Euroleague'de Malaga'ya karşı ilk çeyrekte berbat bir oyun sergileyip 29 sayı yiyen, daha sonra toparlansa da maçı kaybeden Efes fiilen işi mucizelere bıraktı. Takımın hücumdaki kısır seçeneklerinden en önemlisi olan Savanovic'in son 1 aylık formsuzluğu Efes'i iyice zora sokmuş durumda.
Dün akşam TED Kolejliler karşısında alınan açık farklı galibiyet yüreklere su serpti. Ama bu kimseyi yanıltmasın. Efes Malaga'ya yenilmesine sebep olan 17-1 lik seride olduğu gibi maç içinde ani düşüşler gösteriyor. Bu istikrarsız oyun tarzı psikolojik üstünlüğün hep rakipte kalmasına yol açıyor. Bekolig'de belki bu durum sürdürülebilir. Sonuçta Efes'in kadro kalitesi ve derinliği birçok takımdan iyi. Ancak Euroleague’de yola devam etmeye yetmeyeceği gibi play off'ta da Efes kırılgan bir takım olarak pek umut vermiyor.
Aslında Efes genetik olarak zaten bir hücum takımı olmadı hiç. Ne var ki geleneksel savunma direncini de artık pek görmüyoruz. Yorgun ve amaçsız görünümlü takım usulen savunma yaparken zaman zaman ciddi düşüşler sergiliyor ve rakipler seri hücumlarda Efes'i zora sokuyorlar.
Nitekim dün de kendi evinde oynayan Efes'i yenmesi pek de beklenmeyen TED Kolejliler ilk yarıda açılmaya başlayan ve üçüncü periyodda iyice açılan farkı 4 dakikada eritip kısa bir süre için de olsa maça ortak oldu. Neyse ki TED'in skoreri Tucker sayı atmayı sevdiği kadar savunma yapmayı sevmiyor. Onun pozisyon hatası yaptığı anda da Birkan sahne aldı ve üst üste soktuğu 3 üçlükle maçın gerilimli bir sona gitmesini engelledi. Bu noktadan sonra direnci kırılan Kolej’liler sürenin de azalmasıyla umudunu kaybetti ve maçtan koptu.
Maçı açık farkla kazanan Efes'te Birkan'ın gayreti dikkat çekiyor. Eğer skor konusunda bu performansı sürerse zaten enerjik olan oyunu ile kendisine çok üst düzey konumlarda yer bulabilir. Semih ise ligdeki bu rahat skorer oyununun birazını Euroleague'de göstermek için neyi bekliyor bilemiyoruz. Pota altında gerçek bir tehdit olabileceğini dosta düşmana göstermesi lazım. Hadi artık.
Dün akşam TED Kolejliler karşısında alınan açık farklı galibiyet yüreklere su serpti. Ama bu kimseyi yanıltmasın. Efes Malaga'ya yenilmesine sebep olan 17-1 lik seride olduğu gibi maç içinde ani düşüşler gösteriyor. Bu istikrarsız oyun tarzı psikolojik üstünlüğün hep rakipte kalmasına yol açıyor. Bekolig'de belki bu durum sürdürülebilir. Sonuçta Efes'in kadro kalitesi ve derinliği birçok takımdan iyi. Ancak Euroleague’de yola devam etmeye yetmeyeceği gibi play off'ta da Efes kırılgan bir takım olarak pek umut vermiyor.
Aslında Efes genetik olarak zaten bir hücum takımı olmadı hiç. Ne var ki geleneksel savunma direncini de artık pek görmüyoruz. Yorgun ve amaçsız görünümlü takım usulen savunma yaparken zaman zaman ciddi düşüşler sergiliyor ve rakipler seri hücumlarda Efes'i zora sokuyorlar.
Nitekim dün de kendi evinde oynayan Efes'i yenmesi pek de beklenmeyen TED Kolejliler ilk yarıda açılmaya başlayan ve üçüncü periyodda iyice açılan farkı 4 dakikada eritip kısa bir süre için de olsa maça ortak oldu. Neyse ki TED'in skoreri Tucker sayı atmayı sevdiği kadar savunma yapmayı sevmiyor. Onun pozisyon hatası yaptığı anda da Birkan sahne aldı ve üst üste soktuğu 3 üçlükle maçın gerilimli bir sona gitmesini engelledi. Bu noktadan sonra direnci kırılan Kolej’liler sürenin de azalmasıyla umudunu kaybetti ve maçtan koptu.
Maçı açık farkla kazanan Efes'te Birkan'ın gayreti dikkat çekiyor. Eğer skor konusunda bu performansı sürerse zaten enerjik olan oyunu ile kendisine çok üst düzey konumlarda yer bulabilir. Semih ise ligdeki bu rahat skorer oyununun birazını Euroleague'de göstermek için neyi bekliyor bilemiyoruz. Pota altında gerçek bir tehdit olabileceğini dosta düşmana göstermesi lazım. Hadi artık.