KARARMIŞ RUHLU TETİKÇİLER!..

KARARMIŞ RUHLU TETİKÇİLER!..

Onlar her zaman var oldular, bundan böyle de var olacaklar!..

Yandaş tetikçilerden söz ediyorum; iktidarların, güç sahiplerinin, para babalarının eteklerinde dolaşan, verilen talimatları “gazeteci”, “ yazar” gibi sıfatları kullanarak yerine getiren, “ayak altından” çekilmesi gereken, yazılarıyla, haberleriyle bir takım çevreleri rahatsız eden kişi ve kurumları hedefe oturtan, en aşağılık iftiraları “su içermiş” gibi tereddütsüz kullanan “kararmış ruhlardır” onlar!..

Dediğim gibi, her dönemde var oldular; bir zengin sofrada siftinmek için en bayağı saldırıları yapmaktan çekinmeyen “minnacık” tetikçiler olduğu gibi, “örtülü ödenekten” beslenen, “başyazar”, “şair”, “oturaklı yazar” sıfatlarına haiz, ruhunu, kalemini en yüksek fiyata pazarlayanlar da vardı doğal olarak!..

O kadar uzağa gitmeye hiç gerek yok aslında; şu 10-12 yıllık dönemde bu tiplerin has örneklerine sıkça rastladık… Halen de, suretleri değişmiş olsa da “medya” denilen sirkin içinde görev yapmayı sürdürüyorlar!..

Mesela, Ergenekon, Balyoz ve uzantısı kumpaslarda yer alanları hemen anımsarsınız; elinde bavulla FETÖ savcılarının kapılarında poz veren bir tanesi vardı ve adı “Bavulcu” olarak kalmıştı. Görevini gayet büyük bir başarıyla yerine getirmesine rağmen geride bırakıldı; şimdi bir çok insanın gönderilmesine aracılık ettiği Silivri zindanında geçiriyor günlerini…

Adeta hiç yokmuş, var olmamış gibi, unutuldu gitti!..

Gözden düşenler, buharlaşanlar ve yırtanlar!..

Diğerlerine gelince…

Sırf bu kumpaslar için kurulmuş olan ve “The Taraf” diye bilinen gazetenin paydaşlarından bir bölümü “nedamet getirdi”, bazıları “Kullanışlı aptallarmışız” diyerek itiraflarda bulundu…

O dönemde FETÖ’cü polis şeflerinden aldıkları baştan sona yalanla dolu “belgeleri” kitap yazmış gibi yaparak yurtseverleri infaz eden, gazete kılıklı paçavralarda manşet yapanların önemli bölümü ise yurtdışına kaçtı!..

Bu döneme bir AKP ileri geleninin taktığı sıfatla “paydaş” olarak geçen anlı şanlı liberallerin de yine önemli bir bölümü yurtdışına tüydü. Ne isimleri, ne de cisimleri yok ortada, adeta buharlaştılar! Yalnızca The Taraf’ın genel yayın yönetmeni hapiste. Onun yardımcısı olan hanımefendi ise görevini tamamlayıp, ABD’de ki kocasının yanına döndü zannımca!

Bir de dönenler var tabii; dün eteğinden ayrılmadıkları, her fırsatta övgüler düzdükleri, önünde neredeyse secdeye yattıkları Fetullah’a hakaretler savuran, küfürler yağdıran “ruhu kapkara” tetikçi tayfasından söz ediyorum…

Onlar şimdilerde sığındıkları yeni kapıların önünde verilen talimatları, emirleri yerine getiriyorlar!..

Bir “rüzgar gülünü” takdimimdir!…

Şimdi sizlere onlardan birini anlatmak istiyorum…

“Tanıtmak” sözcüğünü kullanmayacağım; çünkü bu ve bunun gibilerini zaten televizyonlardan, yaptıkları “akıllara seza” açıklamalardan, yazdıkları “ihbar yazılarından” tanıyorsunuz…

Adı, Hüseyin Gülerce… Çok uzun yıllar Fetullah’ın dizinin dibinde görev yaptı. O, ABD’ye kaçtıktan sonra da Türkiye’deki eli ayağı pozisyonuna yükseldi. Cemaatin “Amiral Gemisi” Zaman gazetesinin genel yayın yönetmenliğini yaptı, yazılar yazdı. FETÖ’nün  17/25 Aralık operasyonlarından sonra  hareketten ayrıldığını söyleyip, Star gazetesinde yazmaya başladı. O tarihten bu yana iktidarın kanatları altında, o güç odağının karşısında yer alanları, eleştirenleri hedef almaya başladı…

Gelelim son marifetine… Biliyorsunuz güç odaklarını rahatsız eden yayın organları büyük baskı altında. Önce SÖZCÜ hedefe oturtuldu, ülkenin yüz akı yazarları hapis cezalarına çarptırıldı… Ardından OdaTV hedef alındı; Barış Pehlivan, Barış Terkoğlu, Hülya Kılınç, Yeniçağ yazarı Murat Ağırel tutuklandı…

Son olarak RTÜK, Fatih Portakal’a ve FOX TV’ye üç gün yayın durdurma ve ağır para cezası verdi. CHP’li RTÜK üyesi İlhan Taşçı bu durumu “Fazlasıyla mayınlı, sonunda giyotin var” sözleriyle değerlendirip şöyle konuştu:

RTÜK Başkanı iktidarın kılıcı gibi görev yapıyor. Yıl sonuna kadar iki kez daha böyle bir ceza verilirse FOX TV’nin lisansı iptal edilebilir. Giyotinin ipinin çekilmesi için sarayın bir işareti yetecek!

Taşçı “oyunu” böyle deşifre etti… Ancak olayı iyice pişirmek için “kapkara ruhlu” tetikçilere de ihtiyaç vardı tabii… En açık pozisyonu ise Hüseyin Gülerce aldı! Fatih Portakal’ı “gazeteciliği tetikçilik olarak kullanan bir etki ajanı” şeklinde alçakça suçladı ve “kendisine bugüne kadar müsamaha gösterilmesi milletimizi derinden üzmüş ve yaralamıştır” diye yazdı.

“Milletimizi yaraladı” dediği “Fatih Portakal ile FOX Ana haber” tüm rating ölçümlerinde açık ara birinci; tüm haber kanallarının toplamına ise açık ara fark atıyor, bu arada!

Gülerce, kinini bi güzel kustuktan sonra bu cezanın yetmeyeceğini belirterek, FOX TV’nin lisansının iptalini de istedi!..

Kısacası, “Yeni Türkiye medyasının rüzgar gülleri” giyotinin ipinin çekilmesini istiyor! Sakın aldanmayın, bir an için bile bu gibileri “gazeteci” sıfatıyla anmayın…

Onlar, bu ülkede var olan bütün güzelliklere, iyiliklere düşman kapkara ruhlu tetikçilerdir!..

https://twitter.com/umit_zileli