DÜŞMANLAR, İHANETLER, YANGINLAR!..
Her yerde ateşler sarmış doğayı... Vatan-millet düşmanlığının ezeli öfkesinin kirli dumanıdır bu...
Ormanlar, köyler, bağlar, bahçeler, evler yanıyor yurdun dört bir yanında...
Ve insanlar kaçışıyor kızıl ateşin barbarca taarruzundan...
Yangından kurtulamayan yüzlerce hayvanın cansız bedeni saçılmış çevreye...
Evet; biz bu dumanlı filmi çok gördük... Bu ihanet taarruzunun üç ayak izi var ateşin üstünde!!!
Çünkü Türkiye'nin en önemli turizm merkezleriyle Kayseri'den Adana'ya kadar 21 kentte, en az 63 ayrı noktada çıkartılan yangınların farklı failleri var...
Örneğin; arazi mafyasının bağ, bahçe, yayla, ova ve orman demeden Türkiye'nin verimli arazilerini nasıl işgal ettiğini, yağmaladığını, yakılan-kesilen orman alanlarının nasıl yapılaşmaya açıldığını, neredeyse tüm iktidarların bunlara tapu verdiğini herkes biliyor...
Yeşil alanlar üzerinde en büyük yıkım da AKP iktidarı döneminde yaşandı...
Çoğu ormanlık olan askerî alanların bile yapılaşmaya açılması yetmezmiş gibi, "imar affı" denilen rezaletler de yok etti ülkenin güzelim ormanlarını...
Baksanıza, sel baskınları Rize ve Arhavi'yi mahvederken, Karadeniz'de imar affı için başvuran 70 bin kişinin derelere, yamaçlara, yakılmış ormanlık alanlara kaçak ev yaptığı saptanmış...
Peki, ormanları sadece rantiye ve imar affı mı vurdu?.. Ne yazık ki değil...
BARBARLIĞIN ÜÇ AYAĞI!..
Göz göre göre bir başka orman düşmanlığı var ki, rantiye-siyaset ortaklığının pervasızlığında bildiğini okumaya devam ediyor...
Aksini savunanlar düşünsün bakalım; dünyanın neresinde bir ormanlık alanda kasıtlı yangın çıkartılır ve oraya hemen otel yapılır...
İşte bu konudaki son vaka ile ilgili sosyal medyada yüzbinlerce paylaşım yapılmasına rağmen, Bodrum Güvercinlik'te yakılan ormanın üzerine tatil köyü inşa edenler de hiç utanmadı, iktidarın yetkilileri de...
Asıl mesele de, söz konusu orman yakıldığında, derhal ağaçlandırılacağını söyleyen AKP kadroları ortadan kayboldu...
Heyhat!.. Kaderin cilvesi midir nedir, önceki gün çıkan yangında, işte yakılan ormanın üzerine yapılan otel de ateşlerden etkilendi!..
Ormanların yakılması ve oralara turizm tesisleri yapılması rezaleti Güvercinlik'teki skandaldan ibaret değil...
Yüzlerce örneği var bu doğa ve rant barbarlığının...
Peki, orman arazilerinin turizm ve başka gerekçelerle yandaşlara "tahsis" edilmesine ne demeli;
2013'te 38 bin, 2014'te 40 bin, 2015'te 47 bin, 2016'da 43 bin, 2017'de 57 bin, 2018'de 25 bin, 2019'da ise 22 bin hektarlık orman alanı turizm, enerji maden, altyapı gibi yatırım bahaneleriyle birilerine tahsis edilmiş...
Evet; Türkiye ormanlarını yok eden çete anlayışının zalim kundakçıları sadece arazi mafyası ile rantiyenin utanmazları değil!..
Bir de memleketin başındaki 40 yıllık terör belası var ki, onlar sadece zincirleme eylemlerle ormanları değil, insanları, hayvanları ve yaşam alanlarını da yakıyorlar... Orman yakma barbarlığının üçüncü ayağı budur işte...
PKK, TERÖR, KUNDAKÇILIK...
2020'nin sonlarında odatv'ye yansıyan bir habere göre; Türkiye'de 2004-2019 yılları arasında çıkan 37 bin 46 orman yangınında toplam 141 bin 780 hektarlık alan küle dönmüş...
Bu rakam, 65 bin hektarlık alanı kapsayan Beyşehir Gölü'nün iki katından fazla, 166 bin 500 hektarlık Tuz Gölü'nün ise yüzölçümüne yakınmış...
15 yıl içinde en fazla orman yangını 2008'de çıkmış, 30 bin hektar kadar orman kül olmuş...
Orman Genel Müdürlüğü verilerine göre, 2019'da çıkan toplam 2688 orman yangının yarısı 'faili meçhul', 372 yangın ise 'doğal yangın' olarak kayıtlara geçmiş...
İşte bu faili meçhulün içinde, 2000 yılı başlarından itibaren devletin operasyonlarında, her sıkıştığında kundaklama faaliyetlerine girişen PKK'nın çıkardığı yangınlar var...
PKK, bir dönem salt orman yangınları çıkartmak ve şehirlerde molotoflu eylemler yapmak için "TAK" adı verilen bir saldırı grubu da oluşturmuştu... TAK dedikleri sözde "Kürdistan özgürlük şahinleri"ymiş!!!
TEHDİT BÜYÜYECEK!!!
2010'dan itibaren yürütülen operasyonlarda büyük darbe alan TAK'a bağlı teröristlerin çoğu etkisiz hale getirilince, orman yangınlarında da azalma görülmüştü...
Son üç gündür çıkan yangınları sosyal medyada "ateşin çocukları" ve benzeri isimlerle üstlendiğini duyuran teröristler ve yandaşlarına bakılırsa, TAK benzeri yeni kundaklama timlerinin Batı kentlerine sevk edildiği anlaşılıyor...
Evet; kimi aklıevvellerin "küresel ısınma"ya bağlama gafletine de düştüğü zincirleme yangınların büyük bölümünün (geçmişte de olduğu gibi her sıkıştığında kundaklama faaliyetlerine girişen) bölücü terörden kaynaklandığından kuşku yok....
Son yıllarda Irak, Suriye, Güneydoğu ve metropollerde büyük darbe alan terör örgütünün bu tür eylemlerinin sürebileceği konusunda da ne yazık ki derin endişeler var...
O halde devlet, bir yandan orman yapısının yoğun olduğu bölgelerde hem sivil savunma, hem istihbarat hem de koruma önlemlerini zirveye çıkartmalı, terör unsurlarına operasyonları yoğunlaştırmalı, bu arada da (Türk Hava Kurumu'nu atıl hale getirme gafletinden de kurtularak) yangın söndürme filosunu havadan-karadan en donanımlı hale getirmenin yollarını bulmalıdır...
Yoksa terör tehdidi, arazi mafyasının faaliyetleri ve rantiyenin kundakçılığı devam ettikçe, bu ülkenin ciğerleri yanmaya devam edecek.
https://twitter.com/FARACYAZIYOR
https://www.facebook.com/mfarac