Büyük Efes Oteli’nde 27 yıl önce bir düğünün “Onur Konuğu”ydu…
O gece, “Şarkılar Seni Söyler”i de
“Dalgalandım da Duruldum”, “Ferayedir
Kızımın Adı”,
“Benzemez Kimse Sana”yı da söyledi…
Bir ara masadan aldığı rakı kadehini,
“Çok susadım” deyip dikti ve davetlilere sordu:
“Var mı benimle Efe oynayacak?”
Sahneye; “Kalbi de Dev Adam” Altınordulu İsmet Hancıoğlu çıktı.
Sazlar “İzmir’in Kavakları”nı çaldı, birlikte oynadılar.
Ardından da “Harmandalı…”
O muhteşem geceyi hiç unutmadım.
Ne zaman Müzeyyen Senar dinlesem, ismini duysam
oynadığı Efe havası, muhteşem şarkıları gelir usuma.
Bir de, “Adamı Adam Eden” anacığım; “Çakır!..
Çünkü; onun da ismi MÜZEYYEN’di…
***
Kekemeydi.
10 yıl konuşamadı!
Ama kekemeler çok iyi şarkı söylerdi!
Hep şarkılar onu söyledi, o kimseye benzemedi..
Kendi ifadesiyle, “yaşamı 10 bin kadının hayatına denk”ti… Sesine yansırdı onca yaşanmışlık.
Hiç gelinlik giymeden üç evlilik yaptı.
Herkes onu sevdi, o sadece bir kişiyi -son eşini- sevdi!
Bunu da “yüreklice” söyledi:
“Suudi Arabistan Sefiri Tevfik Hamza!’’
Sonra şarkıcı diye dönemin hükümeti karşı çıktı evliliğe, ayırdılar onları!
O günlerde Ahmet Telli’nin dizelerindeki gibiydi Müzeyyen Senar:
“Dipte: Acının ve can sıkıntısının,
Boşluğun ve en beterin dibinde,
Solungaçları tıkanmış bir balık!’’
***
Atatürk ünlendirmiştir. Dolmabahçe’de, Savarona’da… Tatyos Efendi’den “Mani oluyor halimi takrire hicabım”ı da… “Alişimin Kaşları”nı da söylemişti O’na…
Bursa Çelik Palas’ta Uruguaylı Rodriguez’in
“La Cumparsita”sı ile dans etmişti Gazi Paşa ile… Sahnelere solist kavramını getiren, mikrofonu ilk kullanandı.
“Kırmızı Ruj”u olmazsa olmazıydı!
Çok sevdiği rakıya; elmayı kırarak eşlik ettirirdi! Özgür ruhluydu…Sıklıkla Anadoluhisarı’na demirlediği teknesinde kalırdı. Balıkçılar, martılar; en iyi dostları olurdu o günlerde. Yurtdışında konser veren ilk sanatçıydı.
On yıl önce felç geçirdi, sonra da sesini yitirdi
Yaradan’ın Türk Ulusu’na armağanı...
Sevdalandığı İzmir’de verdi “son selamı”nı cüce ayda …
***
“Sanat perilerinin seslerini ödünç verdiği” Müzeyyen Abla!
Şadan Gökovalı Hoca; “özdeşleştiğin’’ güftesi Rüştü Şardağ’ın,
bestesi Fehmi Tokay’ın “Benzemez Kimse Sana/Tavrına
Hayran Olayım’’ını, İzmir Fuarı’nda
adının verildiği Çamlık Senar’ı terketmeyen
bülbüllerin de şakıdığını söylüyor!..
“Ne hoş bir güzelliği vardır, dünyadan hafif adımlarla
gülümseyerek geçenlerin’’ demiş Virginia Woolf.
Ne güzel söylemiş...
Sonsuz müzik içinde, sonsuz uyu!..
https://twitter.com/Atikopruluoglu