KEPAZELİĞİN SON PERDESİ!
–Ülkenin ana muhalefet partisi liderine randevu vermeyen, yine de ziyarete geleceğini açıkladığında ise kapılarını kilitleyen devlet kurumu hangisidir?
Bravo bildiniz; dünyanın hiçbir ülkesinde görülemeyecek bu kepazeliğin sorumlusu ne yazık ki Türkiye İstatistik Kurumu, halk arasında bilinen adıyla TÜİK’tir!
Olay dün yaşandı; CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu TÜİK’ten randevu istedi ve bu istemi reddedildi. Bunun üzerine Kılıçdaroğlu sosyal medya hesabından randevu isteğinin kabul edilmediğini paylaşarak şu mesajı verdi:
–Saat 11’00 de geliyorum haberiniz olsun!
Ekonomi kurmaylarını da yanına alan CHP lideri saat tam 11’00’de TÜİK’in kapısındaydı. Ancak kapı kilitliydi!
Devamına geçmeden önce TÜİK’in web sayfasındaki “Bilgiye nasıl erişilir?” bölümündeki şu satırları da paylaşmak istiyorum:
–Mevcut diğer kanallar yoluyla bilgi talebinde bulunmak istiyorsanız, Merkez Teşkilatımıza veya Bölge Müdürlüklerimize başvurabilirsiniz. Ayrıca, bilgi talepleriniz için Ankara’da bulunan Merkez Teşkilatımıza gelebilir veya 26 il merkezinde bulunan Bölge Müdürlüklerimizi ziyaret edebilirsiniz.
Devam edelim; kabile devletlerinde bile rastlanamayacak bu rezil ve seviyesiz durum karşısında Kemal Kılıçdaroğlu da açtı ağzını, yumdu gözünü… Şu satırlar duygularını gayet açık yansıtıyordu:
– Buraya niye geldik? Burası enflasyon oranlarını açıklıyor. Bakınız en son bugün sabah açıklanan aylık enflasyon 3,51 yıllık enflasyon 21,31. Şimdi bir rakamlar güven vermiyor. Aynı şekilde burası güven vermediği için bir grup akademisyen ve sosyal bilimci, onlar da enflasyon tahmininde bulunuyorlar. Onlar da piyasaya bakıyorlar, onlar da topluyorlar verileri. Onların verileri. Burası 3,51, onlar 9,31 aylık enflasyon diyorlar. Yıllık 21, onlar yıllık 58,63 diyorlar. Eğer TÜİK rakamları küçültüyor ve bu rakamları kamuoyuna doğru diye paylaşıyorsa bu şu anlama geliyor, memura daha az vereceğiz, işçiye ve emekliye daha az vereceğim, bir de kalkınmadan hiç pay vermeyeceğim diyor. Böyle bir tabloya ben sessiz kalırsam o zaman ben siyaseti niye yapıyorum? Buraya gelişimin nedeni o, memurun, işçinin, milyonların hakkını savunmak için buraya geldim. Siz rakamları küçük gösteriyorsunuz.
Haksız mı? TÜİK’in açıkladığı enflasyon, işsizlik rakamlarına 83 milyonun kaçı inanıyor acaba? Kemal Bey’in altını çizdiği cümle ise şuydu:
–TÜİK, devlet kurumu olmaktan çıkmış, sarayın kurumuna dönüşmüştür!
Penguen medyası!
Peki bu durum kamuoyunda nasıl yankılandı dersiniz?
Sosyal medya yıkıldı tabii! Tepkiler, ağır eleştiriler dakikalar içinde zirve yaptı doğal olarak. Peki, sayın medyamız ne yaptı diye soracak olursanız anlatayım:
–Nasıl olduysa CNN Türk ve NTV CHP liderinin açıklamalarını yayınladı.
Bunun dışında HaberTürk ve Halk TV’de bu kepazeliği ekranlarına getirdi. Bir de “penguen” kılığına girmiş haber televizyonları vardı! Onları da sayalım:
–Blomberg HT, A Para haberi görmezden geldi!
A Haber ise CHP liderinin TÜİK’e alınmamasını yayında tartıştı. Nasıl tartıştığını anlayın artık! Ama ben en çok TRT Haber’in düştüğü duruma çok güldüm; Bu “haber” televizyonu Kılıçdaroğlu’nun TÜİK’e alınmamasını haberleştirmedi ancak İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun Kılıçdaroğlu’na verdiği tepkiyi ekrana taşıdı, iyi mi! Ne denir böyle TV kanallarına?
–Penguen bile az kalıyor da!
“Vicdanınızın ne kadarını kullandınız?!”
Soylu’nun tepkisi neydi peki? Onu da paylaşayım hemen:
–Ana muhalefet genel başkanı; PKK, DHKP-C ve organize suç örgütlerinin ağına düşüp, onlara özenip mekan basmaya gitmez.
“Ne alaka” dedim okuduğumda… CHP’li Veli Ağbaba vakit geçirmeden yanıtladı Soylu’yu:
–Ana muhalefet partisi, kamu adına hesap sorma yetkisine sahiptir. Bunu sen de çok iyi biliyorsun ama korkudan ne yapacağınızı bilemez durumdasınız. Mekan basmak senin gibi mafyayla el ele iş tutan, kabadayı gibi sağa sola racon kesenlerin işidir. Hesap vereceksiniz!
Saadet Partisi lideri Temel Karamollaoğlu ise TÜİK için bakın ne dedi:
–TÜİK bugün kendisine sorulan “Saat kaç?” sorusuna; “Siz kaç buyurursanız efendim.” cevabını vermiştir. Gerçekte %60’lara yaklaşan yıllık enflasyonu %21,31 olarak açıklarken vicdanınızın yüzde kaçını kullandınız!
Epey ağır değil mi? Türkiye, halkının büyük bölümü ağır bir yoksulluğun pençesinde ölüm kalım mücadelesi verirken, intihar oranları görülmemiş boyutlara ulaşmışken, devletin istatistik kurumu, Karamollaoğlu’nun tam isabetle söylediği gibi “siz kaç buyurursanız” vicdansızlığına evrilmişse hiç de ağır durmuyor bana göre!
-Son söz: “Bu devran döner efendiler!”
https://twitter.com/umit_zileli