KASAPTAKİ ÇÜRÜMÜŞ ETE KÜFLENMİŞ SOĞAN DOĞRAMAK
Hepiniz hatırlarsınız. Balyoz davaları sürüyor, ABD’ye kafa tutmuş kahraman komutanlar içeride ölüyor, GATA’da sürünüyor, aileler perişan, yalan ifadeler hava uçuyor, sahte delillerle Türkiye’nin geleceği karartılıyor...
Herkes bu zulme dur diyebilecek birilerini ve adaleti ararken, bir gazeteci eski Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök’e Balyoz ile ilgili bir soru soruyor. Özkök, “Kasaptaki ete soğan doğramam” deyip konu hakkında yorum yapmıyor.
Bu söz günlerce hatta aylarca konuşuldu. Ne demekti “Kasaptaki ete soğan doğramamak”!
Hilmi Özkök’e yıllar sonra bunu darbeleri araştırma komisyonunda sordular. Özkök, o sözün, “Doğmamış çocuğa don biçmem lafının benim öğrendiğim versiyonu” diye yanıt verdi.
Nasıl bir cevap olduğunu siz değerli okuyuculara bırakıyorum.
Ben başka bir sözüne takıldım. 2004 yılında alınan Milli Güvenlik Kurulu’nun tavsiye kararının neden uygulanmadığı soruldu Özkök’e. Özkök, “Onu uygulamamak hükümetin sorumluluğu” dedi.
Ne de güzel söylediniz. Söylediniz de, biraz geç olmadı mı Paşam?
Balyozla onlarca subay tasfiye edilmiş, Silahlı Kuvvetlerin dört bir tarafını FETÖ’cüler sarmış, tüm kozmik bilgiler yabancı devletlere servis edilmiş, son olarak da 15 Temmuz olmuş yüzlerce şehit verilmiş. Siz yıllar sonra “Kasaptaki ete soğan doğramaya” kalkıyorsunuz!
Ey Paşa… Başımıza öyle haller geldi ki sormayın… Ne o TSK aynı TSK, ne Türkiye aynı Türkiye, ne o kasaptaki et aynı et, ne de o soğan aynı soğan…
Et çürüdü, soğan küflendi. Siz şimdi kalkmış, “Hükümet uygulamadı” diyorsunuz. O sözü zamanında deseydiniz ya!
Şimdi doğan çocuğu gördünüz. Don biçmenizi bekliyoruz…