İklim değişikliğinin en büyük
nedenlerinden biri; kömürdür.
2015’in son ayındaki Paris Anlaşması,
başta kömür olmak üzere
fosil yakıtlara karşı mücadeleyi yükseltiyor.
Bu amaçla da beş kıtadan 13 ülkede
"Fosil Yakıttan Kurtul İnisiyatifi" kuruldu.
Türkiye de bu ülkelerin içinde!
Nedeni basit; Türkiye'de faal 21 kömürlü
termik santral var, 80 tane daha planlanıyor(!)
Foça Çevre ve Kültür Platformu(FOÇEP) Sözcüsü Bahadır Doğutürk; İnisiyatifin amacının; fosil yakıtları toprakta bırakmak, yüzde 100 yenilenebilir enerjiye dönüşümü hızlandırmak ve herkes için sürdürülebilir bir gelecek inşa etmek’’ten ibaret olduğunu ifade ediyor...
4-15 Mayıs’ta yapılacak eylemler için
13 ülkede fosil yakıt projelerinin
en yoğun olduğu yerler seçildi.
Türkiye’de de "sosyal demokrat" geçinenlerin
ruhsatına imza attığı(!) bir kömürlü termik
santralin yanında dört tanesinin
daha yapılmak istendiği İzmir’de Aliağa seçildi.
(26 yıl önce Türkiye’nin ilk ve en büyük çevre eylemi
İzmir’den Aliağa’ya "insan zinciri" oluşturularak yapılmıştı.
Anımsatalım!..)
15 Mayıs’ta Aliağa’da "tüm dünyayla eş zamanlı"
olarak fosil yakıt projelerinden
vazgeçilmesi gerektiği mesajı verilecek.
***
Avrupa İklim Eylem Ağı (CAN Europe) verilerine göre;
termik santrallerin hava kirliliği, insanlarda
solunum hastalıkları, ekili alanları ve
yeraltı sularının kirlenmesi,
gıda güvenliğinin ortadan kalkmasına
neden olduğu -bilimsel raporlarla- net.
Memleketimiz Yenifoça’dan da ‘’iyi biliriz’’ meseleyi…
"Üç-beş Çevreci" diye küçümsenenler de !..
"Cennet Coğrafya"da çevre kirliliği kritik eşiği de aştı.
Kanser patlaması yaşanıyor. Cüruf dağları dört bir yanda
Everest Tepesi gibi.
Aliağa bir de sanayi bölgesi(!)
Devasa bir rafineri, hurda depoları, petro kimya tesisleri, LPG dolumlar,
demir çelikler, gübre fabrikaları, gemi sökümlerle…
Bırakın termik santralı, HES’leri, bakır ve altın madenini;
-taş ocağı açılsa dahi- çevre onulmaz şekilde yok oluyor!
İşte Cerattepe..Yeşilyol..
Peynir ekmek gibi dağıtılan ruhsatlar..
Sadece Artvin’de 325 maden ruhsatı verildi..
Peki AKP döneminde verilen maden ruhsatı sayısı kaç?
Yazalım; 360 bin 356!..
Bir bilgi daha; Ülkemizde içilebilir su kaynakları
son 20 yılda kişi başına 4 bin m3’ten 1430m3’e düştü.
O suyun değerini de iyi bilelim!..
***
"Halikarnas Balıkçısı’nın Manevi Oğlu"
Prof.Dr. Şadan Gökovalı şunu hatırlatır doğa düşmanlarına:
"Yabangülü dedi ki Gül’e; Sen benden evcilleştin!"
Doğaya; havaya, ağaca, suya, toprağa dokunmadan
yaşamanın bir yolu yok mu? Vardır elbet…
Kömür Karası değil Temiz Enerji!..
"Canlı bomba terörist,hain, kirli ideolojili" yaftalansa da
Yaşam; Onuruyla, Yüreğiyle Direnenlerindir !
Unutmayalım;
Mavisiyle yeşiliyle doğa; insana nefestir…
https://twitter.com/Atikopruluoglu
https://twitter.com/Atikopruluoglu