HAVALİMANLARI UÇUYOR, PARALAR ÖZEL ŞİRKETLERE AKIYOR!
Bizde ise durum tersine işliyor; havalimanları uçuyor! Peki, bu garip durum kimlerin işine yarıyor, kimler milyon dolarlar, eurolar kazanıyor?
–Özel şirketler pek tabii ki!
Peki, bu nasıl oluyor? Oraya gelmeden önce kısaca ülkenin bu duruma nasıl getirildiğini özetleyerek paylaşayım…
2021 yılı itibarıyla havacılık sektöründe 19 Kamu Özel İşbirliği (KÖİ) projesi hayata geçirildi. Bunların 10 adedi yap-işlet-devret (YİD) modelli projeler. Bu projelerin tutarı 10 milyar Euro civarında. Ancak, Çukurova Havalimanı Üstyapı Tesisleri ve Antalya Havalimanı’nın kapasite artırımına yönelik ek yatırımlar ile İstanbul Havalimanı’nın tüm etaplarının tamamlanması ile birlikte bu tutar 13.4 milyar Euro’ya yükselecek…
Şimdi, gelelim şu meşhur yap-işlet-devret projelerine; En büyük Türk büyüklerinin “Cebimizden 5 kuruş çıkmıyor” şeklindeki gerçekdışı söylemlerinin aksine, her yıl milletin cebinden “deve yüküyle” para çıkıyor, uçağa binse de, binmese de! Nasıl hayata geçiyor peki bu sihirli durum? Çok basit:
–Yolcu garantisi sayesinde!
Şehir hastanelerine “hasta garantisi” vermeyi bile beceren bu iktidar, yolcu garantisini vermez de ne verir, değil mi ama! Bakın 2015’ten günümüze özel şirketlere ne kadar para akıtılmış:
–Havalimanlarında özel şirketlere verilen yolcu uçuş garantilerine bir türlü ulaşılamadı; tıpkı otoyollar ve köprülerde olduğu gibi! 2015’te 42, 2016’da 47.4, 2017’de 60, 2018’de 65, 2019’da 133, 2020 yılında ise 172 milyon dolar ödendi!
2021 yılında ise ödenen para tam 161 milyon Euro oldu! Dikkat ederseniz her yıl dolar olarak ödenen para geçtiğimiz yıl Euro olarak ödenmiş; demek ki dolar kesmemiş, Euro’ya dönülmüş!
Sıfır çeken havalimanları!
Siz, hiç tek yolcunun bile uçmadığı havalimanı gördünüz mü?
Bizde var valla! Hem de külliyetli, miktarda personel çalıştıran havalimanları bunlar! İsimleri ve Rakamları paylaşayım hemen:
–Mesela, Balıkesir Merkez Havaalanı’nda 59 kişi çalışıyor. Bu havalimanına harcanan para 76 milyon 521 bin TL. Örneğin, Gökçeada Havalimanı’nda 44 personel var, 88 milyon 120 bin liraya mal oldu. 1 milyar 200 milyon lira harcanan Tokat Havaalanı’nın ise 80 çalışanı bulunuyor. Kısacası bu üç havalanında toplam 183 kişi her ay maaş alıyor.
Peki, bu üç havalimanından kaç kişi yolculuk yapmış? Sıfır (rakamla 0)… Bu havalimanlarına tek bir uçak bile inmemiş, iyi mi!
Olsun, özel şirketler garanti yolcu paralarını alıyor mu? Hem de şakır şakır! Ne demişti AKP’li Cumhurbaşkanı; muhalefetin “Ödemeyiz” restine, Londra’daki “tahkim mahkemelerini” adres gösterip şöyle demişti:
–Söke, söke alırlar!
Eee; size, bize ne oluyor o zaman!
Bu millete mazot da ürettirdiniz ya helal olsun!
Biliyorsunuz alkole gelen “yandım anam” zamlarından sonra yurttaşlar evlerini laboratuvar haline getirip, kendi içkisini üretmeye başlamıştı…
İşler o hale geldi ki, içki şirketlerinin “etil alkol yasaklansın”, “içine acı madde konsun” feryatları, iktidarın engelleme girişimleri hiçbir işe yaramadı, gelinen noktada yurttaş ağız tadına uygun marka viskileri, rakıları, biraları, şarapları dahi üretebilecek engin deneyime ulaştı!
Akaryakıta gelen yüzde 300’ü aşkın zamlardan sonra Türk aklı devreye girdi ve yurttaşlar bu kez evde mazot üretmeye başladı, iyi mi!
Şaka yapmıyorum, sosyal medyada “Evde biyo-dizel üretimi” başlıklı videolarda adeta patlama yaşandı! Millet bu videoları izleyerek kendi mazotunu üretmeye başladı!
Yüz binlerce kişi tarafından izlenen videolarda atık bitkisel yağ ve bazı ek maddeler kullanılarak “nasıl biyodizel yakıt üretilebileceği” tüm ayrıntılarıyla anlatılıyor. Valla “pes” dedim!
–Bu milleti kendi mazotunu üretmeye teşvik eden iktidara ise ne diyeceğimi bilemedim!
https://twitter.com/umit_zileli