O iki namlı gazete; Taraf ve Zaman... Orduyu, yargıyı çökertme, yüzlerce yurtseveri suçlama, karalama, zindanlarda çürütme misyonu ile yayına çıkan "ceride" ile Fethullahçıların, her türlü karanlığı barındıran Amiral Gemisinden söz ediyorum... Tabii diğerleri; "Hizmet hareketi"nin silahşorları, gazeteler ve televizyonlardan... Son günlerde bir panik, bir ağlaşma, bir kanlı gözyaşları, sormayın gitsin!..
-Ne oldu peki?. Ne olacak, "keser döndü, sap döndü, gün geldi hesap döndü!.."
Uzun yıllar, canciğer kuzu sarması şeklinde ve de güle oynaya Cumhuriyeti karanlığa taşıdıkları "elmanın diğer yarısı", şimdi eski yareninin mezarını kazmaya başladı...
-Karşıdevrim, yoldan çıkan evladını yemeye karar verdi, hepsi bu!..
***
Pazartesi gününden beri "kara komediyi" acı acı gülümseyerek izliyorum...
Teferruat olarak gördüğüm diğer yayınları bir tarafa koyup, asıl "Taraflar" üzerinden bakalım neler olduğuna... Pazartesi günü Zaman gazetesi, şu manşetle çıktı:
-Masum insanları silahlı örgüt üyesi yapın emri.
Ankara Savcısı, Camia'ya yönelik hukuk dışı talimat vermiş, tek gayesi barış olan Hizmet Hareketi'ni silahlı örgüt yapmaya çalışıyorlardı.
Peki ne yapacaklardı?. Örgüt, pardon Cemaat evlerine eşzamanlı baskınlar düzenlenecekti mesela... Santoro, Hrant Dink, Danıştay, Zirve Yayınevi, Necip Hablemitoğlu ve Üzeyir Garih cinayetleri Cemaat'e yıkılmaya çalışılacaktı... Sonracığıma, Cemaat üyesi binlerce insanın telefonu dinlenecek, izin için mahkemeye baskı yapılacaktı... Cemaat'le bağlantısı olan özel şirket, vakıf, okul, dernek, yurt ve benzeri kuruluşlar ayrıntısıyla fişlenecekti...
Zaman gazetesinin Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı feryat ediyordu: "Herhangi bir sosyal grubu ya da siyasi yapıyı delilsiz dedikodularla ve isnatlarla baskı altında tutmak, vatandaşa zulmetmektir" diyordu gözleri dolarak... Yetinmiyor, "Hukuku böyle çirkin bir mecraya iterseniz, kanunları çiğnemiş OLURSUNUZ. HUKUKSUZ EMRİ VEREN DE, O EMRE İTAAT EDEN DE SUÇ İŞLEMİŞ OLUR" diye haykırıyordu!.. Haa, bi de, şu tarihi hükmü tekrarlıyordu:
-VE TİTREMEK LAZIM Kİ ALLAH MAZLUMLARIN AHINI YERDE BIRAKMAZ; HEMİ VALLAHİ HEMİ BİLLAHİ...
Aynı gazete ertesi gün de yine ağlaya sızlaya, 28 Şubat'a vurgu yapıp, "Batı Çalışma Grubu hortladı" diyerek şu manşete sığındı:
-HUKUKSUZ EMRİ UYGULAYAN MUTLAKA YARGILANIR
Eee, Allah'ın sopası yoktu tabii!..
***
Gelelim en büyük günahların ceridesine...
Taraf, Pazartesi günü "İKTİDAR ÇILDIRDI" üst başlığını kullanarak gerçekten dehşet verici bir manşet attı:
-CADI AVI 18 YAŞIN ALTINA İNDİ!
Ne olmuştu? Terörle Mücadele Daire Başkanı, son 10 yılda Cemaat dershaneleri ve okullarına giden milyonlarca öğrencinin ismini istemişti, yaaa!..
Aynı ceride ertesi gün de Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç'ın ağzından iktidara gözdağı veriyordu.
-KİNDAR İKTİDARA YARGI FRENİ ŞART!
Misyoner gazete, olanca hararetiyle, bağımsız ve tarafsız bir yargının şart olduğunu haykırıyordu, ne kadar içli!..
Şimdii, sizden ricam şu:
Lütfen, şu mazlumu oynayan Cemaat'in adını yazımdan silin, oraya dilediğinizce, "Ergenekon, Balyoz, Askeri Casusluk, Poyrazköy, Oda TV" yazın, bakalım ortaya nasıl bir tablo çıkacak?!.
Ben söyleyeyim; aynı alçakça gerekçelerle yargılanan, intihar eden yurtseverler, onulmaz hastalıklara yakalanıp ölüme gönderilen kahramanlar, yıllarını zindanlarda geçiren Cumhuriyetçiler çıkacak!.. O büyük harflere iyice dikkat edin; bu karanlık tayfanın yazdıkları içinde onlar doğrudur yalnızca. Çünkü yıllar içinde yaptıklarını ve başlarına gelecek olanı itiraf etmişlerdir.. Onlara yürekten katılıyorum:
-MAZLUMLARIN AHI YERDE KALMAYACAK, KANUNSUZ EMRİ VERENLER DE, UYGULAYANLAR DA MUTLAKA YARGILANACAKTIR, HEMİ VALLAHİ HEMİ BİLLAHİ!..
https://twitter.com/umit_zileli