Süleyman Alasya, bellediği doğru haberin
peşinde yıllarca koşmuş, muhabir ruhunu asla
kaybetmemiş bir gazete emekçisiydi.
Meslek büyüklerimiz Okan Yüksel, Yaşar Eyice,
Ertuğrul Kale, Tayyar Özdemir, Dr.Şaban Acarbay,
Dr.Salih Mertan gibi NKL’li-Namık Kemal Liseli’ydi de.
Aynı dönemde okumuştuk ‘’Boksör’’
Mustafa Plevneli, ‘’Killing’’ Hikmet Özünlü okulda.
Sonra.
Aynı basın tribününde maç yazdık.
Aynı sahalarda idman izledik.
Aynı kale arkasında fotoğraf çektik.
Aynı deplasmanlarda koşturduk ‘’Sülo’’ ile...
Birikimliydi.Sol kültürden beslenmişti.
Sendikacılılık da yapmıştı.
“İyi Dostlar’’dandı Süleyman.
Hani her zaman göremediğimiz ama orada olduğunu
bildiklerimizden!
***
Geçen yıl yitirdik Süleyman Alasya’yı.
Ozan Gazeteci Aykut Poturoğlu Usta dizeleriydi ya
“Ölüm son söz değildir/Yorgunluk gidermektir
belki sadece.’’
Alasya da yorgunluk gidermeye gitmişti…
Ama biz onu unutmadık…
Unutamazdık!..
***
Sevgili Sülo!
“Kendimize hüzünler icat ettik..
Avunamadık…’’
Aynen öyle be Sülo aynen!..
“Çatanalar, mavnalar, kayıklar,
Limanda sıra bekleyen gemilerin arasında,
İnsanlar hayat mücadelesinde,
Adamlar, kadınlar, çocuklar’’yazar Orhan Veli…
Dünya dönüyor be Sülo!..
Biz boş bulduğumuz her vere yazmaya
devam ediyoruz:
“Kan..Gözyaşı..Umut..Elemle karışık!..’’
Seni Ataol Behramoğlu dizeleri ile anıyorum Sülo;
“Ve artık yüzlerden keder silinmiyor/
HİÇBİR YİTİK GERİYE DÖNMÜYOR…
HİÇBİR YİTİK GERİYE DÖNMÜYOR…