Olay kadar başta Cumhurbaşkanı olmak üzere devlet erkanının Başbakan'ın peşinden gitmesi de tartışıldı.
Ancak kameralara yansıyan birkaç saniyelik bir ayrıntı Türkiye'nin geldiği noktayı göstermesi adına önemliydi.
Danıştay Başkanı Zerrin Güngör'ün henüz Metin Feyzioğlu'nun konuşması bitmeden ayağa kalkması, Başbakan peşinden gitmesi ne protokol adabıyla ne de nezaket protokolüyle bağdaşıyor.
Ancak bir ayrıntı daha var.
Güngör, ayağa kalkıp Başbakan'ın karşısına geçtiğinde cüppesinin önünü iki ucundan tutup iki kez kapattı.
Ardından da Cumhurbaşkanı.
İşte dananın kuyruğu burada kopuyor.
Zira hakimlerin cüppelerinin düğmesiz yapılmasının nedeni kimsenin karşısında önlerini kapatmaya çalışmamaları için.
Düğmesiz, iliksiz olması bağımsızlığı sembolize eder.
Böylece karşısında kim olursa olsun hakim önünü kapatmaya çalışmaz, onun karşısında altta kalmaz.
Düğmesiz cüppe "kimsenin karşısında önünü kapatma" demek içindir.
Ancak Güngör, bu kuralı bilmiyor olacak ki Başbakan'ın karşısında adeta cüppesinin olmayan düğmelerini ilikledi.
Bu da Türkiye'de hukuk sisteminin geldiği noktanın göstergesiydi.
Yılmaz Özdil geçen günlerde Hürriyet gazetesinde "hazır HSYK kanunu yeniden yazılırken, hâkim ve ѕavcıların kıуafetine de bi madde eklenmesіnі, cüppelerіn bundan böyle düğmeli olmasını öneririm… Ki, efendimize saygıda kusur etmesinler, önünde ilikleѕinler!" yazmıştı.
17 Aralık sonrası çıkan tapelerle Erdoğan'ın desteğiyle koltuğunu kazandığı anlaşılan Zerrin Güngör, gösterdiği refleksle düğmeyi ilk hakeden hakim oldu.