Nereden, nasıl geldikleri bilinmiyordu?.. Nasıl sızabilmişlerdi acaba kimsenin aklına bile gelmeyen o topraklara?..
İyi ki polis bir şekilde fark etmiş ve uzun süre takip etmişti o şüpheli şahısları... Çünkü çember sakallı, kuşkulu o beş kişinin ilçedeki gizemli çalışmaları tedirgin edici boyutlara ulaşmıştı!..
Polis bir an olsun şahısları gözden kaçırmamaya çalıştı... Çünkü üzerlerinde ya da araçlarında silahlar da olabilirdi... Kim bilir belki patlayıcılar da...
Peki, neyin peşindeydi acaba o karanlık kişiler?.. Kimle ilişkideydiler ve kendi halindeki o ilçede ne yapmaya çalışıyorlardı?..
En önemlisi de terör eylemlerine pek rastlanmayan sessiz sedasız o ilçede, asıl hedefleri neydi ya da kimlerdi?..
Terörle mücadele ekipleri, davranışlarıyla iyice kuşku yaratan şahısların harekete geçeceğini anlamış olmalıydı ki, dün sabah erken saatlerde operasyon düğmesine bastı...
Karanlık hücre hızla ablukaya alındı ve 5 şahıs gizlendikleri evde harekete geçemeden kıskıvrak yakalandı... Şok geçiren teröristlerin hücre evinde yalnızca örgütsel belgeler yoktu...
Çünkü militanlarla birlikte 2 tabanca ve 5 av tüfeği de ele geçirildi... İşte bu silahlar, örgütsel belgeler ve gizli yazışma notları ürkütücü bir saldırı ya da “suikast” kuşkusunu da gündeme getirdi...
“Eylem hücresi”ne yönelik operasyonda yakalanan teröristler kadar, saklandıkları ilçe de çok manidardı!.. Çünkü bu operasyon son dönemde benzer terör hücrelerinin, sınırları delik deşik ettiği Urfa, Mardin, Kilis ya da Gaziantep’te yapılmadı...
Kubilay’dan 85 yıl sonra!..
Türkiye’nin en modern kentlerinden İzmir’de yapıldı dünkü terör operasyonu... Hem de “Menemen” gibi bir ilçede!!!
Üstelik ele geçirilen örgüt üyeleri İzmir ve çevresinde daha önce de sıklıkla yakalandığı gibi PKK’lılar değildi...
Giritli Derviş Mehmet liderliğindeki 6 dincinin bundan 85 yıl önce asteğmen Kubilay’ın başını kestiği Menemen’de yakalandı teröristler... Hem de onlar, Suriye’de binlerce insanın kafasını kesen şeriatçı IŞİD örgütünün üyeleriydi!..
Polis şaşkındı... Irak-Suriye hattında en az 3 bin savunmasız sivili, sözde şeriat mahkemelerinde yargılayan, sonra da ya başlarını kesen ya da topluca kurşuna dizen Selefi militanların Menemen’de bir hücre oluşturması rastlantı mıydı?..
Özellikle Suriye’de binlerce rejim askeri, Esad karşıtı ÖSO üyesi ile PKK-YPG’li militanı da acımasızca katleden IŞİD’in İzmir’deki uzantıları, 85 yıl önce gerici bir infazın yaşandığı ilçe üzerinden “nasıl bir mesaj” vermeye çalışıyorlardı acaba?..
Yani, 23 Aralık 1930’da, Kubilay’ı acımasızca katleden Giritli Derviş Mehmet, Şamdan Mehmet, Sütçü Mehmet Emin, Nalıncı Hasan ve Küçük Hasan’ın torunları, “Menemen kalkışması”ndan yıllar sonra nasıl bir eylem planlıyorlardı?..
Polis, işte endişe verici tüm bu soruların yanıtlarını bulmak için 5 şüphelinin İzmir Emniyeti’ndeki sorgusunu sürdürüyor...
Güvenlik birimleri IŞİD hücresinin uzantıları ve bağlantılarının yanı sıra Kubilay’ın, IŞİD’in Suriye’de uyguladığı yöntemle katledildiği Menemen’de ne aradıklarını, neyin peşinde olduklarını saptamaya çalışıyor...
Teyakkuzdayız, gafletteyiz!..
Madem konumuz, bağnazların aşağılayıcı tanımlamasıyla, “Gavur İzmir”in bağrına kadar giren IŞİD, o halde bu örgütün son dönemdeki dikkat çekici bir pervasızlığı üzerinden devam edelim...
Baksanıza, bu ülkede yaşananlara akıl sır ermiyor artık... Herkeste sözde müthiş bir özgüven, otorite teranesi ve gidişata hükmetme bahanesi olduğu için, tüm zıpırlıklar da nedense böylesi ortamlarda çıkıyor...
Görün işte; PKK-ABD’nin “koridor” cinliği sınırımızın yanı başındaki bölücülüğü bir “devlet” yaratma çizgisine kadar getirirken, Türkiye ise Suriye’deki terör ve parçalanmaya karşı “tampon bölge” yaratmayı planlıyor...
İşte tam da bu aşamada Tayyip Erdoğan çıkıp diyor ki, “Türkiye- Suriye sınırının güneyinde bir devlet kurulmasına asla müsaade etmeyiz... Herkes bunu bilsin” diye meydan okuyor...
İyi de, acımasız bir terör örgütünün militanları, şu günlerde ABD’nin herhangi bir ülke ile olan sınırlarında hendek kazıp, mayın döşemeye başlayabilir mi?..
Aynı zamanda, son aylarda Suriye’deki IŞİD militanlarına hava saldırısı düzenleyen “koalisyon güçleri”nden birinin sınırında teröristler pusu kurabilir mi?..
Hendeğe düşen tampon!..
“ABD IŞİD’i vuruyor”, “PKK-PYD IŞİD’i püskürtüyor” haberlerinin safsata olduğunu kanıtlayan bir tuhaf olay tam da Türkiye- Suriye sınırının dibinde yaşanıyor...
IŞİD militanları, ellerini kollarını sallayarak Gaziantep’in karşısındaki Cerablus sınırına 50 metre kadar yaklaşarak, plajda kumdan kale yapan çocukların rahatlığıyla “hendek” kazıyor!!! Hem de günlerdir!..
Ne ilginç değil mi; Türkiye’nin, PKK ile girdikleri çatışmada yaralanınca tedavi ettiği dinci teröristler, TSK, Suriye’ye girerse, işte bu hendekleri kullanarak engel olacaklarmış...
Türkiye böylesine aciz bir ülke haline getirildi ki, IŞİD’in kazma sesleri adeta alay edercesine sınır tellerini titretirken Ankara halen “tampon bölge”yi konuşuyor...
Be kardeşim, adama demezler mi, “IŞİD senin için mezar kazarken, sen zaten tamponu yemiş olmuyor musun?..”
Ne demişti Erdoğan; “Sınırda yaşananlar konusunda teyakkuzdayız...”
Evet; o “teyakkuz” ki, bırakın sınırdaki hendeği, IŞİD’in İzmir’in göbeğine kadar gelebilmesini bile engelleyememiş!..