Kara Harp Okulu'nda resmi mezuniyet töreni sonrası "Mustafa Kemal’in askerleriyiz" diyerek kılıç çattıkları için ihraç istemiyle Yüksek Disiplin Kurulu’na sevk edilen teğmenler için İzmir'in Konak ilçesinde emekli askerler ve vatandaşlar bir araya gelerek, kararı protesto etti.
Kara Harp Okulu resmi mezuniyet töreni sonrasında teğmenlerin ''Mustafa Kemal’in askerleriyiz'' sloganını attıktan sonra kılıç çatmalarına ilişkin başlatılan soruşturmada, Türk Silahlı Kuvvetleri'nden ayırma cezasıyla 5 teğmen Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk edilmişti. Bu kararı protesto için Konak ilçesinde toplanan emekli asker ve vatandaşlar, teğmenlere destek açıklamasında bulundu. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başlayan etkinlikte basın açıklamasının yanı sıra emekli askerler, Andımız ve Subay Andı’nı okudu.
"Disiplin işlemlerini kınamak için toplandık"
Emekli askerler adına basın açıklamasında bulunan emekli Tümgeneral Hasan Peker Günal, şunları söyledi:
"Bizler, yani asker-sivil Mustafa Kemal'in askerleri, Atatürk'ün yol arkadaşları olan bizler, bugün burada, en genç Mustafa Kemal'in askeri olan teğmenlerimize, bize göre, Yüksek Disiplin Kurulunun yetkilerini aşan ve buram buram zorlama kokan gerekçelere dayandırılarak yapılmakta olan disiplin işlemlerini kınamak ve teğmenlerimize destek olmak için toplandık.
Atatürk'e bağlılığın ifadesi
Mustafa Kemal'in askeri demek; 7 düvele karşı kazanılan bir utkunun başkomutanı, modern Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu ve Türk ulusunun çağdaş uygarlığı hızla yakalayabilmesi için yapılan devrimlerin mimarı ulu önderimiz, ebedi başkomutanımız Mustafa Kemal Atatürk'e sarsılmaz bir inançla bağlılığın en öz ifadesidir. Mustafa Kemal'in askeri demek; Anayasamızın Başlangıç hükümlerinde yer aldığı ve teğmenlerin de ant içerken ifade ettikleri gibi, laik, demokratik Türkiye Cumhuriyetinin bağımsızlığının ve bölünmez bütünlüğünün korunmasındaki azim ve kararlılığının en öz ifadesidir. Mustafa Kemal'in askeri demek; Atamızın 'Türkiye Cumhuriyetini ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir' veciz sözüyle gençliğe verdiği birinci vazifenin içtenlikle benimsenmiş ve özümsenmiş olduğunun en öz ifadesidir. Mustafa Kemal'in askeri demek; anayasamızın değişmez ve değiştirilmesi önerilemez maddelerinin yılmaz bekçiliğinin en öz ifadesidir. Bütün bu kutsal karakterler yalnızca askeri okul giriş veya mezuniyetlerinde içtikleri ant nedeniyle askerler ve asker emeklilerine özgü değil, aynı zamanda, aynı duygu ve düşünceleri benimseyen ve paylaşan sivil vatandaşlarımıza da özgüdür."
"Yanlıştan dönüleceğine inanmak istiyoruz"
Kara Harp Okulu'nda her yıl 13 Martta Atatürk'ün okula girişini anma etkinliklerinde yaka numarası okunurken bütün Harbiyelilerin ayağa kalkarak "içimizde" diye haykırdığını belirteren Günal, "Bu yıl yapılan etkinlikte de aynı haykırış salonu inletirken, protokol sıralarında oturan bütün üst düzey komutanlar ve konuklar bu haykırışı çılgınca alkışladılar. İşte o gün çılgınca alkışlayan bu eller, medyada dolaşan haberlere göre şimdi Mustafa Kemal'in Askeri teğmenlerin Türk Silahlı Kuvvetlerinden bağlarını koparmak veya onları cezalandırmak için imza atmaya hazırlanmaktadırlar. Oldukça çelişik bu olasılığın gerçekleşmeyeceğine, eğer düşünülüyorsa bile, yanlıştan dönüleceğine inanmak istiyoruz" ifadelerini kullandı.
"Hiçbir komutanın ve idarecinin böyle bir karara imza atabileceklerini düşünmek bile istemiyoruz"
"Ancak ölçüsüz ve evrensel hukuk ruhu ile çelişkili kararlar verilirse, TSK ile bağı koparılacak veya cezalandırılacak olan yalnızca teğmenler olmayacak, bizzat Mustafa Kemal Atatürk ve onun emanetçileri olan gençler ve genç kalmayı başaranlar olacaktır" diyen Günal, şöyle devam etti:
"Geçmiş yıllarda, aymaz veya öngörüsüz politikalar sonucu, küresel güçlerin amaçlarına uygun olarak, askeri okullara sokuşturulan ve darbe girişiminde bulunan FETÖ yetiştirmesi askerler dışında, Türkiye Cumhuriyetinin temel değerlerini özümsemiş askeri okullarda, Mustafa Kemal Atatürk düşünleri, fikirleri ile yoğrulmuş hiçbir komutanın ve idarecinin böyle bir karara imza atabileceklerini düşünmek bile istemiyoruz. Vatan uğruna gerekirse seve seve canını vermeye meslek andı içmiş olan her düzeydeki Türk askerinin, koltuk, makam ve ikbal hırsıyla böyle bir karara imza atabilecekleri olasılığını düşünmek bile istemiyoruz. Unutulmamalıdır ki, Mustafa Kemal'in askeri olmak, en son 1919-1922 yılları arasında, İşgal Kuvvetleri yönlendirmeli Padişah Vahdettin tarafından suç kabul edilmiştir. Türk Ordusu karakterinin nüvesi olan teğmenler hakkında beklenmedik ayırma ve ceza kararları alınırsa, bu karara imza atanlara, yanıtını ısrarla bekliyor olacağımız bir sorumuz olacaktır. Sizler teğmenlerin kimin askeri olmasını beklemekteydiniz?"