ABD:98 TÜRKIYE :77
Eskiden milli futbol karşılaşmalarından sonra, maç eğer çok kötü geçmediyse sık kullandığımız bir klişe vardı ; "yenildik ama ezilmedik ". Bu maçta bundan daha iyisini yaptık diyelim. Gerçekten bir gün önce son Avrupa Şampiyonasının flaş takımı olan Finlandiya'yı ezip geçen ve 68 sayı farkla yenen ABD yi güzelecek salladık ama yıkamadık.
Takımımız maça güzel hazırlanmış. Herkesin bildiği üzere süratli ve atlet bir takım olan ABD ye karşı gayet ağır, telaşsız ve Avrupa tarzı bir basketbol ile maça başladık. Savunmada alan savunması yapmak gerektiği elbette bir sır değildi. Ama biz takım olarak bunu iyi yaptık. Rakibin dış oyuncuları da kötü bir yüzdeyle şut atınca, maça Ender'in yönetiminde kontrollü başladık. Barış Hersek ve Cenk'in isabetli şutları ile öne geçtik. Yeni Zelanda karşısındaki ribaund zaafımızı Ömer Aşık ile ortadan kaldırınca ilk 5 dakikada maçın iki takım için de ilk maçlarından farklı geçeceği anlaşılmış oldu. Ilk gün Finlandiya ' ya 114 sayı atan ABD 6. Dakika geçilirken 14-12 önde idi ve çeyrek sonuna kadar sadece 2 sayı daha bulabildi ve ilk çeyrek sonu 16-16 geçildi. ABD kenar yönetiminin ve oyuncuların yüzlerinde ise şaşkınlık okunuyordu.
İkinci çeyrekte dengeli oyuna devam ettik. Ender Emir ve Kerem Tunçeri ile temposuz bir set oyununu sabırla oynarken ribauntları iyi kovaladık ve rakibin alışık olduğu hızlı açık alan oyununa izin vermedik. Zaten her minör hatamızda ABD inanılması zor bir hızla topu potamıza bıraktı. Dikkat çeken bir konu Ömer'in olmadığı dakikalarda Oğuz'un zayıf kalması, tecrübeli Kerem Gönlüm'ün ise çok etkisiz bir oyun sergilemesiydi. Ergin Ataman bu devrede Furkan'ı oyunda hiç kullanmadı. Devre sonunu Ender'in başarılı penetreleri ile yaptırdığı fauller ve Barış Hersek'in sayıları ile skorer bir oyunla tamamladık. Devre biterken 40-35 önde olan taraf bizdik ve Amerikalılar bariz biçimde çözümsüzlük içindeydi.
Üçüncü çeyrekte ABD alan savunmasına karşı şut atmaktan vazgeçip topu ısrarla içeri verdi. Burda genç yetenek Davis ile üstüste sayı bulmaya başladılar. Davis'den kalanları ise maçın başından beri pota altında uzunlarımıza üstünlük sağlayan Faried tamamladı. Pota altını tamamen Amerikalılar'ın hakimiyetine bıraktığımız bu çeyreğin sonuna kadar dış üçlüklerle oyundan kopmamayı başardık. Tam 5 tane isabetli üçlük attığımız bu periyodda ABD topa baskıyı giderek artırdı, oyunu hızlandırdı ve biz de yorulduk. İlk iki çeyrekte 20 sayının altında tuttuğumuz rakipten bu çeyrekte 31 sayı yedik. Üçüncü çeyrek skoru 66-60 ABD lehine idi.
Son çeyrekte yorulan millilerimiz alan savunmasında da pozisyon hataları yapmaya başladı. Rakibin dış atıcıları buna iki üçlükle cezayı kesti ve 6-0 lık bir seri ile fark iki haneli sayılara çıktı. Oyunun da kontrolü tamamen ABD'nin eline geçti. Yorulan Ömer'in yerine oyuna giren Furkan savunmada etkisiz kaldı. Davis ve Faried pota altında gönlünce oynayıp sayı buldular. Son 4 dakikada ABD oyunu yavaşlatınca oyunu biraz dengeledik ama maçı çevirmemiz zaten mümkün olamayacak bir noktadaydık.
Açıkçası takımımız bize güven ve gurur veren bir maç oynadı. Son Dünya Kupası'nın finalisti olmamızın bir rastlantı olmadığını gösterdik. Saygın bir oyun oynadık . Şimdi iş bu kaliteli oyun tarzını kalan üç maçta da sergileyip rakipleri devirmek ve gruptan 2. sırada çıkabilmekte. Bunu başarabilecek güçte olduğumuzu hem kendimize hem rakiplere göstermiş olduk.
Sağlıkla kalın...
https://twitter.com/rtkala
https://www.facebook.com/rustu.kalac