ENFLASYON CANAVARLAŞIYOR!
Dolar artıyor (TL’nin değeri azalıyor), faizler de artıyor; gel gör ki enflasyon da artıyor. Ekonomi kitaplarında okuduklarımıza ters bir durum yaşıyoruz. Nedeni, ülke ekonomimizin dış paraya bağımlı, yabancı para giriş ve çıkışlarına duyarlı, küresel ekonomik gelişmelere karşı kırılgan bir yapıya sahip olmasıdır. Dolar 3.52 TL’ye düşünce hemen daha da düşecek, deyip hayal görenlerin rüyası sona ermeden FED’in Mart ayında faizleri artıracağı hemen hemen netleşmesi ile 3.70’leri aştı. Bu durum normal bir durum. Çünkü ülke olarak ekonomik yapımızı katma değer yaratan ve döviz kazancı sağlayan üretime dayandırmadığımız sürece yabancının parası ülkemize bol bol geldiğinde kalkınmış ve refaha ulaşmış gibi oluruz, paralar suyunu çektiğinde ise ekonomimiz krize girer. Dolar sürekli dalgalanır, enflasyon canavara dönüşür, işsizlik yükseldikçe yükselir. Bu yapısal dönüşüm gerçekleşmedikçe finansçılar günlük parasal analizler yaparak bizleri yönetir, papatya falına hemen her gün bakılır. Çokça güneşli günler de görürüz. Birçok kişi zengin olur. Reel sektör canlanır. Gerekli ve gereksiz bir sürü yatırımlar yapılır. Geçici bir saadet yaşanır. Ama kader bellidir: Bir gün duvara toslamak. Biz bugün bunu yaşıyoruz.
AZGINLAŞAN ENFLASYON!
Enflasyon nedir? Bu soruya arz-talep kanunu ile yanıt verebiliriz. Cari fiyat düzeyinde toplam talebin toplam arzdan fazla olması biçimi. Bu durum oldukça fiyatların genel düzeyi sürekli artar. Peki, oran ne olursa artık tehlike çanları çalmaktadır? Enflasyon belli oranda örneğin, yüzde 2-3 oranında olması halinde üretimi özendirerek ekonomik gelişmeye katkı sunabilir. Belli orana kadar toplumsal hayat buna uyum sağlayabilir. Ülkemizde bu oranı yüzde 5 ve aşağısı olarak kabul edebiliriz. Bunun üstünde enflasyon sorun olmaya başlar. Moda deyimle çift hanelere ulaştığında azgınlaşmış olur ve enflasyon artık ciddi bir sorun olarak kabul edilir.
TÜİK’in Mart 2017 itibarıyla açıkladığı yıllık TÜFE yüzde 10.13 oranı ile enflasyon artık ben başınıza belayım, diyor.
ENFLASYONUN NEDENLERİ?
Enflasyonun üç temel nedeni vardır. Bu üç neden de bugün bizim enflasyonumuzun da sebepleridir.
1-Tasarruflardan fazla yatırım yapılması
Ülkemizde devlet ve özel sektör tasarruflardan daha fazla yatırım ve üretilip de piyasaya çıkmayan yani alınıp satılmayan her çeşit mal ve hizmet harcaması yapıyor. Aradaki fark piyasadaki para hacmini genişletilerek finanse edildiği için enflasyona sebep oluyor.
2-Gelirleri artan kesimlerin harcamalarını yükseltmesi
Türkiye’de az da olsa gelirler arttığında bu tasarrufa değil harcamaya gidiyor. Bu da toplam talebi artırıyor.
3-Maliyetlerin artması
Dolardaki büyük artış başta üretim girdi ve kredi maliyetleri olmak üzere dolara bağlı birçok masrafları artırdı. Bu maliyetlerin artışı fiyatlara yansıdı. Yansıtılamayan maliyet farkları da zarar olarak ortaya çıktı.
ENFLASYON SARMALI
Enflasyon gelirleri para cinsinden belirlenmiş herkesin zarara girmesine sebep olur. Bu zararda kurtulmak için gelir sahipleri gelirlerini artırmak için çaba harcarlar. Bu mücadelede ücretlere zam yapılır, asgari ücret artırılır, dolmuş fiyat tarifeleri artar, doktorlar vizite ücretini artırır vb. artışlar enflasyonun daha da artmasına sebep olur. Enflasyon artışı-zarar görme-zarardan korunmak için yapılan zamlar-enflasyonun daha da artması. İşte bu kovalamacaya enflasyon helezonu(sarmalı) denir. Bu bizim gibi gelişmekte olan ülkeler için kaderdir.
DOLARDAKİ ARTIŞ
Ülkemizde dolardaki artış enflasyona sebep midir, yoksa enflasyonun bir sonucu mudur?
Bilindiği gibi temel esas olarak; döviz kurlarının sürekli yükselmesi iç fiyatların sürekli artması sonucudur, yani enflasyondur. Eğer iç fiyatlar istikrarlı ise yani enflasyon yoksa döviz kurlarının sürekli artması söz konusu olmaz. Bu nedenle döviz kurlarının artışı aslında enflasyonun sebebi değil, sonucudur.
Ama bizde döviz kurlarının yükselişi İlhan Kesici’nin deyimi ile “Amerika hapşırırsa Türkiye nezle olur” durumu nedeniyledir. Bizde doları artıran o kadar dış sebep var ki, finansçıların grafiklerinin bile göstermeye yetmeyeceği kadar çok ve say say bitmez. Çünkü net döviz kazancı sağlayamıyoruz, sıcak para ve dış borca mahkûmuz.
ÇÖZÜM
Canavarı öldürmek çok zor. Daha az zararlı hale getirmek için faizleri artırmak, harcamaları kısmak, para sıkılaştırmasına gitmek vb önlemler almak. Ama bu ilaçların da yan etkileri var. Tek çözüm ekonomiyi yeniden yapılandırmak…
https://twitter.com/MPamukoglu
https://www.facebook.com/mustafa.pamukoglu.90