Bir ülkede yaşayanlardan bazıları dinsel veya etnik sebeplerle birilerine güvenerek isyan çıkarıp, ihanet ediyorlar ve sonrasında masum ve mazlum duruma düştükleri iddiası ile yaşadıkları topraklardaki insanları suçluyorlarsa sebebi emperyalizmdir.
1895 yılından itibaren Doğu Anadolu’da sürekli Ermeni isyanları veya isyan girişimleri vardı.
6 Eylül 1914’de Birinci Dünya Savaşı başladığında, Osmanlı Hükümeti Anadolu’daki valilerden Ermeni liderlerini kontrol altında tutmalarını istedi. Çünkü Osmanlılar ile Ruslar savaşa başlamışlardı. Bu savaş başladığında Ermenilerin çoğu, ordudan kaçmıştı.25 Şubat 1915’de Osmanlı Başkomutanlığı bir emir yayınlayarak askerden kaçan Ermeniler için uyarıda bulundu. 30 Mayıs 1915’de Ermenilerin savaş hattının gerisindeki bölgelere göç ettirme kararını verdi.
Gerekçe şu idi: Savaş şartları içinde, savaşın birliklerimiz üzerinde kötü etki bırakan bu zararlı faaliyetlere son vermek, devleti savunmak ve mevcudiyetini sağlamak için etkili tedbirler almak gerekli idi. Burada zorunlu göçün (tehcirin) tek sebebi savaşan orduları tehlikelerden korumakdı.
Bu karar sonucu 702.900 Ermeni zorunlu göçe tabi tutuldu ve bunun için birkaç yılda 300 milyon kuruşa yakın para harcandı.
İKİ ZORLU SEÇENEK
Eğer Ermenilere soykırım uygulanmak istense idi bu kadar para harcanmadan soykırım Ermenilerin yaşadıkları yerde yapılamaz mıydı?
İşte ekmeği yere atıp emperyalistlerin emellerine bilerek veya bilmeyerek alet olanlar şu sorulara cevap vermelidir.
- On dokuzuncu yüzyılın son yirmi yılında Ermeni çeteler Osmanlı köylerine saldırarak buraları yakıp yıkmışlar mıdır?
- Rus ordularının Doğu Anadolu’yu işgal ettiğinde Ermeni çeteleri Ruslara yardım etmişler midir?13 Nisan 1915’de Van’ı işgal eden isyancılar ellerindeki Rus silahları nereden temin etmişlerdi?
n Ermeniler Rusların kendilerine toprak vereceğini hep hayal etmişler miydi?
Bütün bu gerçekler yanında bir gerçek daha var ki o da, Osmanlı hükümetinin Ermenileri göç ettirebilecek gücünün olmamasıydı. Bu göçün sağlıklı gerçekleşmesi yerel yöneticilerin sorumluluğuna bırakılmıştı. Göç yolunda Ermeni çetelerinin ve Rus askerlerinin ateş alanında kalarak bunu sağlamak zorundaydılar. Bu nedenle yerel yöneticilerin önünde iki seçenek vardı. Biri büyük gruplar halinde Ermenileri koruyarak göçü sağlamak ve Türk köylerini korumasız bırakmak.
AÇLIK VE HASTALIK
Diğer seçenek ise Türk köylerini öncelikle korumaya almak, Ermenilerin küçük grupların koruması ile göçünü sağlamak idi. Yerel yöneticiler Osmanlı şehir ve köylerini korumayı tercih ettiler.
Göç ettirilenler için alınan güvenlik önlemlerinin azlığı göç edenleri tehlikelere maruz bırakıyordu. Ancak tüm tehlikeler bir tarafa gerçekleşen ölümlerin çoğu açlıktan ve hastalıktan olacaktı.
Batmaya yüz tutmuş Osmanlı zaten çok güçsüz durumda idi. Bir de 1914’de girdiği Birinci Dünya Savaşı ile parçalanacak ava dönüşmüştü. Osmanlı’nın bu zafiyetinden yararlanarak yediği ekmeği yere atanlar, bugün de yere atmak için yeni ekmek peşindeler. Çünkü Türkiye, emperyalistlerin iştahını yeniden kabartmış durumda.
https://twitter.com/MPamukoglu
https://www.facebook.com/mustafa.pamukoglu.90