Gündem

"HALKIN İRADESİYLE GELECEĞİZ"

"HALKIN İRADESİYLE GELECEĞİZ"

Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ‘Millet Buluşması' kapsamında Denizli'de halka seslendi. 29 Ekim Bulvarı üzerindeki Özay Gönlüm Meydanı'nda konuşan Kılıçdaroğlu için hazırlanan platform, kısa süre önce miting gerçekleştiren Erdoğan için belirlenen alandan daha geri alınarak alan uzatıldı. Miting alanı aynı zamanda enlemesine de genişletildi.

Kılıçdaroğlu adalet vurgusu ile başladığı konuşmasında, “Bu ülkeye ne pahasına olursa olsun mutlaka adaleti getireceğiz. Beraber ve birlikte çok güzel şeyler yapacağız. Yeter ki ülkemizi düşünelim. Bireysel olarak bir çıkış yok. Beraber toplumsal bir çıkış yapmak zorundayız. Kadınıyla, erkeğiyle, yaşlısı genciyle hep beraber birlikte çalışacağız. Çünkü o kadar zor koşullar var ki…  Pazara gittiğinizde zaten bunu görüyorsunuz. Alış veriş yaptığınızda zaten bunu görüyorsunuz. Büyük sıkıntıları yaşıyorsunuz. Bizim bu sıkıntıları aşamamız lazım. Türkiye'nin bir değişime ihtiyacı var” ifadelerini kullandı.

“BASKIYLA DEĞİL, ŞİDDETLE DEĞİL”

15 Mayıs'ın darbe olarak nitelendirilmesinden sonra bu konuya da değinen Kılıçdaroğlu, “Geleceğiz ama halkın iradesiyle geleceğiz. Baskıyla değil, şiddetle değil. Demokrasi iradesiyle geleceğiz. Demokrasi içinde ülkemizi büyüteceğiz” dedi.

Gençlere seslenen Kılıçdaroğlu, “5 milyon 300 bin genç bu kez sandığa gidecekler ve ilk kez oy kullanacaklar. Türkiye'nin kaderini değiştirecek olan sizsiniz. Sizlerin oylarıyla o koltuğa oturduğumda göreceksiniz sizler için nasıl çalıştığımı. Göreceksiniz bu ülkenin gençlerine nasıl umut verdiğimizi…  Ama sizler mutlaka ama mutlaka sandığa gidin. 5 milyon 300 bin genç bu ülkenin kaderini değiştirecektir. Oyumuzu kullanacağız ve bir otoriter yönetimi demokratik yollarla değiştireceğiz diyeceksiniz ve değiştireceksiniz” diye konuştu.

‘BEN HALKTAN BİRİYİM'

Kılıçdaroğlu sözlerini şöyle sürdürdü:

*Ben sizden birisiyim. Halktan birisiyim. Eskiden neysem şimdi de aynıyım. Mütevazi evimde oturuyorum. Zaten mutfağımı hepiniz biliyorsunuz. Dolayısıyla benim saraylarda oturmak gibi bir alışkanlığım yok.
* Öyle çok zengin bir aileden de gelmedim. Siz nasıl yetiştiyseniz aşağı yukarı ben de öyle yetiştim.

Dolayısıyla beni seçerseniz saraya değil Gazi Mustafa Kemal'in Çankaya'sına gideceğim. Halk gibi yaşayacağım.

*Benim milliyetçiliğimi sorgulamaya kalkıyorlar. Siz kimsiniz milliyetçilik kim? CHP'nin iki temel kırmızı çizgisi vardır. Bir vatanımız iki bayrağımız. Biz avukatların bürolarında dilekçe ile kurulan bir parti değiliz.

“BEKA SORUNU”

*Bakınız beka sorunu diyorlar. Beka sorunu ülkenin geleceği sorunudur. Eğer bir ülkenin cumhurbaşkanı egemen bir gücün devlet başkanı tarafından, ‘Bak ha beni kızdırma senin mal varlığını millete açıklarım' dediğinde eğer sesini çıkaramıyorsa orada bir beka sorunumuz var demektir. Çünkü onun iradesi teslim alınabilir demektir.

