde nasıl soyulduğunu anlatan bir yazıdır bu.
Bir aralar Bodrum'da 100 liraya satılan lahmacun dile dolanmıştı.
Şimdi de Alaçatı'dan 500 liralık “ıstakozlu pizza” haberine taktık kafayı.
Kimileri bozuluyor “500 liraya pizza mı olurmuş” diye.
Alan olduktan sonra lahmacun 1000 liraya pizza 5 bin liraya da satılır, kime ne?
Zorla satmıyorlar ya. 500 liraya pizza satan yerin 100 metre ötesinde 9 liraya pizza satan yer de var.
Kimse aç kalmıyor yani. Kimse alternatifsiz değil.
Ama havaalanları öyle değil.
Bir şişe su 6 lira.
O su normal bakkalda 75 kuruşa satılıyor.
500 liralık pizza gibi “istemezseniz almayacağınız” cinsten değil yani.
Susadıysanız başka çareniz yok, çünkü dışarıdan sıvı getiremiyorsunuz havaalanlarına.
Yani sizi alternatifsiz bırakıp soyuyorlar.
Peki bir şişe su neden bu kadar pahalı?
Efendim kiralar çok yüksekmiş.
Kira anormal olunca dükkan sahibi kazanmak için fiyatları da anormal hale getiriyor.
Bunun adı devlet eliyle soydurulmaktır.
Yap işlet devret adı altında yapılan soyguna “hizmet” diyorlar.
KOMİK
BU PAZARIN AFORİZMALARI
Mizah yazarı İbrahim Ormancı'nın gönderdiği duvar yazılarından bir demet;
Yıkılmadım ayaktayım ama bir sandalye verin. Dikil dikil nereye kadar?
* * *
Sanal alemde gezinirken aman dikkat. Sahtekarlık DİZÜSTÜ!
* * *
Herkesin günah keçisi ben olunca, keçileri kaçırdım haliyle!
* * *
Kazık kadar insansın. Utanmıyor musun insanları kazıklamaya?
* * *
Artık mantığın bittiği yerde sosyal medya başlıyor.
* * *
ABD'ye inat papaz eriğini imam eriği yapalım mı?
* * *
Biz milletçe kitap okumayıp maval okumasını seviyoruz yalan mı?
* * *
Her anne potansiyel bir kaynana adayıdır!
* * *
Merak ediyorum. Biz asker milletsek bedelli için çırpınanlar kim?
* * *
Kayak merkezinde otelim vardı. Geçen kış güvendiğim dağlara kar yağmadı. Battım.
* * *
Politikacılarımız birbirine benziyor ne yazık ki. OYA ÇEKİM yüzünden besbelli.
* * *
Toprak ana diyoruz ben de buna şaşıyorum. Toprak erkek ismi değil mi kardeşim?
* * *
Buraları eskiden bostanlıktı. Ama inan senin gibi bir hıyar yoktu!
* * *
Ya olduğun gibi görün. Ya göründüğün gibi ol. Hiçbir şey olamıyorsan da toz ol!
* * *
Rezidansta oturmak için başınızın etini yiyen karınızı dönme dolaba bindirip yukarıda birkaç dakika asılı bırakın. Bakın bakalım, bir daha isteyebiliyor mu?
https://twitter.com/can_atakli_