KAZAN TEKMELEYEN SİYASETÇİ

KAZAN TEKMELEYEN SİYASETÇİ

Askerliğimi, 1976 yılında İzmir Bornova bölgesindeki Topçu Tugayı’nda yaptım. Benim gibi 4 aylıkları tugaydan uzaktaki bir ormanlık alanda toplamışlardı. Öğretmen, mühendis, doktor, yüksek eğitimli işadamları burada o kısa dönemi atlatmaya çalışmaktaydı.

Yemeğimizi, haki renkli uzun bir çadırın içinde yiyorduk. Çıkışta, kapının sağında kocaman bir kara kazan bulunuyordu. Kahvaltıdan çıkan herkes bu kazana bir tekme atıp öyle gidiyordu.

Doğrusu ya çok şaşırdım. Bizi gözetleyen çavuşa yaklaşıp “Bu kazanı niye tekmeliyoruz?” diye sordum.

Biz erdik o çavuştu ama belli ki yukarıdan aldığı emir gereği bu kısa dönemcilere çok saygılı davranıyordu. Verdiği cevap beni şaşkınlığa uğratmıştı: “Bu kazanla aşçının birisi pilav pişirdi. Pilav yandı. O yüzden kazana ceza verildi. Kapının kıyısına konuldu ki herkes bir tekme atarak cezaya katılsın!”

O zaman, askerliğin ne olduğu konusunda kafamda yeni bir ampul yanmıştı.

KAPATIRIM SOSYAL MEDYAYI

Şimdi hepiniz, “Kazanın ne suçu var? Aşçı cezalandırılmalıydı!” diyorsunuz.

Ama bizim siyaset de tam böyle işlemiyor mu?

Alın size AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın son açıklaması: Doğum yapan kızı Esra Albayrak’aterbiyesiz bir adam sosyal medyadan iftira atmış. Hemen yakalanıp tutuklanmış bu herif. İyi de olmuş… Sadece ülkeyi yönetenlerin aile bireylerine atılan iftiralar değil öbür kadınlara yönelik iftiralar da cezalandırılmalıdır.

Gelin görün ki Sayın Erdoğan, müfterileri cezalandırmak yerine sosyal medya platformlarını kapatmak için harekete geçti. Açıklamasında “Sosyal medya kanallarının tamamen kaldırılmasını istiyoruz!”buyurdu.

Attığı mesajda da şunları yazdı: “İnternet ve sosyal medya mecralarının ülkemizde bir an önce hukuki ve mali muhataplık tesis etmeleri için ne gerekiyorsa yapmakta kararlıyız. Hukuki düzenleme tamamlandığında, erişim engeli ile adli ve mali yaptırımlar dahil her türlü yöntemi devreye sokacağız.”

Görüyorsunuz ki pilavı yakan aşçıyı değil, pilavın piştiği kazanı tekmeliyor.

Sebebi ne?

Gazeteleri ve televizyonları çelik cendereye alarak bu çöküşün duyulmasını engelliyor. Ama bu yetmiyor. Şimdi de uluslararası kuruluşlar olan Twitter, İnstagram, Faceboox, YouTube vb… gibi medya organlarını da etkisizleştirmek peşinde. Sosyal medya denilen herkese açık bu alanda muhalefet daha güçlü… Orayı etkisizleştirmek için de kızına yapılan bir terbiyesizliği fırsata çevirmek peşinde. Tıpkı 15 Temmuz darbe girişimini 20 Temmuz’da kendi iktidarını tek adam yönetimine çevirmekteki operasyon gibi…

YA DİLEK İMAMOĞLU’na YÖNELİK ALÇAKLIK?

Esra Albayrak’a yapılan terbiyesizliği elbette kınıyoruz.

Sayın Erdoğan’ın bu konudaki duyarlılığına da katılıyoruz.

Ama cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturduğundan kendisine sormadan edemiyoruz:

*Bu devleti kuran Gazi Mustafa Kemal’ın anasına AKP’nin desteklediği TV kanallarından yapılan hakaretlere niçin tepki göstermediniz? Zübeyde Hanım’ın değeri, sizin kızınızın değerinizden daha mı az Sayın Erdoğan?

*Ya İYİ Parti Lideri Meral Akşener’e atılan alçak iftira karşısındaki suskunluğunuza ne demeli? Onlara niye haddini bildirmeye kalkışmadınız?

*Ya İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun eşine ve kızına yönelik adice paylaşımı neden duymazdan geldiniz Sayın Cumhurbaşkanı? Ne diyordu o alçak sapık okuyup da hatırlayın: "Ümamoğlumuz,Diyarbakır'a gidiyor... Karısı, Dilek Hanım ve küçük Kızı Ev'de yalnız Oyşhhh aklımda deli şeyler var"

11 ay önce sosyal medyada bunlar yazılınca neredeydiniz Sayın Erdoğan?

*Ya Selahattin Demirtaş’ın eşi Başak Demirtaş’a yönelik saldırı karşısında neden sustunuz?

Sustunuz! Çünkü siz, size oy vermeyenleri vatandaş yerine koymuyorsunuz. Bu dünyada varsa da yoksa da aileniz ve partilileriniz…

Sizi işte bu tarafçılığınız yıkacak Sayın Erdoğan!

https://twitter.com/r_zelyut