EMPATİ!..

EMPATİ!..

Hadi yer değiştirelim. Sen ben ol, ben sen olayım.

“Empati“ belki de dünyanın en ağır gönül işçiliğidir. Karşındaki insanın duygularını hissedebiliyorsan, acılarını duyabiliyorsan, mutluluğunu yaşayabiliyorsan, insanlığını bir basamak daha yükseltmişsindir.

En büyük insan, kendini en çok sayıda insanın yerine koyabilendir. "Jane Adams"

Kökeni öz bilinci ifade eden empati, her insanın başarabildiği bir şey değildir. Lakin her insan denemelidir. Hayatın türlü zorluklarıyla başa çıkmaya çalışırken, kimi zaman bencilliklerimize yenik düşeriz. Her insanın bir hayat hikayesi vardır. Ben öncelikle aynadaki beni görebiliyorsam, onu anlayabiliyorsam, hissettiklerini hissedebiliyorsam, eksik yanım tamamlanmış demektir. İnsanlığınızı geliştirmek için en etkili yöntemdir. Mesela soğuk karlı bir kış günü okula giden bir çocuk düşünün. Ayağındaki ayakkabının ucu açık… Kardan buz tutup ıslanmış, ayak parmakları morarmış donmuş hissiz kalmış. Onun yerine geçmeyi deneyin. Hissedebiliyor musunuz? Ayaklarınızı hissetmediğinizi. Ya da bir arkadaşınız arıyor, en yakınını kaybettiğini, sonsuzluğa uğurladığını anlatıyor. Duyabiliyor musunuz onun kalbindeki acıyı? İnsanlar acılarıyla olgunlaşırlar. Başkalarının acılarını hissetmek de insanı olgunlaştırır. Empati başkasının yaşadıklarını yaşamanızı, ya da ona hak verme zorunluluğunu getirmez. Doğru anlamanız ister.

Halit Ziya Uşaklıgil’in “Aşka Dair” adlı hikâyesinin kahramanı Hafız Nevzat Efendi’nin bir kadına duyduğu aşk, daha doğrusu platonik aşk, tahlil edilmiştir. Bu tahlil için empati kuramına yaslanılmıştır. Hafız Efendi aşkını, duygularını söze dökmeden, kadınla fiziksel bir yakınlık kurmadan yaşar. Hafız sevdiği kadınla empati kurarak onu özümser. Daha doğrusu kendi yerine onu ikame etmiş gibidir. Hafız, kendisi tarafından sevildiğinden haberi bile olmayan hasta kadınla gönlünde bir ve birliktedir. Ne var ki, hislerini yalnızca okuduğu ezanlara ve gazellere yansıtır. Kadının köyden ayrılışı üzerine sevdiği kadının varlığında kendini eriten Hafız Efendi, intihar eder.

Hayatın her anında hayata başkasının penceresinden bakmak, kendimizi de zaman zaman sorgulamamıza yardımcı olur. İnsanlar, genellikle anlaşılamamaktan şikâyet ederler. Her zaman karşımızdaki bir insanı her hangi bir yaşanmışlıktan dolayı yargılarken anlayarak yargılamamız gerekir. Empati yapan kişiler çevrelerini anlayabilen, Kendini iyi ifade eden kişilerdir. Hoşgörü, anlayış, alçak gönüllü olmak, karşınızda ki insanı önemsemek empati becerisini kazanmaya yardımcı olur. Aslında çocukluk dönemlerinde çocuklarımıza kazandırabilir. Ailelerin bu konuda çocukları ile diyaloglarını sağlam tutmaları, empati kurmaları gerekir. Huzurlu bir yaşam için empati yeteneğinizi geliştirmek huzura uzanan bir yolculuktur.

Huzurla sevgiyle kalın.