HEP BERABER ÇIĞLIK ATALIM MI?

HEP BERABER ÇIĞLIK ATALIM MI?

Muhafazakâr ve dindarız. Öyle mi? Önce ahlak, vicdan ve tedbir gerekiyor. Kadın cinayetlerini durdurun diye avaz avaz bağırırken şimdi de çocuk cinayetleri patladı. Dinsel sömürü düzeninin sonu, cinsel sapkınlıklar hortladı. 3 çocuk istemekle bitmiyor, 3 çocuğun yaşamasını da istemek gerek. Rabia için ağlayan yürekler bu hafta katledilen Gizem ve Umut için de ses çıkarmadıkları sürece, kelimeler yazmak için yetersiz kalıyor.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı bu hafta yaptığı açıklamada çocuk yaşta yapılan evlilikler, çocuk istismarı, kadına şiddet, töre cinayetleri gibi insan ve çocuk haklarına aykırı durumlarla ilgili yaptığı çalışmaları hızlandırdıklarını bildirdi. Ziyadesiyle sevindik. Ne yapacaklarmış; kadın din görevlileri evlere ziyaretlerde bulunacak, toplantılar yapılacak ve kadınları eğitilecekmiş. Neden sadece kadınlar eğitilecek onu da anlamak mümkün değil. Din görevlileri sosyal sorunlar ortaya çıkmadan önce önleyici tedbirler alacak ve bu konuda toplumda bilinç oluşturulacakmış. Eğitim işi din adamlarına neden kalıyor bunu da anlamak mümkün değil.

Cinsel suç işleyen kişilerin bunu tekrarlama olasılığı çok yüksek, istatistikler böyle diyor. Sanığın bu suça neden itildiği, bunların önüne nasıl geçilebileceği vs vs konuları ayrı konular elbette bunlar için de çalışmalar yapılmalı. Ama toplum artık ciddi anlamda bu sorunlara bir çözüm bekliyor.

İlaç tedavisi bir çözüm önerisi. Tedavi aslında basit. Kişinin cinsel isteğinin yok edilmesi, ama sürekli bir tedavi yöntemi ve bizim ülkemizde ne kadar uygulanır bilemiyorum. Pedofilide terapi de işe yaramıyormuş. Hukuki olarak nasıl yapılır bilemiyorum ama ben sadece bu konuda idam cezası gelmesinin doğru olacağını düşünüyorum. Neticede ne yapılmalı, nasıl yapılmalı diye tartışılırken müthiş bir öneri geliyor, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam son 1 ayda çoğalan çocuk cinayetleriyle ilgili basın toplantısı düzenliyor ve 'Annelere çok basit bir şey öğretebilirim. Çocuklara çığlık atmayı öğretmeleri gerekiyor' diyor. Çığlık atınca işler düzelecekse milletçe çığlık atalım bak bu hiç aklıma gelmemişti.

Velhasıl konu insanın içini yakıyor, insanın boğazı düğümleniyor, küfürsüz yazmak imkânsız hale geliyor. Hayvan tecavüzleri önlenemedi, bunun önlenmesi önemliydi çünkü istatistikler hayvanlara tecavüz edenlerin bir süre sonra çocuk ve kadınlara tecavüz eğilimi gösterdiğini söylüyor. 2013 yılında 633 çocuk yaşamını yitiriyor, çocuklarımızı koruyamıyoruz. Kadınlara her 4 saatte bir tecavüz veya yeltenme suçu işleniyor, kadınlarımızı koruyamıyoruz. Devletten fayda beklemeyi, çocuklarınıza çığlık atmayı öğretmeyi filan bir yanda bırakıp ilk tedbir olarak çocuklarınızı gözünüzün önünden bir an bile ayırmayın. Bu da benim önerim.



https://twitter.com/aspavags
https://www.facebook.com/esra.feride.9