İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, İstanbul Üniversitesi'nin lisans diplomasını iptal etmesini tepki gösterdi. İmamoğlu, ''Ben açıkçası bugün diplomanın iptali umurumda değil. Çok önemli ama esas umurumda olan ne biliyor musunuz? Artık bu ülkede herkesin kazanılmış tüm hakları tehlike altındadır. Bu gayrimeşru kararı elbette yargıya taşıyacağız, yargıda mücadelemizi vereceğiz ama artık öyle bir yapı var ki yani hükümetin baskısı altında öyle bir yapı var ki benim doğru dürüst kararların, adil kararların çıkacağına olan inancım yok'' dedi.

Ekrem İmamoğlu, İstanbul'da bir ailenin evinde iftar sofrasında yaptığı canlı yayında İstanbul Üniversitesi Yönetim Kurulu'nun diplomasının iptaline ilişkin verdiği karara tepki gösterdi. İmamoğlu, şunları söyledi:

''Siyasete girdiğim günden beri ben evlerdeki sofralarda iftar açmanın onurunu, gururunu yaşıyorum. Nice dostluklar edindim. Ve bu memleketin her insanını daha çok sevmeyi bu evlerde öğrendim. Onlara hürmet göstermeyi, onlara adil olabilmeyi, onlara daha çok hizmet edebilmeyi ben bu evlerde öğrendim. Onun için memleketimin her insanını içten hissediyorum. Onun için hep diyorum Allah'ım bu memleketi bu milleti koru. Hep birlikte güzel hizmetler verelim. İnsanlarımızın özellikle çocuklarımızın ve evlatlarımızın çok güzel şeylere ihtiyacı var. Bu insanlar güzelliklere layık, dünyanın en ileri ülkelerinden biri olmaya layık. O bakımdan bu duayla yol yürüyorum. Allah'ın nasibi yani 2019'da Sultanbeyli'ye gitmiştim ve bir eve girerken seçim iptal olmuştu. Ve 'eve girme, toplantıya gel' diye arayanlar olmuştu ama biz yine eve geldik iftarımızı yaptık. Ve seçim iptal olduğunda ben dedim ki; 'Bu seçim iptal olmadı yani oldu ama biz yine sandığa gideriz ve milletimiz bize hakkımız olanı verir.' Kat kat fazlasıyla milletimiz bize hakkımızı verdi.

CENEVRE'deki KIBRIS TOPLANTISI SONA ERDİ CENEVRE'deki KIBRIS TOPLANTISI SONA ERDİ

Bu toprakların en büyük adaleti vicdanı 85 milyon insanımızın adaleti ve vicdanı çok inanıyorum. Tarifsiz bir inancım var. Bu bağlamda bu ülkede bu günde çok enterasan bir olay yaşadık tabii. Buraya gelirken televizyonlarda Ekrem İmamoğlu'nun üniversite diploması 31 yıl sonra iptal ediliyor. Ve hukuksuz bir şekilde yani üniversitenin diploma iptal etme yetkisi yok ama ateşten mal kaçırır gibi savcılığın aşırı baskıları yazıları, komedi komedi geliş gidişler, yazılar, baskılar, Ankara'dan aramalar vs. çok enteresan...

"Kul hakkı yediler"

Açıkçası bugün diplomanın iptali umurumda değil. Çok önemli ama esas umurumda olan ne biliyor musunuz? Artık bu ülkede herkesin kazanılmış tüm hakları tehlike altındadır. Bu ülkede bu toplumun herkesin kazandığı tüm hakları tehlike altındadır. Ve bu akıl bu milleti gerçekten tehdit eden bir akla dönüşmüştür. Herkesin elinden her şeyi alabilirler. Malını, mülkünü, mülkiyet, eğitim, seçilme, seçme hakkı her şeyi elinizden alabilirler. Unuttukları şu var, dedim ya 2019'dan örnek verdim bundan sonra milletin gücüyle ortaya çıkacak meşruiyet dışında bir çözümümüz yok bizim. Tek meşruiyet var o da milletin gücünün ortaya çıkması ve bunun için büyük bir çaba göstereceğiz. Değil hukuk, kanun devleti bile olmayan bir yerde artık demokratik bir yarış söz konusu değil. Bu manada bunları gerçekten bir Ramazan sofrasında bize neyi konuşturuyorlar. Bir kul hakkı yediler. Ve kul hakkını hani tabiri caizse bir avuç insan bu milletin bütün duygularını bertaraf edecek bana bir pazarda dedi ki bir hanımefendi bu hakkımı iptal eden siyasi görüşe sahip olan birisi 'Niye böyle feryat ediyorsun? Senin diplomanı iptal edemezler ki' dedi. 'Ederlerse ben senin yanında olacağım. Sana oy vereceğim' dedi. 'Ama ben etmeyeceklerini biliyorum' dedi. Dedim 'Bak ablacığım etmezlerse gelip senden özür dilerim. Ama ben bunların artık aymazlıkları, utanmazlıkları konusunda ben tahminde bulunmak istemiyorum' demiştim. Ümraniye'de pazarda. O ablamız, o kardeşimiz beni izliyorsa buradan söylüyorum, ablamız kardeşimiz ne yazık ki ettiler. Bak hak yediler. Kul hakkı yediler. Seninle sözleşmiştik ama böyle olmaz. O bakımdan zaten kamu gücüyle ne yazık ki iktidarın birçok ortaya koyduğu engellerle meşru zeminde, adil bir zeminde olmayan seçimlerin bundan sonra da bu şekilde olamayacağını net olarak gördük milletçe.

