HAYDAAA! 'EŞCİNSELLERDEN KAN ALMIYORUZ'

“Eşcinsellerden kan almıyoruz” tartışması


Kızılay Genel Başkanı Ahmet Lütfi Akar'ın, eşcinsellerin Kızılay’a kan veremediğini, ancak alabildiğini açıklaması tartışma yarattı.

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Önder Arslan ise kan bağışı formundaki soruların sorulması gerektiğini, bu uygulamanın sadece Türkiye’de değil dünyanın bir çok ülkesinde böyle olduğunu belirtti.
Kan bağışı formlarındaki, “Bugüne dek hiç erkek erkeğe cinsel ilişkide bulundunuz mu?” başlıklı soruyu bazı uzmanlar mahremiyete aykırı bulurken, kimi uzmanlar “Her kim bu soruyu sormuyorsa o zaman onlar hata yapmış olur” görüşünü savunuyor. Başkan Akar, “Zorunluluk hasıl olursa bu tür soruların gizli sorulması düşünülebilir” dedi.

Akar’ın Beyaz TV’de kan bağışı formlarında eşcinsellere yönelik soru bulunduğunu ve bu kişilerin hastalık bulaştırma riskleri nedeniyle kan veremediklerini sadece kan aldıklarını söyledi. Akar şöyle devam etti:

EŞCİNSELLER RİSK GRUBUNDA     

“Biz kanda bir virüs olup olmadığını tahlil ediyoruz. En modern yöntemleri kullanıyoruz. Altyapılarımız yenilendi. Ama ne yaparsanız yapın kan nakillerinde milyonda bir de olsa virüs kapma ihtimali vardır. Bunu azaltmanın yolu da kendisinden şüphe eden kişinin bunu deklare etmesidir. Bizim kimsenin eşcinselliğiyle, biseksüelliğiyle, heteroseksüelliğiyle hiç bir derdimiz yok. Yalnız eşcinseller kan verme konusunda risk grubundalar. AIDS virüsü eşcinsellerde yoğun olarak gözüküyor. Bir kişi kan verme aracınıza, kan vermeye gitti diyelim. Bu bilimsel bir gerçeklilik olduğu için eşcinsellerden şu ana kadar bir tepkiyle karşılaşmadık. Afrika’ya gidip gelenlerden de kan almıyoruz. Bu insani bir durum. Çünkü sizden aldığımız bir ünite kanı üç kişiye veriyoruz. Geçmişte, başımıza gelen kötü hadiselerde maalesef kanı veren kişilerde biseksüellik ve eşcinsellik tespit ettik.”

MAHREMİYETE GİRER

Akar’ın bu sözlerine ise kimi uzmanlar tepki gösterirken, kimi uzmanlar ise destek verdi. Türk Tabipleri Birliği (TTB) Başkanı Beyazıt İlhan, “‘Bugüne dek hiç erkek erkeğe cinsel ilişkide bulundunuz mu’ ya da ‘Para veya uyuşturucu karşılığında cinsel ilişkiniz oldu mu?’ gibi formda yer alan sorular mahremiyete girer. Hele ki eşcinsel insanları hastalık bulaştıran kişiler gibi göstermek çok yanlış. O nedenle aslında soru, ‘Son bir yılda şüpheli bir cinsel birlikteliğiniz oldu mu?’ gibi olmalı ki mahremiyete girmesin. Sonuçta hastalık bulaştırmak farklı partnerlerin olması durumunda kadın için de erkek için de geçerli” dedi.

HAYIR BARKODU ÖNERİSİ

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Önder Arslan ise kan bağışı formundaki soruların sorulması gerektiğini, bu uygulamanın sadece Türkiye’de değil dünyanın bir çok ülkesinde böyle olduğunu belirtti. Arslan şöyle devam etti:

“Her kim formda ‘erkek erkeğe cinsel ilişkide bulundunuz mu’ sorusunu sormazsa asıl o zaman hata yapılmış olur. Kan önemli bir konu ve kan veremeyen bir çok kişi var. Örneğin diş çektirenler 72 saat boyunca kan veremiyor. Diyalize girenlerden kan alınamıyor. Eşcinsellerden de cinsel yolla bulaşan hastalık riskleri nedeniyle kan alınamıyor. Hiç alınamaz diye bir şey söz konusu değil. Bir yılın sonunda eğer kişinin bu tür bir cinsel ilişkisi olmadıysa alınabilir. Bazı ülkelerde bu yönde düzenlemeler var. Ülkemizde de olabilir. Ancak maalesef, Türkiye’de kan verme işi gönüllülükten çok zorunluluk işi. Kişiler genellikle ailelerinden birinin ihtiyacı olduğunda kan veriyorlar. Eğer eşcinsel eğilimleri varsa bu sorulara yanlış cevap verip kan vermek tehlikeli sorunlara neden oluyor. O nedenle yurt dışındaki bazı uygulamalar örnek alınabilir. Örneğin bazı ülkelerde kişi kan veriyor ancak beyanının üzerine kan verdikten sonra sadece kan personelinin anlayabileceği bir hayır barkodu yapıştırıyor. Böylece kişi çevresine kan verdim gibi gözüksede kanı asla kullanılmıyor. Bu uygulama Türkiye’ye de getirilebilir.”

GİZLİLİK DÜŞÜNÜLEBİLİR

Kızılay Başkanı Akar ise öneriye yönelik olarak, “Bu konu sadece İngiltere’de var. Hollanda da dahil olmak üzere Avrupa’nın diğer ülkelerinde de bizdeki gibi. Kan bağışı formundaki sorular sağlık bakanlığı ve Bilimsel Kan Kurulu’nun kararlarıyla oluşturuluyor. Bizim için kendi aldığımız bir karar değil. Şimdiye kadar bu tür şeylerin gizli yapılması konusunda bir zaruret hasıl olmadı. Ancak olursa gizli sorulması ya da farklı bir uygulama düşünülebilir” dedi.