KEPAZELİK: ŞİMDİDEN AÇLIK SINIRI ASGARİ ÜCRETİ GEÇTİ!..

KEPAZELİK: ŞİMDİDEN AÇLIK SINIRI ASGARİ ÜCRETİ GEÇTİ!..

Geçtiğimiz Aralık ayında sahneye konan “Asgari Ücret Tespit Komisyonu” komedyasını hatırlarsınız…

Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk’un daha açılış konuşmasında söylediği şu sözler, görüşmelerin nasıl sonuçlanacağını gayet net biçimde göstermişti:

-Önceliğimiz istihdamın korunması ve geliştirilmesidir!..

Ehh, pası alan işveren temsilcisi de, günün gerçeklerine göre bir zam yapılmasını istemiş, aksi takdirde oluşacak olumsuz durumdan işverenle birlikte işçinin de etkileneceğini söylemişti!.. Söylediği gayet açıktı aslında:

-Bizim istediğimiz zam oranından şaşmayın yoksa olan işçiye olur, işsiz kalabilir!..

Bu konuşmalardan sonra, bundan sonraki toplantıların hiçbir anlamı kalmamıştı artık! Ne olacağı gayet belliydi; işverenin istediği zam oranının bir gıdım üstü verilecek, iş bitirilecekti!..

Öyle de oldu!. Asgari ücret açıklanmadan önce AKP’li Cumhurbaşkanı “durun bakalım, görüşmeler yapılsın, biz de bir jest yaparız” demişti! Sonuçta “jestli” asgari ücret açıklandı: Net 2 bin 324 TL, brüt 2 bin 943 TL!

Türk-İş temsilcisinin toplantıyı terk etmesini, sendikaların karşı çıkışını, işçilerin feryatlarını kimse sallamadı bile!.. Çalışma Bakanı hanımefendi, nasıl da özverili davrandıklarını, enflasyonun epey üzerinde zam yapıldığını anlattı mesela!..

İşveren temsilcisi ise, gayet “Beşuş” bir çehre ile yaptığı konuşmada, bakanı, iktidarı bi güzel övüp, bu ücretin vatana millete hayırlı olmasını diledi…

-Komedya sona erdi!..

Bakan “jestin” ederini açıkladı: 75 TL!..

Sonrası iyice hazin…

Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Hanım, bu komedyanın hemen ardından gelecek yıl yapılacak asgari ücret zammı için izleyecekleri yolu da açıkladı… En önemli, en çok dikkat ettikleri prensibi de şöyle vurguladı:

-Biliyorsunuz, sayın Cumhurbaşkanımızın çalışanlarımızı enflasyona ezdirmemek prensibine dikkat ediyoruz!..

İşte bu prensip uyarınca, bir önceki sene son kez verildiği açıklanan “asgari ücret desteği” bu yıl da enflasyon oranının altında kalmaması için büyük fedakarlık gösterilerek yinelenmişti. Bunu da şöyle açıkladı hanımefendi:

-Asgari ücret desteği işçimize jestti. 2020 yılı için jestimiz 75 lira oldu!..

Bakan hanım, bir işçi bazında düşünüldüğünde düşük bir rakam gibi görülse de bu desteğin toplam maliyetinin 6 milyar liranın üstünde olduğunu da önemle vurguladı!..

Haa, bu arada Zehra Zümrüt Hanım, Türkiye’de asgari ücretin yanlış anlaşıldığını, asgari ücretin aslında ücretler seviyesinin en alt sınırını ifade ettiğini belirterek doğrusunu şöyle anlattı:

-İşverene bu ücretin altında çalıştırırsan devlet olarak seni cezalandırırım demek!

Yaa, sanırım öğrendiniz nasıl fedakarlıklar yapıldığını, nelere katlanıldığını !..

Açlık en büyük fedakarlıktır!..

İyi güzel de, her ne hikmetse iktidar, işveren ne zaman bir “fedakarlık” yapsa çalışanlar biraz daha yoksullaşıyor, biraz daha aç kalıyor!..

İşte Kamu-Sen Konfederasyonu’nun Ar-Ge merkezi tarafından hazırlanan aralık ayı “asgari geçim indeksi” sonuçları:

-Çalışan tek kişinin açlık sınırı bir önceki aya göre yüzde 0,41 artarak 2 bin 636 lira 64 kuruş olarak belirlendi!..

Yeni saptanan asgari ücretin 2 bin 324 lira olduğunu düşünürsek aradaki fark tam tamına 312 lira 64 kuruş!.. Yani bakan hanımefendinin 75 liralık jestinin tam 4 katından bile fazla!.. Bu ne demek biliyor musunuz?

-Asgari ücretli fedakar bir şekilde giderek daha fazla açlığa mahkum ediliyor!..

Bakın, dört kişilik bir ailenin asgari geçim haddinin hangi noktaya geldiğini de hesaplamış Kamu-Sen:

-6 bin 897 lira 69 kuruş!..

Lütfen elinizi vicdanınıza koyarak, yoksulluk sınırı olarak kabul edilen bu rakama acaba kaç aile ulaşabiliyor ya da üstüne çakabiliyor söyler misiniz?..

İş artık o derece traji-komik hale geldi ki, özel güvenlik alanında iş yapan bir kurumun sahibi devlete başvurarak saptanan asgari ücretin az olduğunu belirterek, güvenlik elemanları için bu ücretin yükseltilmesini istedi, iyi mi!..

Diyeceksiniz ki, “ne gerek var, kendisi yükseliversin, elini tutan mı var?” Maalesef var; Rekabet Kurumu yasağı var, öyle kafana göre yükseltemiyorsun!..

-Neresinden baksan acıklı, neresinden baksan akıllara seza bir durum!..

Fedakarlık diye konuşan en büyük Türk büyüklerinin dikkatine sunulur!..

https://twitter.com/umit_zileli