"Bu gayri eşru kararı elbette yargıya taşıyacağız, yargıda mücadelemizi vereceğiz"

Bu gayrimeşru kararı elbette yargıya taşıyacağız, yargıda mücadelemizi vereceğiz ama artık öyle bir yapı var ki yani hükümetin baskısı altında öyle bir yapı var ki benim doğru dürüst kararların, adil kararların çıkacağına olan inancım yok. Çünkü her hattı o şekilde kurgulayan bir hükümetle karşı karşıyayız. Yani bu kararın altına imza atan insanlar toplasanız 50-100 kişi. En tepesindekinden ona yardımcı olan kişilerine varıncaya kadar. Ama 100 kişi bütün ülkedeki bu ülkenin namuslu, ahlaklı savcılarını da yargıçlarını da mesleklerini de yerle bir ettiler. Adalet duygumuzu da yerle bir ettiler. Allah esirgesin yani. İnsanlar ne için yaşıyor? Haysiyeti için onuru için namusu için yaşıyor. Adalet için yaşıyoruz biz yani başka bir şey için yaşamıyoruz. O bakımdan gerçekten yaradandan sonra, Allah'tan sonra inandığım tek duygum var. Onu da ifade edeyim, o da milletimizdir. Ben de buradan bu güzel hemşehrilerimin evinden ben kendimi milletime emanet ediyorum. Bu Ramazan'ın bereketinden, sofrasından milletime emanet ediyorum. 'Ne yapacaksın' diyorlar. Vallahi aslanlar gibi koşmaya devam edeceğim, asla geri durmak yok. Bugüne kadar bin koşuyorsam, bundan sonra milyon koşacağım. Tahmin edemeyecekler. Cesaretimi, duruşumu ve inancımı bu millete olan borcumu, bu ülkenin çocuklarına, evlatlarına, gençlerine olan borcumu, kararlılığımı, ilkelerimi bu ülke için nasıl koşacağımı tahmin bile edemeyecekler. Ve bu ülkenin adaletsizliği hafızasından sileceğimiz bir sistemi bu ülkede inşa edeceğiz.

"Bu yolda ben yılmam, yorulmam, koşmaya devam"

Hak eden hak ettiğini kazanacak, çalışan kazanacak. 'Ben çalışırsam olur mu' dediğinde 'olur' diyecek bu ülke ona. Hak eden bu ülkede olacak, başaracak. Çocukları, gençleri bu ülkeden kaçar gibi gitmeyecek artık bizim insanlarımız. Bu bakımdan bu yolda ben yılmam, yorulmam, koşmaya devam. Yarın 14.00'de Maltepe'de aslanlar gibi açılışımızı yapacağız. Bir sürü tesisin açılışını yapacağım Maltepe'de. Yarın 14.00'de oradayım. 23 Mart'ta yapacağımız seçim için 22 Mart'ta Cumartesi günü Haliç Kongre Merkezi'ndeyim yine 14.00'de. Pazar günü 23 Mart'ta da yüz binlerce insan CHP'nin üyeleri gidecek oy verecek ama ben eminim en az onun kadar parti üyesi olmasa da gidecek orada oy kullananların sırtını sıvazlayacak 'Ben üye değilim ama yaptığınızı doğru buluyorum' diyecekler. Ben bu yapılanın muhatabı artık Ekrem değildir, bu yapılanın muhatabı milletimizdir. Bu yapılanın muhatabı milletimizdir. Kazandığınız elde ettiğiniz ne varsa tehlike altındadır. Allah bu milleti korusun. Bu milleti koruyacak, muhafaza edecek düzeni ve sistemi kurma konusunda da var gücümüzle çalışacağız. Bu kadar net. Buradan sevgilerimi, saygılarımı iletiyorum. Bütün milletimize huzurlu, pırlanta gibi gelecek diliyorum. Bunun için de çok çalışacağım. En çok da kızlarımız ve oğullarımız için çalışacağız."

Kaynak: ANKA