*Oysa bu sorulsaydı; ‘senin mal varlığını araştırırım sesini kes' deselerdi şunu söylerdim: Benim mal varlığımı araştırmazsanız namertsiniz.

* Hiç meraklanmayın. Bizim verilmeyecek hiç bir hesabımız yoktur. Biz bu ülkeye adanmış bir gelenekten geliyoruz.

POLİS VE ÖĞRETMEN ALACAĞINI AÇIKLADI

Kılıçdaroğlu hem öğretmenlere hem de polislere seslenerek seçilmesi durumunda polis ve öğretmen alacaklarını belirtti. Kılıçdaroğlu şu ifadeleri kullandı:

* Polisler zor koşullarda görev yapıyorlar. Onlar anlatamıyorlar ama ben onların hangi koşullarda görev yaptığını biliyorum. Bazen 24 saat evlerine bile gidemiyorlar. Onu da gayet iyi biliyorum. Onların da aileleri var. Onlar da evlerine huzur içinde gitmek isterler. 100 bin güvenlik görevlisi alacağım polisler daha rahat 8 saat görev yapıp evlerine gidecekler.

* Bütün köy okullarını yeniden açacağız. Cumhuriyetin yüzüncü yılında 100 bin öğretmen ataması yapacağız.

‘BUNLARIN DÜNYADAN HABERİ YOK'

İklim değişikliğine ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Kılıçdaroğlu hükümetin bu alanda atılmış adımı olmadığını belirterek; “İklim değişikliği nedeniyle önümüzdeki 25-30 yıl içinde Fırat ve Dicle nehirlerinin kuruyabileceği söyleniyor. Bu günden iklim değişikliği için ciddi çalışmaların yapılması lazım ama bunların dünyadan haberi yok” diye konuştu. Esnafa kredi borçlarında faizleri silme ve ana parayı yeniden yapılandırma sözü veren Kılıçdaroğlu dev alış veriş merkezlerini haftada bir gün kapatacaklarını kaydetti.

Tarımsal üretimde planlı hareket edeceklerinin altını çizen Kılıçdaroğlu, “Hiçbir üreticinin zarar etmeyeceği bir model getireceğiz. Ekenin, dikenin, alın teri dökenin alnından öpeceğim ve hakkını teslim edeceğim. Gittiler Sudan'da arazi kiraladılar Devlet kendi çiftçisi ile rekabet eder mi?” diye konuştu.

“BAY KEMAL KUL HAKKI YEMEZ”

Kılıçdaroğlu sözlerini şöyle sürdürdü:

* Ve bir şey daha Bay Kemal kul hakkı yemek ve kul hakkı yedirmez.

*Onlar da söylesinler. Niye dillendiremiyorlar? Ben onların ne yediklerini gayet iyi biliyorum. Öyle mal varlığını alacaksın Amerika'ya götüreceksin, gökdelen dikeceksin,  Muhammet Ali'nin çiftliğini alacaksın, İngiltere'de Londra'da villalarda oturacaksın Bay Kemal bunu yemez. Hepsini getireceğim.

* Bakın 20 yılda 418 milyar dolar parayı götürdüler. O parayı son kuruşuna kadar getirip bu millete sunacağım. Sizin alın teriniz sizin hakkınız.

* Dünyanın bütün nehirleri, adalete susamış bir insanın susuzluğunu gidermeye yetmez. Ben o susuzluğu gidermek için sizin oylarınıza talibim. Bu ülkeye adaleti, huzuru, liyakati getireceğim.

* Çok ayrıştık, çok kutuplaştık. Birbirimizi düşman gibi görmeye başladık. Niçin? Neden böyleyiz?

Çok güzel bir ülkemiz, çok zengin bir ülkemiz var. Paralar bir yerlere birilerinin cebine gidiyor, birileri malı götürüyor. Artık bu düzeni değiştirmemiz lazım.

* Ecevit şöyle söylerdi: Ne ezen ne ezilen insanca hakça bir düzen. O düzeni bu ülkeye getireceğiz.