HDP, AKP, SESSİZ PAZARLIK?..
HDP'nin "PKK'nın partisi" olduğunu yalnızca sokaktaki insanlar değil, bizzat Selahattin Demirtaş, "HDP Öcalan'ın projesidir" gibi sözlerle onlarca kez ifade etmiş, hem Öcalan, hem de terör örgütü ile aralarına mesafe koymaktan kaçınmıştı...
Belediye beslemesi televizyonlara yerleştirilmiş liboş, ikinci cumhuriyetçi kriptolar terörün şehitlerini ve yüzbinlerce mağdur yaratmasını gözardı ederken, hatta bazıları "halk"ın gözüne baka baka, "Türk" yerine "Türkiyeli" vurgusuyla sinsice propagandalar yürütürken, HDP sadece kapatılma tartışmaları ile gündemde değil...
Siyasetin içerisinde konumunu güçlendirmek için son dönemde farklı atraksiyonlar da yapıyor "Öcalan'ın partisi..."
Üstelik bu atraksiyonlar, 2011 kurultayında CHP Parti Meclisi'ni dizayn etmeye çalışan Ahmet Türk'ün çabalarına ya da "her evden HDP'ye bir oy" kampanyasını bizzat CHP'nin içerisindeyken yürüten ve kendi partilerine ihanet eden ikiyüzlülerin taşeronluğuna da benzemiyor!..
Hem muhalefet, hem de iktidar cephesinde konumunu güçlendirmek için iyice sipere yatmış bir HDP var artık siyaset sahnesinde...
Peki; örgütün Diyarbakır'ın göbeğinde yüzlerce güvenlik görevlisini şehit ettiği "hendek çatışmaları"nı alkışlayan ve bunu bir "halk mücadelesi" gibi pazarlayan HDP'nin içinde bulunduğu tartışmaların son günlerde yoğunlaşmasına niçin mi dikkat çektik?..
AÇILIM, ÖCALAN, DEMİRTAŞ...
Bir bölümü teröre karşı duran Kürt yurttaşların da desteklediği, bir başka kesimin de "AKP gitsin diye" oy verdiği HDP, 2019 yerel seçimlerinde büyük kentlerde ana muhalefet partisini destekleyerek konumunu güçlendirmiş olmasının yeni mevzileri peşinde...
Millet İttifakı'nın resmî parçası olmasa da, muhalefetin 2019'daki seçim başarısının tek belirleyicisiymiş gibi davranan HDP, özellikle CHP tabanında iki ucu keskin bıçağı andıran siyasi tedirginliği tetiklemekten de kaçınmıyor...
Hele de 2023'teki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde "belirleyici" olacaklarını ısrarla vurgulamaktan kaçınmayan HDP'liler, bu iddiayı kullanarak yeni ortaklara göz kırpmaktan da geri durmuyorlar...
Ne tuhaf ki; bu pervasız yaklaşım HDP'nin kapatılması tartışmaları sırasında kaygan bir zemin de yarattı...
Örneğin; iktidarın ve yandaş medyanın "CHP ile iş birliği içinde" olduğunu öne sürdüğü HDP, artık farklı mecralarda güçlenme peşinde!..
İşte daha iki gün önce HDP İstanbul Milletvekili Erol Katırcıoğlu, "Cumhurbaşkanı Erdoğan çözüm süreci için adım atsa, HDP tekrar AKP ile uzlaşır mı?" sorusuna, "tabii ki" diye karşılık vererek, her an yeni ittifaklara açık olduklarını açıklamaktan çekinmedi...
AKŞENER'in STRATEJİSİ...
"AKP'yi nasıl iktidardan düşürürüz" tartışmalarının yoğunlaştığı son dönemlerde, "kilit parti" iddiasındaki HDP'nin ittifak arayışı sadece yeni "açılım süreci" rüyasından değil, aynı zamanda, Öcalan'a rahatlık ve "Demirtaş'a özgürlük" pazarlığından da kaynaklanıyor olabilir!..
Peki; daha birkaç gün önce cumhuriyet düşmanı Şeyh Said'i şatafatlı sözlerle andıktan sonra, onun "özgürlük mücadelesi"ni devam ettireceklerini açıklayarak, Millet İttifakı tabanında da infial uyandıran HDP, iktidar partisiyle flörte hazır olduğunu açıklarken, bu yaklaşım genel siyaseti nereye sürükleyecek?..
"İmralı ile ilişkilerin sürdüğünü biliyorum. Seçimlerde HDP'nin sistemine ihtiyaç varsa Erdoğan bir dakika bile düşünmez el sıkışır. HDP yöneticisinin talepte bulunmasını da bir kenara koyduk" diyen Meral Akşener'in sıradan Kürtlerle PKK destekçilerini ayırt eden siyaseti sürerken, İYİ Parti'nin oylarının yükselmesi dikkat çekici... Peki ya CHP bu ortamda nereye savruluyor?..
Önceki gün yaşanan iki olay ana muhalefetin nasıl bir girdapta ve erozyonda kaldığını bir kez daha kanıtladı...
Örneğin yandaş medya; CHP milletvekili Sezgin Tanrıkulu'nun, Kılıçdaroğlu'nun "dostlarımız" dediği gruplar konusunda "HDP'yi işaret etti"ğini yazdı...
Israrla HDP ile CHP arasında organik bağ olduğunu yayan yandaş medya, önceki gün Diyarbakır'da, CHP milletvekili Ali Haydar Hakverdi'yle tartışan terör mağdurlarının isyanını da manşetlere taşıdı...
Çocuğunun kaçırıldığından yakınan Süleyman Aydın adlı yurttaşın, "Siz destek vermeseydiniz HDP bitmişti... Genel Başkanınız 'dostlarımızla iktidar olacağız' demiyor muydu?.. 'Dostlarınız kimdir, HDP'dir... Cumhuriyet Halk Partisi Atatürk'ün partisi, ne işi ver terör örgütüyle" diye konuşması yandaş ekranlardan saatlerce gösterildi...
ZARAR GÖREN CHP...
Evet; PKK'ya karşı operasyonlar, HDP'ye yönelik tutuklamalar, Öcalan'ın İmralı'da iyice izole edilmesi, Demirtaş'ın içeride olmasını yarattığı erozyon ve yerel yönetimleri kaybetmesi HDP'yi yeni pazarlıklara sürüklüyor...
MHP bu pazarlıklarda, "açılım süreci"nin yeniden başlatılması ihtimaline nasıl tepki verir bilinmez ama, HDP ile ilişkisi olduğu iddiasıyla her fırsatta manşetlere taşınan CHP'nin erozyon yaşaması parti tabanını kahrediyor...
Ana muhalefet partisi; tabanında PKK ve HDP'ye büyük tepki olan İYİ Parti ile yoğunlaştırdığı enerjiyi mi koruyacak, yoksa her an AKP'ye yanaşacak olan HDP'den uzaklaşmayı mı deneyecek?..
HDP'nin AKP'ye göz kırpan yeni cephe atraksiyonları sessizce yol aldıkça, bu soruların yanıtını da hep birlikte göreceğiz...
https://twitter.com/FARACYAZIYOR
https://www.facebook.com/mfarac