HİÇBİR ŞEY BİTMİŞ DEĞİL!..

HİÇBİR ŞEY BİTMİŞ DEĞİL!..

Gördüklerime, okuduklarıma inanamıyorum...

Gerçekten hayretler içindeyim... “AKP çöktü, Tayyip bitti” manşetlerine, HDP’nin artık “Türkiye’nin partisi” olduğuna dair yorumlara inanın akıl sır erdiremiyorum...

Beyler, bayanlar, evet tek parti hükümeti sona erdi, evet AKP yüzde 9 oy kaybetti ve 13 yıllık “zalimin iktidarı” hükümet bazında son buldu ama henüz o kadar, yalnızca o kadar!.. Cumhurbaşkanı sıfatlı muhterem hala elindeki geniş yetkilerle “kaçak sarayda” oturmaya devam ediyor. Bu seçim sonuçlarını kendi lehine çevirmek için, istediği türde bir koalisyon ya da azınlık hükümeti oluşturmak, olmazsa milleti canından bezdirecek oyunlarla “gördünüz mü parlamento işlemiyor” algısı yaratmak için ince senaryolar üzerinde çalışıyor...

-Tayyip Erdoğan, kolay pes etmeyecek!..

* * *

Peki, nasıl bir hükümet?.

Saraydaki şahsı en mutlu edecek hükümet şekli, HDP’nin dışarıdan destekleyeceği bir AKP azınlık hükümeti modelidir. Bunun için her türlü pazarlığa ve her türlü ödüne açık olacaktır. Başarırsa, bu hükümet sürecinde yeniden güç kazanmak için her yolu deneyeceğini görmek için müneccim olmaya gerek yok tabii!..

Ancak, bu modelin iki sıkıntılı yanı var; AKP içinde iktidarı ele geçirmek için bu güç kaybını “altın fırsat” olarak değerlendiren isimler ki, siyasi hayatı bitme noktasına gelmiş Başbakan Davutoğlu’nun bu kanatta yer alması sürpriz olmayacaktır. Seçim sonrası yaptığı konuşmada yanına aldığı “ağır isimler” epey manidar mesajlar veriyordu!.. Ve HDP’nin özellikle seçim sürecinde cumhurbaşkanına yönelik verdiği sözler!.. Haa, bunlar aşılamaz mı?. Bu türden siyaset erbabı arasında, ve de “yaşamsal kazanımlar” söz konusu ise bilin ki, olmaz olmaz!..

Asıl istenen model ise, hem anayasayı değiştirmek, hem de “çözüm sürecini” sanki Türkiye’nin geniş kitleleri istiyormuş havasını verebilmek için AKP-CHP koalisyonudur. Üstüne HDP’nin dışarıdan desteğini de koyup öyle düşünün!.. Seçimlerde istediği algıyı yaratarak hem AKP’yi terbiye edecek hem de HDP’nin barajı geçmesini sağlayacak iklimi oluşturan “üst akıl” şimdi medya ve yazarları aracılığıyla bu sonucu sağlamaya yönelik kampanyayı başlattı bile!.. Tabii burada neredeyse tek sorun, cumhurbaşkanının ta kendisi!.. CHP yönetimi zaten AKP ile ortaklığa evet diyerek “intihar” yolunu seçtiği için bir de Tayyip Erdoğan yüküne “evet” diyemez... 

CHP’nin MHP ile koalisyon kurması, HDP’nin dışarıdan desteklemesi, bugünlerde en çok konuşulan model... Erdoğan için kabus senaryosu da bu model!.. Engellemek için bütün gücünü, yetkisini kullanacaktır... Çünkü günah keçisi haline getirileceğini, tüm suçlamaların tek hedefi olacağını bilmektedir. 13 sene içinde işlenen tüm suçlara ortaklık edenler, medya çakalları da dahil karşı saflara yamanacaktır.

-Ancak hiç birisi Türkiye’nin büyük özlemle beklediği güneşli günleri getirecek modeller değildir!..

* * *

Bu yazının başlığı en doğru tanımı barındırıyor...

Seçimin tek galibi HDP’dir. En büyük mağlubu ise CHP’dir!.. AKP büyük kayıplara uğrasa bile hala açık ara birinci partidir... CHP’yi yönetenler bugün o sağduyuyu gösterip istifa etmeseler dahi, artık o koltuklarda göstermelik olarak oturacaklardır. Ve bu süreçte silinip gideceklerdir.. Yani her şey yeniden başlamıştır

Vatan Partisi’ne gelince, yazı başlığı onun için de geçerlidir; her şey bitmiş değildir, yaşayacağımız süreç epey kısa bir “ara dönem” olacaktır. Bütün seçim süreci boyunca “oyları bölmek” suçlaması yapılan, medyada yok sayılan, sansüre uğrayan partinin yöneticileri yine de  oturup propagandadan stratejiye ve zihniyete tüm evreleri bir bir gözden geçirmelidir. Çünkü ufukta bir erken seçim görünmektedir ve bu ülkenin aydınlık, yurtsever, cumhuriyetçi kitlelerinin bir önder partiye her zamankinden daha çok ihtiyacı vardır, olacaktır... O başlık da bugünü ve yarını anlatmaktadır...

-Hiçbir şey bitmiş değil!..


https://twitter.com/umit_zileli