KADINLAR KADIKÖY İSKELE'de BULUŞTU

8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle Kadıköy İskele'de buluşan kadınlar "İktidar, Aile Yılı adı altında sunulan, cinsiyet eşitsizliğini pekiştiren uygulamalarla, kadınların esas sorumluluğunu, aile bakımı ve ev işleri olarak tanımlayan, iş hayatınıysa bu kapsamda, esnek ve düşük ücretle çalışmadan ibaret gören anlayışı daha da güçlendirmeyi hedefliyor." dedi. Buluşmada 2013 yılında öldürülen Muhterem Evcil'in ablası Çiğdem kuzey konuştu. Kuzey, "Evet, aile yılındayız. Aile yılından önce bu gençlere gelecek verin. Okumuş, üniversite mezunu genç kadınlarımız işsizlikle boğuşurken aileyi zorlamayın. Biz susmayacağız. Sustu Muhterem, hayatını elinden aldılar. Bugün ben, kardeşlerim için, susmuyorum." dedi.

Çok sayıda kadın örgütü, siyasi parti ve sendika temsilcisi 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle Kadıköy İskele Meydanı'nda buluştu. "Nefrete inat, yaşasın hayat", "Yaşasın örgütlü mücadelemiz", "Kadınlar eşit yaşayacak", "Aile değil kadınız, kadınlar isyandayız" şeklinde sloganların atıldığı buluşmada 2013 yılında öldürülen Muhterem Evcil'in ablası Çiğdem kuzey konuştu. Kuzey, "Evet, aile yılındayız. Aile yılından önce bu gençlere gelecek verin. Okumuş, üniversite mezunu genç kadınlarımız işsizlikle boğuşurken aileyi zorlamayın. Biz kadınlar aileden ibaret değiliz. Biz her yerdeyiz. Bunu bugün de, hergün de gözünüze sokuyoruz. Bu meydanı gördükçe, korktukça, üzerimize geliyorlar. Ama biz artık azalmıyoruz, artıyoruz. Şu anda gördüğüm görüntüyü onlar izledikçe tabii ki korkacaklar, aile diyecekler, kadın diyecekler, 'sus' diyecekler. Biz susmayacağız. Sustu Muhterem, hayatını elinden aldılar. Bugün ben, kardeşlerim için, susmuyorum."

"Aile yılı kapsamında kadınlara müjde diye duyurdukları işsizlik, yoksulluk, şiddet..."

SURİYE YENİDEN  İSLAM BİRLİĞİ ÜYESİ OLDU SURİYE YENİDEN İSLAM BİRLİĞİ ÜYESİ OLDU

Kadınlar adına yapılan ortak açıklamada şu ifadelere yer verildi:

"Bugün 8 Mart'ta bir kez daha İstanbul'dan haykırıyoruz. İktidar, Aile Yılı adı altında sunulan, cinsiyet eşitsizliğini pekiştiren uygulamalarla, kadınların esas sorumluluğunu, aile bakımı ve ev işleri olarak tanımlayan, iş hayatınıysa bu kapsamda, esnek ve düşük ücretle çalışmadan ibaret gören anlayışı daha da güçlendirmeyi hedefliyor. Bu kapsamda, önce trans kadınların hormon ilaçlarına kısıtlama getirerek hormon tedavisi hakkını engellemeye çalışanlar, şimdi de genel ahlak kavramıyla ortaya attıkları yasa tasarılarıyla toplumsal yaşamı dini referanslarla inşaa etmeye, kadınların ve LGBTİ +'ların yaşamlarını biyolojik cinsiyete sıkıştırmaya, eşitlik ve özgürlük mücadelesini engellemeye, kamusal alanda olmak istedikleri gibi varolma haklarını kısıtlamaya çalışıyorlar. Kabul etmiyoruz.

"Bir çok işçi kadına adeta kölelik koşulları dayatılıyor"

Aile yılı kapsamında kadınlara müjde diye duyurdukları esnek çalışmanın gerçekte, evdeki erkeğe bağımlılık, sosyal güvencesizlik, ücretlerin harçlık, katkı diyerek düşürülmesi, sendika hakkının gaspı, işsizlik, yoksulluk ve şiddete daha açık hale gelmek demek olduğunu biliyoruz... Bir çok işçi kadına adeta kölelik koşulları dayatılıyor. Havalandırma sisteminin olmaması nedeniyle zehirli havayı soluyor, yazın kavurucu sıcaklıkta, kışın ise donacak kadar soğukta çalışmak zorunda kalıyorlar. Kadınlar bayılana kadar, bant başında fazla mesaiye bırakılıyor, taciz, hakaret ve baskılar ise günlük ve sıradan olaylar haline geliyor. Tüm bu insanlık dışı koşullara karşı başlayan direnişlerin en ön saflarında kadın işçiler duruyor. Mücadelenin en önünde duruyor. Eşit işe eşit ücret, güvenceli çalışma ve sendikal hak ve özgürlüklerimiz için birlikte mücadeleye."

Kaynak: ANKA